Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hematoloji
Bilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Prof. Dr.
İlhan, AA muhabirine, hematoloji alanında birçok
hastalığın
tedavisinde yıllardır kullanılan
kök hücrenin, hücrenin biyolojisi ve plastisitesinden kaynaklanan iyileştirici ve yenileştirici özelliği ile son yıllarda tüm tıp alanında bu konudaki araştırmaların başlamasına neden olduğunu söyledi.
Ankara Üniversitesi Hemotoloji Bilim Dalının 22 yıldır
kemik iliği nakli, kanda kök hücre nakli ve göbek
kordon kanı nakli yaptığını ifade eden Prof. Dr. İlhan, şöyle konuştu:
''Türkiye'de 33 merkez,
Sağlık Bakanlığından ruhsatlı olup kök hücre nakli yapmaktadır. Ancak bunların tamamı
lösemi, lenfoma hemotolojik hastalıklarla ilgilenmektedir.
Asıl gelişme, son 10 yılda bir dokudaki kök hücreden tamamen farklı dokudaki hücre tipinin oluşabildiğini gösterdi. Örnek verecek olursak kan hücrelerinden nöron,
karaciğer ve
kalp kası hücresi oluşabilmekte. Bugün kalp krizinde,
şeker hastalığında, bağırsak iltihabında, bronşitte ve
organ nakillerinde kök hücrenin yeri var. Sağlık Bakanlığında ise son 4 yıldır Kök
Hücre Araştırma Komisyonu kuruldu ve görevini yürütüyor. Özellikle bugün Türkiye'de embiriyonik olmayan, yetişkin kök hücrelerle araştırma yapmak serbesttir.''
Prof. Dr. İlhan, Türkiye'de kalp krizi geçiren ve by-pastan fayda görmeyenlere,
damar tıkanıklığını normal tedaviyle çözemeyenlere kök hücre tedavisinin başarıyla uygulandığını anlatarak, ''Bunların hasta tedavisinde gündeme girmesi için ileri çalışmalara ihtiyaç var.
Diyabet hastalığında kök hücrenin etkili olduğunu biliyoruz ama bunların hastaya uygulanması için belli bir kurallar ve uygulamalar var, bunları bekliyoruz'' dedi.
-KANSER TEDAVİSİ-
Kanser tedavisinde yapılan kemoterapinin sadece
kanser hücrelerini değil, normal hücreleri de öldürdüğünü belirten Prof. Dr. İlhan, şöyle devam etti:
''Bu da sorun yaratıyor. Şimdiki görüş (biz her kanserde bir kök hücre olduğunu düşündüğümüze göre acaba bu kanser kök hücresini tespit edebilir miyiz? Tespit ettikten sonra buna göre bir ilaç geliştirebilir miyiz?)
Bu konuda bilim adımlarının yaptıkları çalışmalarla büyük yol alındı. (Tümör aşısı) dediğimiz, kanser aşısı devreye giriyor. Benim inancım 5 yıla kadar bu çalışmalar bitecek ve insanlara tedavi yönelik ilaçlar gelişecek. Lösemiler, pankreas, kolan, meme kanseri gibi kanserlerde, kanserin ana hücresinin olduğu ve bundan tespit edildiği artık bilinmekte.''
-GÖBEK YAĞINDA KÖK HÜCRE-
Prof. Dr. İlhan, ''obez olarak tanımlanan kilolu kişilerin göbek yağında kök hücre olduğunun ortaya çıktığına'' da değinerek, ''İleride göbek yağında bulunan kök hücreler
estetik olarak hoş görülmeyen göbekli kişilere avantaj sağlayacak. Göbek yağında bulunan kök hücreleri kişinin kendisine yönelik kullanabileceğiz. Saçı dökük kişilere yönelik uygulanan kök hücre tedavisinde de yüzde 20 oranında başarı sağlandığı biliniyor'' diye konuştu.
Türkiye'de böbrek, kalp, karaciğer nakli bekleyen çok sayıda hasta bulunduğuna da değinen Prof. Dr. İlhan, kök hücre çalışmalarıyla bu nakillerde büyük bir artışın yaşanmasının beklendiğini sözlerine ekledi.