ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Philip Crowley, 5 +1 ülkeleriyle
İran arasında
İstanbul'da yapılacak görüşmelerde, İran'ın nükleer programı konusunda ''anlamlı ve pratik bir müzakere sürecinin ortaya çıkmasını'' istediklerini söyledi.
Crowley, Washington'daki Yabancı
Basın Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, ''İstanbul görüşmelerinde, ana konusunu İran'ın nükleer programının oluşturduğu, anlamlı ve pratik bir müzakere sürecinin ortaya çıktığını görmek istiyoruz'' dedi.
Bu görüşmelerin İran için, masaya oturup, nükleer programı başta olmak üzere uluslararası
toplumu ilgilendiren konuları ele almak açısından bir fırsat oluşturduğunu'' kaydeden Crowley, ''
Türkiye'nin bu çok önemli toplantıya ev sahipliği yapma isteğini takdir ettiklerini'' belirtti.
Crowley, toplantıda bir gazetecinin, ''5 1 ülkeleriyle İran arasındaki görüşmelerle alakalı olarak, yakın gelecekte ya da önümüzdeki iki gün içerisinde Türkiye için ev sahipliği yapmak dışında başka bir rolün öngörülüp öngörülmediğine'' dair sorusu üzerine, Türkiye'nin bu sürece verdiği desteğe işaret ederek,
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, ABD Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton ile görüşmesinde, Türkiye'nin İran'ı,
işbirliği yapması, 5 1 ülkeleriyle temas kurması ve Uluslararası
Atom Enerjisi Kurumu (
UAEK) ile tam bir işbirliği içinde olması için
teşvik ettiklerini açıkça dile getirdiğini kaydetti.
''TÜRKİYE, İRAN'A ÖNEMLİ BİR MESAJ GÖNDERİYOR''
Crowley, sözlerine şöyle devam etti:
''İran'ın Türkiye'den ve 5 1 sürecine
destek veren diğer ülkelerden duyması gereken
mesajın tam da bu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu, ABD ile İran arasındaki bir konu değil, İran ile uluslararası toplum arasındaki bir konu. Mesele, İran'ın, nükleer programı konusunda
hesap vermede ve programının barışçıl olduğuna dair uluslararası toplumu ikna edebilmede başarısız olması. Dolayısıyla bunun, Türkiye'nin İran'a gönderdiği önemli bir mesaj olduğunu düşünüyorum ve İran'ın bu tavsiyeye uyacağını umuyoruz''.
Crowley, ''İstanbul görüşmelerinden beklentilerinin ne olduğuna'' dair bir soru üzerine de, ''Güvenilir bir ilerleme görmek istiyoruz. İran'ın, nükleer programıyla alakalı olarak uluslararası toplumun sorularını
yanıtlamaya hazır biçimde masaya gelmesini, UAEK ile tam bir işbirliği içinde olmasını istiyoruz'' dedi.
İran'ın son haftalarda nükleer tesislerini ziyaret etmeleri için bazı ülkelerin diplomatlarını davet ettiğini hatırlatan Crowley, bunun UAEK ile ''anlamlı işbirliğinin'', ABD de dahil olmak üzere uluslararası toplumun sorularına yanıt vermesinin yerini alamayacağını vurguladı.
Crowley, ''Dolayısıyla, niyette bir ciddiyet olduğunu görmek istiyoruz. Bu görüşmelerin marjında diğer konuları da ele almaya hazırız. Ancak İran'ın nükleer konuda anlamlı bir
diyalog için hazır olduğunu görmeye gerçekten ihtiyacımız var'' diye konuştu.
-''RICCIARDONE, EN DENEYİMLİ VE MÜKEMMEL DİPLOMATLARIMIZDAN BİRİ''-
Crowley, bir gazetecinin, ABD'nin yeni
Ankara Büyükelçisi Francis Joseph
Ricciardone'nin
adaylık sürecinde, kendisi hakkında Kongre'nin bir önceki yasama döneminde görev yapan
senatör Sam Brownback tarafından dile getirilen ''Türk hükümetine çok yakın durabileceği ve muhalefeti
ihmal edebileceğine'' ilişkin kaygıları hatırlatarak, ''Onun tarafsız bir
büyükelçi olacağından ve muhalefetle de diyalog kuracağından ne kadar eminsiniz?'' şeklindeki sorusunu da yanıtladı.
''En deneyimli ve mükemmel diplomatlarımızdan biri olarak'' nitelediği Ricciardone'nin Türkiye'ye varmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Crowley, Ricciardone'nin bu göreve adaylığını geçen yıl boyunca desteklediklerini ve Senato'nun Ricciardone'nin adaylığını onaylama noktasında harekete geçmemesinden üzüntü duyduklarını kaydetti.
Crowley, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin öneminin bir yansıması olarak, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği makamının, belirsiz bir süre için boş kalamayacak bir konum olduğunu düşündüklerini belirtti.
ABD Başkanı Barack Obama'nın, özel yetkisini kullanarak, Kongre'nin kapandığı sırada Ricciardone'nin atamasını yaptığını hatırlatan Crowley, ''Bu, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere verdiğimiz önemin, hem ikili düzeyde, hem de İran olsun,
Lübnan olsun, sorunları işbirliğiyle çözebilme gayretleri çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmaların bir yansıması'' diye konuştu.
''HÜKÜMET, MUHALEFET VE TÜRK TOPLUMUYLA TAM BİR DİYALOG KURACAĞINI BEKLİYORUM''
Ricciardone'nin ABD için ''mükemmel bir temsilci'' olacağını kaydeden Crowley, kendisinin deneyimli, geçmişte başka ülkelerde
büyükelçilik yapmış ve bu bölgede de görev almış bir kişi olduğuna dikkati çekti.
Ricciardone'nin Türkiye ile doğrudan deneyiminin bulunduğuna da işaret eden Crowley, onun Türkiye'deki görevi sırasında hükümetle, muhalefetle ve Türk toplumuyla tam bir diyalog kuracağını beklediğini kaydetti.
Crowley, ABD Dışişleri Bakanı Clinton'ın olası Türkiye ziyaretinin ne zaman düzenleneceğine ilişkin bir soru üzerine de, gelecek ayın ilk dönemlerinde Clinton'ın
Avrupa'ya gideceğini ve Almanya'da düzenlenecek güvenlik konferansına katılacağını belirtti.
Clinton'ın Avrupa seyahati sırasında başka duraklarının da olacağını ifade eden Crowley, bu konuda çok yakında bir açıklama yapacaklarını söyledi.