Onları hafta içi her
akşam,
Haliç'te
kürek çekerken görmeniz mümkün. Onların amaçlarından biri de
takımdaki Semra
Akgül'ün yüzünü güldürmek. Dünyaya getirdiği çocuğunun da göremediğini öğrenen
genç kadın, kürek takımı ile hayata yeniden tutunmuş.
Semra,
Ramazan, İbrahim, Ali, Bülent... Onlar hayata doğuştan 'bir sıfır' yenik başlamış milyonlarca görme engelliden birkaçı. Kaderlerine küsüp eve kapanmak yerine
sporla hayata tutunmayı seçen Görme Özürlüler Derneği (
GÖZDER) üyesi 8 kişi, bir araya gelip kürek takımı kurdu. Haliç üzerinde yağmur, çamur demeden her gün 2 saat
antrenman yaptı. Herkes '
görme engellilerden kürek takımı olur mu?' diye sorarken, mayıs ayında düzenlenen ve 120 takımın yer aldığı
Dragon Boat yarışlarına katılıp performanslarıyla 6. oldu. Türkiye'nin tek görme engelli kürek takımı, dünyalarına
renk katan bu spor dalında en iyi olmayı istiyor. Hedefleri ise eylül ayında düzenlenecek yarışlarda birinciliği alıp, Frankfurt'taki uluslararası yarışlara katılmak. Onların bir başka amacı da yaşama sevinci kazandırdıkları takım üyeleri Semra Akgül'ün yüzünü güldürmek. Zira eşi de görme engelli 23 yaşındaki Semra Hanım geçen yıl dünyaya gelen bebekleri Nil Tuana'nın göremediğini öğrenince hayata küsmüş. Minik Nil Tuana bir yıl içinde 4 kez
ameliyat geçirmesine rağmen sağlığına kavuşamayınca anne, kendini eve hapsetmiş. Kürek sporuyla eski neşesine kavuşan Akgül, şimdi takımın gözbebeği. "Uzun bir aradan sonra ilk defa güldüm ve hayata yeniden motive oldum." diyor.
Kürekçilerin eski çağlardan beri görme engelliler arasından seçildiğini öğrenen GÖZDER Başkanı Bülent Kelleci 3 yıl önce takım için çalışmalara başlamış. İlk zamanlarda amatörce antrenman yapan
ekip, Kelleci'nin
gömlek markası Bisse'nin Yönetim Kurulu Başkanı Asiye Kefeli ile tanışmasıyla profesyonel spor hayatına adım atmış.
Engellilere dikkat çekmek için 18 kişilik ekibe
firma çalışanlarını da katmaya karar vermişler. 18 kişiden oluşan kürek takımlarında bir dümenci, bir davulcu, 16 da kürekçi bulunuyor. Bülent Kelleci, "Görenle görmeyen, patronla
işçi bu takımda bir araya geldi. Amacımız engellere dikkat çekmek, insanların bize bakışlarını değiştirmekti. Artık bizim sorunlarımızı, nerelerde zorlandığımızı daha iyi anlıyorlar." diyor. Bisse Genel Müdürü Hakan
Gökçe de engellilerin sesine
kulak vermekten şirket olarak büyük mutluluk duyduklarını söylüyor. Başkanları Asiye Kefeli'nin takımın davulcusu olduğunu anlatan Gökçe, "Amacımız, farklı spor dallarına katkı sağlamak ve engellilere dikkat çekmek." diye konuşuyor.
Görme engelliler arasında tekvando,
karate, judo yapan çok sayıda sporcu olduğunu hatırlatan Kelleci, Dragon Boat'un takım sporlarına çok uygun olduğunu dile getiriyor. Kelleci sebebini ise şöyle anlatıyor: "Dragon kolektif bir uyum sporu, herkes aynı anda hareket ederse
kano gidiyor. Davulcu çok önemli, onun her vuruşunda sporcular küreğe asılıyor. Bu nedenle görmemek bir eksiklik değil."
Şubat ayında çalışmalarına hız veren takım, hafta için her gün 18.30-20.30 arasında Haliç'te kürek sallamış. Ramazan ve Semra Akgül çifti o sporculardan. Doğuştan görme engelli olan Ramazan Akgül,
devlet memuru. Hafta içi her gün iş çıkışı eşiyle birlikte Haliç'e gelen Akgül, "Bu sporla ilgilenmek yorucu olsa da motivasyonumuzu artırıyor. Sosyal bir çevremiz oldu, herkes birbirinin derdine ortak oluyor." diyor. Kurulduğu günden beri takımda yer alan 40 yaşındaki görme engelli Ali Varlık da
Adli Tıp Kurumu'nda çalışıyor. Geçen yıl sonuncu olduklarını ve takım olarak hırs yaptıklarını anlatan Varlık şunları söylüyor: "Yaşamda engelli olduğumuz için yine sona bırakılmış gibi hissettik. Arkadaşlarla birbirimize söz verdik. Çok çalışıp kazanacaktık. Bu yıl 6. olduk ama hedefimiz birincilik."