Köşe Yazarlarının Hakaret Listesi

"Sığıntı zağar, zihinsel özürlü, iktidar yalakası, vatan haini, asker düşmanı, AB pisliği, göbek kaşıyon, uzun kollu kıllı adam" Tuğçe Baran köşe yazarlarının hakaret listesini yaptı.

Köşe Yazarlarının Hakaret Listesi

Bugünlerde acayip kelimeler uçuşuyor havalarda. Ertuğrul Özkök üç gündür ‘rövanşist’ diye bir kelime kullanıp duruyor mesela. Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı olmaktan vazgeçirme tavsiyeler dizisinin son bölümlerinde. Pazar günkü yazısında iyice abartıp on kere falan kullanmış. ‘Yıldızlı ağbilerime hörmetler’ şeklinde özetleyebileceğimiz muhteşem yazısını Şerminella’ya sesli okuyayım dedim, dilim dönmedi. Ha bire ‘röşanvist’, ‘rövönist’ ‘rövşanist’ diye bir şeyler çıktı ağzımdan. Özdemir İnce de ‘butik solcu’ diye bir deyim icat etmiş. O fena değil de tarihin tozlu sayfalarından bulup çıkardığı ‘başıbozuk goşist’ deyimi yine ‘röşanvist’ gibi bir etki yarattı. Üç kere üst üste söylemeye kalkınca ‘bazıboşuk gozist’ gibi bir şeye dönüyor. Üç kuruşluk Fransızcam bile işe yaramıyor. Bir de yine hakaret maksatlı olarak ‘Cihangirli’ demiş ki işi gücü kedi beslemek olan bir mahalleden ne istemiş anlamadık gitti. Ödüllü büyük şair olmanın getirdiği bilemediğimiz bir durum olmalı.. Hasan Pulur da geçtiğimiz günlerde ‘sığıntı zağar’ diye bir kelime armağan etmişti hatırlarsanız camiamıza.. Birine hakaret ediyordu. İçimizden birine. Köpek diyordu. Arkadaşlarla uzun uzun idman yaptık içimizden ancak biri doğru söyleyebildi. Oluyor mu yani şimdi böyle? Söylemesi zor hakaretler icat etmenin ne alemi var? Bir Pazar boyunca dudaklarımızı büzmekten hal olduk ‘rövanşist’ diyeceğiz diye. Madem hakaret mevsimi açıldı, madem seçimde yenişemedik, iş kelimelere döküldü, mesleğe sizlere kıyasla yeni başlamış ve değerli büyüklerimi örnek almak isteyen biri olarak anlaşılır hakaret istiyorum! Kolay söylenebilen, sokak kavgasında rahat rahat edebileceğimiz, ederken dilimiz dolaşıp rezil olmayacağımız, zorlama olmayan açık ve net hakaretler istiyoruz. Bakın Engin Ardıç’a! ‘Düdük makarna’ diyordu, onu da sadeleştirmiş, sade ‘makarna’ yapmış. Oh! Mis! Makarna aşağı, makarna yukarı. Arada iyice kendi gazına gelip ‘g.t’, ‘k.ç’ gibi kelimeler de ediyor, gayet güzel. Sen sağ, ben selamet, yuvarlanıp gidiyoruz. ‘Hadi ordan makarnaaa!’ mesela kavga esnasında son derece uygundur. Karşılığında fazla sopa da yemem diye düşünüyorum. Goşist tehlikeli olabilir.. Fakat dikkat ettim hakaret konusunda işi zora koşanlar genelde ‘laikçiler’. Şu sıralar yaratıcılıkları had safhada. Gemi azıya almış durumdalar. Şöyle otomatik cümleleri var: ‘Sözde demokrat, özde ..., ikinci cumhuriyetçi, beşinci romantik, solcu görünümlü zihinsel özürlü, iktidar yalakası vatan haini, asker düşmanı AB pisliği’ vs vs.. Yüzde 46.6’ya hakaretler bitti sıra ‘hey! Onlar da insan! Onları da hakları var!’ diyenlere geldi ki anladığım kadarıyla esas sinir oldukları da onlar. Yaratıcı hakaretler zira bu noktada devreye girdi. ‘Göbek kaşıyan, uzun kollu kıllı adam’ lafları, entel adam ve kadınlara sökmezdi çünkü.. Daha ince, daha ‘kültürel’ olmalıydı.. Butik solcu falan.. (Butik otelden çıkmayan mı demek acaba?) ‘Seçim sonrası hakaret sözlüğü’ gibi bir çalışma esasen ne hoş olur! Baş danışman da büyük şair, hassas ruh, yaratıcı hakaretör Özdemir İnce olsa.. Dadından yenmez.. Beyler, hanımlar.. Ha gayret.. 20 yaratıcı hakaret daha bekliyoruz.. TUĞÇE BARAN/VATAN
<< Önceki Haber Köşe Yazarlarının Hakaret Listesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER