Cumhurbaşkanı Gül, eşi
Hayrunnisa Gül ile birlikte saat 20.30'de yemeğin verileceği salonun girişine geldi. Gül ve eşi, yaklaşık 5 dakika bekledikten sonra gelen Kraliçe
Elizabeth ve eşi Edinburg Dükü
Prens Philip'i karşıladı.
Daha sonra salona geçen Gül, Kraliçe ve eşleri, girişte davetlilerle tek tek tokalaştı. Gül ve Kraliçe, daha sonra eşleri ile yemeğin verildiği salona geldi.
Bu arada, Cumhurbaşkanı Gül, yemekte,
Kraliçe Elizabeth'in
hediye ettiği ve
İngiliz Kraliyet Ailesi'nin devlet büyüklerine hediye ettiği en büyük yüksek derecedeki nişanı olan 'İngiliz Kraliyet Nişanı'nı ceketinin yakasına taktı.
İngiltere Kraliçesi II.Elizabeth,
Türkiye'nin, gerek AB, gerekse tüm dünya için son derece kritik bir zamanda Doğu ile Batı arasında eşsiz bir
köprü haline geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyaret için Ankara'da bulunan İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth onuruna
Çankaya Köşkünde
akşam yemeği verdi.
Kraliçe Elizabeth, yemekte yaptığı konuşmasına, "nazik sözleriniz ve bugünkü cömert karşılamanız için çok teşekkürler. Ben ve Prens Philip, 36 yıldan uzun bir süre önce yapmış olduğumuz ve güzel hatıralarını halen taşıdığımız son ziyaretimizin ardından tekrar Türkiye'de olmaktan büyük bir memnuniyet duymaktayız" sözleriyle başladı.
Türkiye'yi 1971 yılındaki ziyareti sırasında,
Mustafa Kemal Atatürk'ün zengin ve köklü geleneklere sahip bu
ülkeyi çağdaş, aydınlanmış ve demokratik bir devlet yapma yolunda göstermiş olduğu muazzam başarıya
tanık olduğunu belirten Kraliçe Elizabeth, "Bugünkü, kendine güvenen, dinamik
demokrasi haline gelebilmek için Türkiye'nin atmayı sürdüreceği büyük adımlar, o zamanlardan hayal bile edilemezdi. İçinde bulunduğumuz bu yeni yüzyılda, ülkelerimiz arasındaki bağların her zamankinden daha da güçlü olmasını kutlayabiliriz" diye konuştu.
Kraliçe Elizabeth, bu ulusun bulunduğu coğrafyanın, tarih boyunca, sadece kendi halklarına ait tarihin büyük bir kısmını belirlemekle kalmadığını, aynı zamanda dünya üzerinde de güçlü bir etkiye sahip olduğunu söyledi.
Antik Truva gibi klasik medeniyetlere ve bilinen en eski insan yerleşimlerine ev sahipliği yapmanın da ötesinde, bu ülkenin, gerek
İslamiyet, gerekse
Hristiyanlık açısından da
kilit bir konuma sahip olduğunu belirten Kraliçe Elizabeth, sözlerine şöyle devam etti:
"En güçlü olduğu dönemde, başkenti
İstanbul ile
Osmanlı İmparatorluğunun sınırları, Viyana'nın kapılarından
Kuzey Afrika'ya kadar uzanıyordu. İki kıtaya yayılmış bu ülkenin stratejik konumu, bir çoklarını, aralarında geçtiğimiz günlerde
Gelibolu Yarımadasında törenlerle anılan cephelerin de bulunduğu, Birinci Dünya Savaşının en kanlı çarpışmalarının içine sürüklemişti. Ve Atatürk, bu savaşın kalıntılarından, bu çağdaş ulusun atası olmakla kalmayıp, o çok ünlü beyanını yaparak, denizaşırı ülkelerden bu topraklara gelip, burada yaşamlarını yitirenlerin artık Türkiye'nin birer evladı olduğunu ilan etmişti. İşte, o duyarlılık, Birleşik Krallık'ın çok büyük bir değer atfettiği Türkiye ile ilişkilerinde bugün bile yankılanmaktadır"
-"BİZLER İÇİN TÜRKİYE SON DERECE ÖNEMLİ"-
Kendileri için Türkiye'nin, her zaman olduğu gibi bugün de son derece önemli olduğunu ifade eden Kraliçe Elizabeth, "Yurt içinde, AB üyelik olasılığı şimdiden ülke vatandaşlarının hayatını iyileştiren değişimlere ilham kaynağı olmayı başardı. Yurt dışında ise gerek AB için, gerekse tüm dünya için son derece kritik bir zamanda Türkiye, Doğu ile Batı arasında eşsiz bir köprü haline geldi" diye konuştu.
Kraliçe Elizabeth, Cumhurbaşkanı Gül ve
Başbakan Erdoğan'a hitaben, Medeniyetler İttifakı inisiyatifi aracılığıyla duyurdukları sesin bir ılımlılık ve uzlaşı çağrısı olduğunu kaydederek, "Dünyanın en sorunlu bölgelerinden bazılarında, barışın teşviki,
siyasi istikrar ve
ekonomik kalkınma için kilit bir rol oynamaktasınız. Ve, Afganistan'da ülkelerimiz, bu sıkıntılı ülkede yürütülen NATO görevinin ortaklarındandır" dedi.
Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki bu ortaklığın, ister enerji temininde güvenliğin sağlanması olsun, ister uyuşturucu veya insan kaçakçılığıyla mücadelede olsun, birçok farklı alanda ve şekilde kendisini gösterdiğini kaydeden Kraliçe Elizabeth, tüm bu nedenlerden ötürü, geçen yıl iki ülke başbakanlarının imzaladığı stratejik
ortaklık anlaşmasından da anlaşılacağı üzere, Birleşik Krallık'ın, Türkiye ile ilişkilerine azami önem atfettiğini belirtti.
Kraliçe Elizabeth, aralarındaki bağların normal vatandaşlara sağladığı faydaların da her geçen gün arttığını kaydederek, her iki ülkede de binlerce işin, iki ülke arasındaki ticarete dayandığını, Türkiye'ye her yıl iki milyon Britanyalı turistin geldiğini, binlerce Britanyalının Türkiye'yi evi olarak benimsediğini ve okumak için Birleşik Krallık'a gelen Türk öğrencilerin sayısının da her geçen gün memnuniyet verici bir şekilde arttığını bildirdi.
Kendisi ve eşi Prens Philip'in, önümüzdeki günlerde bu işbirliğinin güzel yansımalarını göreceklerini ve unutulmaz olacağından emin olduğu bu ziyareti büyük bir heyecanla beklediklerini ifade eden Kraliçe Elizabeth, konuşmasını, "Bu yüzden, büyük bir memnuniyetle, konuklarımızı ayağa kalkarak kadeh kaldırmaya davet ediyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Halkına..." sözleriyle noktaladı.