'Komutanım, Erdoğan'dan hesap sorun'

Balyoz'da üçüncü iddianamenin delil klasörlerinden öyle bir belge çıktı ki...

'Komutanım, Erdoğan'dan hesap sorun'

Balyoz soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin delil klasörlerinde yer alan belgelerde, MHP'den milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın 2004 yılında eski Kara Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Aytaç Yalman ile görüşmesinde 'icazet' almaya geldiğini söylediği ifade ediliyor. AK Parti hükümetine karşı beraber 'kavga yapma' teklifinde bulunan Özdağ'ın, partisinin genel başkanı Devlet Bahçeli'yi de eleştirmesi dikkat çekiyor. Özdağ'ın Yalman'dan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı çağırıp hesap sormasını istediği belgelerde yer alıyor. 11 Şubat 2004 tarihi düşülen ve 'Yalman-Özdağ' adı verilen iki ayrı belgede kaset çözümleri yer aldı. Kaset çözümüne göre Özdağ, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve bir başka komutan ile görüşüyor. Ümit Özdağ'ın S-2, konuştuğu komutanın ise S-1 olarak kodlandığı çözümde şu diyaloglar geçiyor: S-2 : Bizim size gelmemizin sebebi, bir toparlanma oldu. Bunu da Allah razı olsun, Tayyip Erdoğan yaptı. Şerden hayır, hayırdan şer olur. Tayyip Erdoğan bir şer bildirdi, bu da safların sıklaşmasına neden oldu. Herkes ne olacak, ne yapacağız diyor. S-2: 28 Martı bekliyoruz. Yeni bir partiye gideceğiz. Biz zaten geç kaldık. Şu saatte olmaz bu artık. Bu adamlar % 35 mi alacaklar, % 40 mı alacaklar. Önemli değil, devlet vardır bu ülkede. Hükümetler gelip geçicidir bu ülkede. Devletimiz kuvvetledir. Ben bu kadar alabileceklerini de zannetmiyorum. S-1: Kavgayı yine biz yapacağız yani. S-2: Beraber yapacağız. S-1: Bu güne kadar hep biz öndeydik. Hep biz çıktık öne, dikkat edersen. Hep Aytaç Paşa önde. S-2: Yüzünüze karşı söylüyorum. Siz bir kahramansınız. 30 Ağustos'ta süresinin dolduğunu söyleyen komutana Özdağ, "O nasıl uzar, onu uzatalım komutanım. Oy toplayayım, anket yaptırayım, esnafı yürüteyim, pankart asayım." teklifinde bulunuyor. BAŞBAKAN'I UYARMASINI İSTEMİŞ Özdağ, Yalman'dan Başbakan Erdoğan'ı çağırıp hesap sormasını da istiyor. İki arasındaki diyalog şöyle: S-2: Bu adam peki ne söylüyor, Kasımpaşalı. Ya komutanım onu buraya çağırtalım. Tek başınıza. Ne diyecek ? Aytaç Paşa sövdü mü diyecek ? S-1: Nasıl olsa Ağustos'ta emekli olacak. S-2: Komutanım sen bunu 20 Ağustos'ta yap. Çağır. Benim oturduğum yere oturt. Yaptıkların şöyle şöyle yanlış de. Diyemez. S-1: Zaten çok söylüyoruz. O biliyor beni. S-2: Tek korkusu sizsiniz. Siz de giderseniz, ne olacak. Buraya kimin geleceği belli mi? HİSARCIKLIOĞLU'NU TARTIŞMIŞLAR Kayıtlarda Yalman, Özdağ'a durumunun nasıl olduğunu soruyor. Özdağ da kendisinin iyi olduğunu söylüyor. Ankara'nın ve sanayi odasından memnuniyetini dile getiren Yalman, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin durumunu soruyor. İkili arasındaki diyalog şu şekilde: S-2: Çok iyi değil gibi geliyor. Benim arkadaşım. Oraya ben seçtirdim. Kendisi MHP'lidir. Bu Tayyip'le beraber, politikası milli politikadan saptı. Tayyib'in yanında. Dün akşam onunla konuştum. Yanlış politika izlediğini söyledim. Sana AKP'nin başkan yardımcısı, Ankara İl Başkanı diyorlar. Senden bazı emekli subaylar rahatsız, bir