Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye'nin, AB sürecinde kaçınılmaz olarak Kyoto Sözleşmesi'ni imzalayacağını belirterek, ''İklim Değişikliği Ulusal Bildirimi, Kyoto'ya giden yolu çizen rapordur'' dedi. Çevre ve Orman Bakanı Pepe, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, ''İklim Değişikliği, Kuraklık ve Su Yönetimi'' konulu basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladılar. Bir gazetecinin, ''Yeraltı sularının kullanımı ve Ankara'da yaşanabilecek su sorunu ile ilgili somut projeler ortaya konulmadığını''belirtmesi üzerine Bakan Eker, Konya, Harran ve Trakya ovalarında aşırı miktarlarda yeraltı suyu kullanıldığını söyledi. Yeraltı sularının bu bölgelerde özellikle son yıllarda belirgin şekilde düştüğüne dikkati çeken Eker, bu durumun giderilmesiyle ilgili bir mevzuat bulunduğunu anımsattı. Eker, ''Gerekli denetimler yapılıyor. Kaçak kuyular yakalanıyor, bunlara ceza uygulanıyor'' dedi. Kuyuların denetlenmesinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sorumlu olduğunu hatırlatan Eker, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak, 2006 yılı içinde kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi amacıyla proje başlattıklarını anlattı. Bu proje çerçevesinde modern sulama tekniklerini yüzde 50 oranında hibe yoluyla desteklediklerini ifade eden Eker, şöyle devam etti: ''Bu kapsamda, Türkiye genelinde 220 civarında proje onayladık. Vatandaşlarımıza diyoruz ki; bireysel de olsa modern sulama teknikleri yani damla sulama teknikleriyle ilgili proje hazırlayın, getirin, biz projenin maliyetinin yarısını sizlere hibe olarak karşılayalım. Bundan daha somut adım herhalde olmaz. Aşırı su kullanımı, yeraltı sularının uygunsuz kullanımı, vahşi sulama yani salma sulama diye tabir ettiğimiz sulamanın zararlı olduğunu, toprağa çok zarar verdiğini, aşırı buharlaşmayla büyük bir su israfına yol açtığını, toprağın organik yapısını bozduğunun detaylarıyla birlikte üreticilere anlatılması gerekiyor. Bu, bir yayım meselesidir. Yayım politikasında değişikliğe gittik. Mesela, yayım politikasını özelleştirdik. Bu tür bilgileri köylülerle paylaşmaları için 20 köyü doğrudan çalışma olarak alanı olarak belirledik. Bu amaçla, 2 bin 500 ziraat mühendisi ve veteriner hekimi sözleşmeli olarak görevlendirdik.'' Eker, yeraltı sularının uygunsuz kullanılmasının önlenmesiyle ilgili kontrollerin sürdüğünü vurguladı. Sorunun kendi bakanlığıyla ilgili bölümüne yanıt vermek istediğini ifade eden Bakan Güler de Mavi Tünel Projesini anlattı. Projenin hayati önemi olduğunu vurgulayan Güler, projeyle Konya Kapalı Havzası'na ''hayat verileceğini'' ifade etti. -GEREDE PROJESİ- Güler, Ankara'nın içme suyuyla ilgili en önemli projenin Gerede Projesi olduğunu dile getirdi. Ankara Büyükşehir Belediyesinin projeyi DSİ'den devraldığını anımsatan Güler, ''Bu proje, uzun vadede Ankara'nın su sorununa çözüm getirecek'' dedi. Güler, kapalı sulama sisteminin su sarfiyatı açısından yüzde 50 avantaj sağlayacağını belirterek, suyun daha ekonomik kullanılmasını sağlanmak adına bu sistemin yaygınlaştırılmasını amaçladıklarını söyledi. Suyun verimli kullanılmasının yanı sıra kaçak kullanımların önlenmesinin de gerekli olduğunu ifade eden Güler, bu konunun üzerine kararlılıkla gittiklerini kaydetti. Güler, Türkiye genelinde yaklaşık 200 bin kuyu bulunduğunu ifade ederek, bunun yarıya yakınının kaçak olduğuna dikkati çekti. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ise yeraltı sularının kaçak kullanılması sorununun önemine işaret ederek, kaçak kullanımının sadece tarım sektörü için değil, sanayi sektörü için de geçerli olduğunu söyledi. Pepe, toplantıda, bu konuda, ''nasıl daha sıkı politikalar uygulanabileceğini'' de değerlendirdiklerini ifade etti. -KYOTO SÖZLEŞMESİ- Belediyelerin, park ve bahçe sulamalarına dikkat etmelerini isteyen Pepe, bu tür sulamaların arıtma tesislerinden elde ettikleri sularla yapmalarını istedi. ''Toplantıdan çıkan görüşler çerçevesinde hazırlanacak raporun ne zaman Bakanlar Kuruluna sunulacağının'' sorulması üzerine Bakan Eker, raporun en geç hafta sonuna kadar hazırlanacağını ve ilk bakanlar kurulu toplantısında sunulacağını söyledi. ''Türkiye'nin Kyoto Protokolü'nü ne zaman imzalayacağına'' ilişkin bir soruyu Pepe, ''Türkiye, AB sürecinde kaçınılmaz olarak bu Kyoto'yo imzalayacaktır. İklim Değişikliği Ulusal Bildirimi, Kyoto'ya giden yolu çizen rapordur. Kyoto'yu imzalamadan İklim Değişikliği Taraflar Sözleşmesini imzalama önemli bir adımdır'' yanıtını verdi. Bakan Güler, aynı soruya verdiği yanıtta, Türkiye'nin kişi başına karbondioksit üretiminde 87. sırada yer aldığına dikkati çekerek, ''Türkiye, çevre bilinci gelişmiş ülkelerden biridir'' dedi. Bakanlara, su ve enerji tasarrufuyla ilgili olarak bireysel olarak ne tür tedbirler aldığının sorulması üzerine Eker, Bakan Pepe'nin tavsiyelerine uyduğunu, Güler ise ısı yalıtımına önem verdiğini ayrıca Pepe'nin tavsiyelerini dikkat ettiğini söyledi. Pepe, ''Atık yağların geri kazanılmasıyla ilgili'' bir soruyu da yanıtlarken, kullanılmış yağların, ciddi enerji kaynakları olduğunu vurgulayarak, bununla ilgili yönetmelik çıkardıklarını ve ciddi teşvikler sağladıklarını söyledi. Güler ise bio-dizel konusunda dünyada çıtanın yükseldiğini, Türkiye'de de bu konunun önemsendiğini ve vergisinin düşürüldüğünü söyledi. AA