'Devlet sırrı'
belgelerin 11 ve 16 nu-maralı kozmik
büroda saklandığı belirtilen kararda, söz konusu odalara, gözaltına alınan
Albay Erkan Y.B. ve
Binbaşı İbrahim G. olmaksızın generallerin dahi giremediğine dikkat çekiliyor. Aramanın delillerin karartılması şüphesiyle yapıldığı aktarılıyor.
Genelkurmay Başkanlığı
Ankara Seferberlik Daire Başkanlığı'ndaki
aramayla ilgili
mahkeme kararı,
soruşturma ve aramanın seyrine ilişkin ilginç ayrıntıları gün yüzüne çıkardı. Alınan bilgilere göre, 'devlete suikast' soruşturması çerçevesinde gözaltına alınan Albay Erkan Y.B. ile Binbaşı İbrahim G.'nin teslim edildikleri
Merkez Komutanlığı'ndan serbest bırakılması üzerine yargı harekete geçti.
İki subayın 'devlet sırrı' belgelerin saklandığı kozmik odaya giriş yetkilerinin olduğu tespit edilince, delillerin ortadan kaldırılması şüphesiyle hâkim araması gündeme geldi. Söz konusu personel olmadan generallerin bile giremediği kozmik odada inceleme yapılması için acilen mahkeme kararı çıkartıldı.
Genelkurmay'ın 'aramanın durdurulması ve tutanakların
imha edilmesi' talebini önceki gün reddeden mahkeme kararı, kozmik büro tabir edilen odaların sayısının iki olduğunu ortaya çıkardı. Kararda,
11 ve 16 numaralı kozmik odalara şüpheli subaylar olmadan üst rütbeli subay ya da generallerin dahi giremediği bilgisi veriliyor.
Zanlıların çalıştığı yerin arandığına dikkat çeken mahkeme, incelemenin devamına şu ifadelerle onay verdi:
"Olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa arama yapılır."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın evinin yakınında iki subayın yakalanmasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Seferberlik Bölge Başkanlığı karargâhında hâkim nezaretinde arama başlatılmıştı.
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği, aramaların 5. gününde "durdurma v
e devlet sırrı niteliğindeki belge ve bilgilerin kayıtlarının imha edilmesi" talebiyle mahkemeye başvurdu. Başvuruyu değerlendiren Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesi, Genelkurmay'ın taleplerini reddetti. Genelkurmay'ın aksine, yapılan işlemin CMK'nın 125. maddesi kapsamındaki devlet sırrı belgelerini inceleme işlemi olmadığını belirtti. "Bu nitelikte belgelerin bulunduğu odada da iddia edilen suçlarla ilgili arama yapılmasıdır." tespitinde bulundu.
Soruşturma konusu olay sebebiyle gözaltına alınıp serbest bırakılan subaylar, arama yapılan yerde çalışıyor. Mahkeme kararında buna da dikkat çekildi: "Arama, zanlıların bulunduğu yerde yapılmaktadır. İsnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa arama yapılır. Aksine düşünce devlet sırrı kavramının arkasına sığınarak suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirir. Salt bu nedenle girilmemesi, devlet sırrı niteliğinde olmayan ve suç teşkil eden fiillerin bu gibi mahallerde gizlenmesi, faillerin de soruşturma ve kovuşturmadan kurtulması sonucunu doğurur. Bu, hukuk devleti ilkesine güveni sarsar. Söz konusu kurumu da zan altında bırakır."
11.
Ağır Ceza Mahkemesi kararında, odaların özelliğine ilişkin bilgiler yer alırken, hâkim aramasının nasıl gündeme geldiği şöyle özetlendi: "Somut olayda haklarında soruşturma yapılan şüphelilerin arama kararına konu dairede görev yaptıklarının sabit olduğu, odalara sadece bu kişilerin girebildiği ve diğer üst rütbeli subay ve generallerin dahi, bu şüpheliler olmaksızın odalara giremedikleri nazara alındığında soruşturmanın selameti ve kovuşturma safhasındaki hâkim incelemesine kadar geçecek süre içerisinde delillerin ortadan kaldırılması yani işin aciliyeti, konunun önem ve vahameti nazara alınarak savcılıkça hâkimlerce arama yapılması talep edilmiştir." ZAMAN