Kars'ın
Kağızman ilçesi Çayarası köyünde dünyaya gelen
Danıştay saldırısı hükümlülerinden ve
Ergenekon davasının hem tanığı hem sanığı Osman
Yıldırım'ı köylüleri ve akrabaları anlattı.
Osman Yıldırım'ın 1980 yılında anne ve babasını kaybettikten sonra kardeşi ile beraber bir süre amcasının evinde kaldığını belirten köylüleri, sonra da 15 yaşında kardeşi Ömer Yıldırım ile beraber 1983 yılında köyden ayrıldığını söyledi.
Yıldırım'ın kardeşinin eğitimini İstanbul'da tamamlamasını sağlamak için de inşaatlarda çalıştığını ifade eden köylüleri, kardeşinin öğretmen olmasında büyük bir rol oynadığını vurguladı.
Köylüleri, Yıldırım'ın sonra olarak vatani görevini tamamladıktan sonra köye gelerek akrabalarını ziyaret ettiğini belirtti.
Osman Yıldırım'ın süt annesi Neriman Yıldırım, Yıldırım'ı
küçükken kendisinin emzirdiğini, küçük yaşta da kendisine Kur'an-ı Kerim öğrettiğini ifade etti.
Neriman Yıldırım, "Babası öldükten sonra annesiyle birlikte benimle yaşadı.
Annesi öldükten sonra da İstanbul'a giderek ablalarının yanında kaldı. Osman terbiyeli, namuslu ve şerefli bir çocuktur. Osman benim elimde büyüdü, benim çocuğumdur, kendisini çok severim. Osman'ı ben çok iyi tanırım kimsenin çocuğu Osman gibi olamaz. Şimdi de Osman'ı sadece televizyonlarda görüyorum. Osman'a bize sattığı arazileri geri sattık. Gelip burada ev yapacak. Evinin temelini bile burada attı." şeklinde konuştu.
DEVLET YARDIM ETMELİ
Osman Yıldırım'ın yeğenlerinden
Yavuz Hacıoğlu ise, "Bir ara ziyaretimize gelmişti. O gelişinden sonra bir daha da köye gelmedi. Danıştay olayı çıktığı zaman da her şeyi televizyonlardan öğrendik. Kendisi dürüst ve mert bir insan. Haksızlığı asla kabul etmiyor. Her zaman haklının yanında olur, haksızın karşısında dururdu. Ben devletten ona
yardım etmesini istiyorum. O asla kötü bir şey yapmaz. 1983 yılında arazilerini sattıktan sonra köyden ayrıldı. Çocukken de öyle sorunlu biri değildi, oldukça mülayim ama disiplinliydi. Çocukken bile öyle kötü alışkanlıkları yoktu. Osman ne yaptıysa devlet için, millet için yaptı. Başbakan'a sesleniyorum, Osman'a sahip çıksınlar, Osman kötü biri değil. Küçük kardeşi okudu öğretmen oldu; ama Osman okuluna devam etmedi. İstanbul'da serbest çalıştı." diye konuştu.
(CİHAN)