açılışta seni bana sordular dedim. Kulağına kar suyu kaçırdım. Yanınıza kaçabilir. S-1: Sen ona epeyidir seni görmemiş, özlemiş de. O anlar. Eskiden çok sık gelirmiş, şimdi gelmiyormuş de. S-2: Olur söylerim, ben umutluyum. MHP'Yİ ŞEKİLLENDİRMEYİ PLANLAMIŞLAR Konuşmalarda ulusalcı bir cephenin oluşturulması gerektiğini vurgulayan ikili MHP'ye de yeni bir şekil verilmesi gerektiğini belirtiyor. Konuşma sırasında Özdağ, Yalman'a 'sizden icazet almaya geldim' diyor. Yalman ise MHP, CHP, ANAP, DYP birlikte hareket etmesi durumunda kendisine teklif edilen belediye başkanlığı adaylığını kabul edebileceğini söylüyor. İki ismin konuyla ilgili diyaloğu şöyle: S-1: Biliyorum. MHP'ye yeni bir şekil verilirse hiç olmazsa bir siyasi oluşumu var. S-2: Yüzde 8.5 halk oyu var. S-1: Yüzde 9 oyu var. Ona güçlü, sağlam insanlardan oluşan bir kadronun oturtulması gerekir. O zaman güçlü olur. S-2: Bana geçen sefer MHP'yi teklif ettiler. Bana Namık Kemal Zeybekler geldi. Bana bu iş Devlet Bahçeli ile olmuyor. Mart seçimlerini kaybederiz. Sen buraya olur musun? Yok dedim. Şimdi bu tekrar Mart seçimleri ile tekrar gündeme geldi. Eğer MHP Mart seçimlerinden yenik çıkarsa, Bahçeli dayanamaz. Sizden icazet almaya geldim. Ben bu yapıya gireyim mi? S-1: Kadronuzu kurmanız lazım. Kadro çok önemli. Halkın sevdiği saydığı, güçlü kişilerle. Kafamda bazı isimler de var. Zamanı gelince görüşürüz. S-2: Bu parti MHP olacak diye düşünüyorum. S-1: MHP etrafında toparlanabilecek bir parti olabilir. Bu seçim sonunda DYP, ANAP tamamen gider. S-2: MHP de yok. MHP yüzde 8-9 ancak alabilir. Belki onu da alamayabilir. S-1: MHP o kadar alırsa çok iyi. Bana CHP geldi belediye başkanlığı teklif etti. DYP, MHP geldi. Ben niye sizin belediye başkanınız olayım. Ben genel başkanım. Yüzde 10 oyunuz var, ben geldim Yüzde 15 oldu. Kaybettik. Deniz BAYKAL'a gittim yüzde 18 oyunuz var. Ben geldim Yüzde 25 oldu kaybettik. Birleşin dedim. Hepiniz AKP kötü, Tayyip vatan haini diyorsunuz. Yapın bir fedakarlık. Bu seçimler için bir ittifak yapın dedim. Yoksa yüzde 30-35 ile yine bu adam başımıza gelecek, yüzde 65 halkın oyu çöpe gidecek. Şimdi düşünüyorlar. MHP, CHP aday çıkartmadı. MHP, CHP, ANAP, DYP olursa aday olurum dedim. Birleşirseniz aday olurum. Cevap yok. Hiçbiri aday çıkarmıyor. 24 Şubat'a kadar vakit var. S-1: Yıpranmasın diye aday çıkarmıyorlardır. S-2: Biz yerimizdeyiz komutanım. Ben bu televizyon için sizden talimat bekliyorum. Biz güçlüyüz. Milli güçler yavaş yavaş birleşmeye başladı. 'YERİNİZE İYİ PAŞALAR GELSİN' Konuşmada Yalman, Özdağ'a aynı gün üç kişinin geldiğini ve üçünün de aynı şeyleri söylediğini belirtiyor. Özdağ'da buna karşılık 'Aytaç Paşaya ihtiyacımız var' diyor. Diyalog şöyle devam ediyor: S-1: Bu gün üç kişi geldi. Üçünüz de aynı şeyi söylediniz. Anadolu yanıyor. S-2: Ama Aytaç Paşaya ihtiyacımız var. S-1: Biliyorum Aytaç Paşa'nın özel bir yeri var. Ama süresi doluyor, ne yapalım ? S-2: Bunun bir formülü yok mu. Yürüyüş yapalım. Arabalara posterlerinizi yapıştırıp gezelim. S-1: Aytaç Paşa gider başka bir paşa gelir. S-2: İyi bir paşa getirin, bizi ona anlatın. S-1: İyi bir paşa gelir, hiç bizi aratmaz.
<< Önceki Haber 'Komutanım, Erdoğan'dan hesap sorun' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER