TESK Genel Başkanı Bendevi
Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, sakatat hazırlayan, satan, depolayan ve dağıtımını yapan işyerleri için ''iyi
hijyen uygulamaları rehberi'' hazırladıklarını ve bu alanda faaliyet gösteren işletmelerin kullanımına sunduklarını bildirdi.
Palandöken, daha önce yayımlanan Gıda Satış Yerleri, Toplu Tüketim Yerleri, Fırıncılık ve Pastane Mamulleri Üretimi ile Et ve Et Mamulleri Satan Küçük İşyerleri İçin İyi Hijyen Uygulamaları rehberlerini tamamlayan bu rehberle, sakatat hazırlayan, satan, depolayan ve dağıtımını yapan iş yerlerine sakatat ürünlerini AB standartlarına uygun hijyenik koşullarda piyasaya sunmaları için yol gösterilmesinin amaçlandığını ifade etti.
Söz konusu rehberde
gıdanın üretimi, muhafazası ve tüketiciye sunumuna kadar olan sürecin tüm aşamalarında işyerlerinin uyması gereken mevzuat düzenlemeleri, fiziki ve
teknik altyapı hakkında uyulması gereken kuralların yer aldığını belirten Palandöken, bunların yanı sıra personelin
temizlik ve dezenfeksiyon şartlarını sağlarken uyması gereken hijyen kurallarına da yer verildiğini kaydetti.
TESK Başkanı,
küçük ve orta ölçekli işletmelerin kullanımına yönelik olarak hazırlanan rehberle ilgili bilgilerin, esnaf ve sanatkarlara eğitim seminerleriyle de aktarılacağını bildirdi.
Kokoreç gibi sakatatlarla hazırlanan yiyeceklerin,
Türkiye'nin
Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye olması halinde yasaklanacağına ilişkin iddialara da değinen Palandöken, AB'nin gıda ürünlerinin sağlık standartlarına göre hazırlanması ve bu süreçte hijyen şartlarının yerine getirilmesini istediğini belirtti. Palandöken, şunları kaydetti:
''
Sağlık kurallarına uygun ürünlerin hiçbirinin
satışına engel getirilmemektedir. AB gıda mevzuatının ilk kuralı insan sağlığıdır. Nitekim AB'de sakatat ürünleri belirli koşullar altında piyasaya sürülebiliyor. Sağlıklı bir toplumun oluşturulmasında halkın yeterli ve güvenilir gıdayla beslenmesi büyük önem taşımaktadır. Bunun sağlanabilmesi için de hem devlete hem de meslek kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Gıda güvenliğini sadece AB'ye uyum açısından değil halkın sağlığını ön planda tutarak düşünmek gerekir. Zaten esnafımız da kendi yemediğini müşterisine yedirmez.''