Musul’daki Türk Başkonsolosluğu’nu basıp personeli ve yakınlarını rehin alan IŞİD’in, kentte Türkiye ’ye yönelik herhangi bir eylem yapılmayacağı mesajı verdiği halde son iki günde tavır değiştirdiği ortaya çıktı. Başkonsolosluğun bu nedenle tahliyede geç kaldığı bildirildi. Türk rehinelerin bırakılması konusunda yaşanan gecikme de IŞİD içindeki görüş ayrılıklarından kaynaklanmış.
Diplomatik kaynaklarının ve güvenlik uzmanlarının verdiği bilgiye göre, Musul iki haftadır IŞİD’ın fiili etkisi altına girmeye başlamıştı. Ancak Türk yetkililer, kentteki IŞID unsurları ile temastaydı ve ‘Türkiye Başkonsolosluğu’na yönelik bir tehdit olmayacakları’ mesajını almıştı. Ancak, haftasonu başka kentlerden gelen silahlı IŞİD militanları kente sızmaya ve geceleri varlıklarını hissettirmeye başladı. 9 Haziran Pazartesi günü de Türkiye Başkonsolosluğu’na ilk ‘uyarı’ geldi. Uyarıyı sadece Bağdat yanlıları değil, IŞID’a yakın gruplar da iletti.
Hazırlık pazartesi başladı
Türk istihbaratının en aktif olduğu bölgelerden biri Kuzey Irak Kürt bölgesi ile Musul ve Kerkük kentleri. Bu nedenle, ‘İstihbarat haberdar olamadı’ görüşü gerçeği yansıtmıyor. Son iki haftada yaşanan gelişmeler hesaba katılarak personel yakınlarının önemli bölümü Musul’dan gönderilmişti. Gizliliği kritik belgeler imha edilmiş, bütün personel ve yakınları, olası tahliye için Başkonsolosluk kampüsünde toplanmıştı.
Buna karşın, IŞİD’nın Başkonsolosluğa yönelik tehdit olup olmayacağı konusunda bir analiz sıkıntısı yaşandı ve Ankara ’dan Başkonsolosluğa zamanında ‘tahliye edin’ talimatı gitmedi. Tahliye kararını vermek baskından bir gün önce, yani 11 Haziran Salı günü Başkonsolos Öztürk Yılmaz’a bırakıldı.
Aynı gün, daha önce kentteki Türk varlığıyla bir sorunları olmadığı mesajını veren IŞİD’dan olumsuz mesajlar gelmeye başladı. Tahliye şart oldu ancak IŞID Kenti tamamen kontrol altına almıştı ve Türkiye’den destek almadan güvenli tahliye şansı kalmamıştı.
IŞİD’ın Türk personeli ve yakınlarını başka bir bölgeye nakledip rehin almasının ardından kısa süre içinde IŞİD ile temasa geçildi. Örgütün hiçbir parasal talebi olmadı. Herhangi bir takas pazarlığı da yapılmadı.
Türk rehineleri tutan grup, çok güvendikleri aracılara 24 saat içinde bırakabileceklerini söylediler. Ancak Türk rehineleri tutan grup ile IŞİD’ın komutanları arasında iletişim kurulmasıyla durum değişti. Serbest bırakma işlemi ilk 24 saatte gerçekleşmedi. IŞİD militanlarının Türkiye Başkonsolosluğu’nu bastıklarında bu kadar insanla karşılaşacaklarını beklemedikleri de gelen bilgiler arasında.
Operasyon olmayacak
Hürriyet gazetesinden Deniz Zeyrek'in haberine göre, ABD Yönetimi ile yapılan temasta, Washington yönetiminin önerisi “Müzakerelere sonuna dek devam edin, ilk hedef bütün rehineleri sağ salim kurtarmak olsun” oldu. Ankara’da son 48 saatte yapılan görüşmelerin temel değişmez görüşü de bu şekilde ortaya koyuldu. Herhangi bir operasyon ihtimali ele alınmadı ve Türklerin serbest kalması konusunda IŞİD’i ikna edebilecek bütün isim ve gruplarla temasa geçildi.
Üst düzey bir yetkili, IŞID’ın da ‘güvenilir aracılar’ sayesinde oldukça yapıcı davrandığını, Türk personelin herhangi bir askeri girişime ihtiyaç duyulmadan tamamlanması için çalıştıklarını söyledi.