Plana göre Doğu Ak
deniz güvenliğini içeren
Akdeniz Kalkanı genişleyecek.
Adriyatik,
Kızıldeniz,
Hint Okyanusu da
Donanma'nın varlık alanı oluyor..
SABAH, Türk Donanması'nın denizlerde var olma stratejisine ilişkin önemli bir ayrıntıyı açıklıyor.
Palmer raporu sonrasında
İsrail'in tutumuna karşın B planını deklare eden
Türkiye'nin "
Doğu Akdeniz'de seyrüsefer serbestisi için her türlü önlem alınır" kararının önemli bir
eylem planının parçası olduğu belirtildi.
Türkiye önümüzdeki günlerde
Kıbrıs'ın
doğu ve güneyinde deniz unsurları ile birlikte daha aktif bir şekilde varlık gösterecek. Bu çerçevede Doğu Akdeniz'in güvenliğini sağlamak için oluşturulan Akdeniz Kalkanı
Harekatı'nda görev yapan fırkateyn, hücümbot, denizaltı, helikopter, deniz
karakol uçakları ile sahil güvenlik botları sayısında artışa gidilecek.
Türk Donanması'nın denizlerde varlık göstermesini amaçlayan
Barbaros Eylem Planı, Türk deniz unsurlarının
Karadeniz ve Ege Denizi'nin yanısıra Akdeniz, Adriyatik Denizi, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'nda sürekli olarak süyrüsefer halinde bulunmasını hedefliyor. İlk kez 2010'da Türk Deniz Görev Grubu bünyesinde gerçekleştirilen varlık göstermede Türk Donanması Ege, Akdeniz ve Adriyatik'deki
limanları ziyaret etti.
Ziyaret sırasında o
ülke halkının gemileri ziyaretine izin verildi. Akdeniz, Ege ve Karadeniz'den sonra Adriyatik, Kızıldeniz ve Hint okyanusunu da varlık alanı olarak belirleyen Türk Donanması'nın faaliyetleri:
AKDENİZ KALKANI ETKİNLEŞTİRİLİYOR
2006 yılında Milli
Güvenlik Kurulu (MGK) kararı ile
Ceyhan bölgesinin enerji merkezi haline gelmesinden sonra bölge güvenliğini sağlamak için oluşturulan Akdeniz Kalkanı'nın daha etkin hale getirilmesi için yeni düzenlemeler yapıldığı ortaya çıktı.
İsrail'in özür konusunu sürekli olarak uzatması üzerine Akdeniz Kalkanı'nda görev yapan fırkateyn sayısı 2'den 4'e, hücumbot sayısı 3'den 5'e ve sahil güvenlik gemisi sayısı da 1'den 3'e çıkarılacak. Harekata
destek veren
Konya 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'nın yanısıra
İzmir 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nan da gerektiğinde harekata aktif katsı sağlaması benimsendi.
TÜRK DONANMASI VARLIK GÖSTERİSİNDE
"Türkiye'nin dış politikasını destekleyerek dünya denizlerinde sancak/varlık göstermek, Türk ticaret gemilerinin kullandığı deniz ulaştırma yollarının güvenliğini sağlamak" için oluşturulan Türk Deniz Görev Grubu son 3 ay içinde Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'nda varlık gösterdi.
TCG Barbaros,
Gelibolu, Gemlik ve Kudret
Güngör fırkateynleri, 1
lojistik destek gemisi, 3 deniz helikopteri ile SAT, SAS ve Dalgıç Timleri'nden oluşan görev grubu 2 Haziran 2011 tarihinde Süveş Kanalı'ndan geçti ve sırasıyla Umman, BAE,
Pakistan,
Hindistan,
Yemen, Suudi
Arabistan ve
Ürdün limanlarını ziyaret etti. Türk Deniz Grubu daha önce de
Tunus,
Cezayir,
İspanya,
İtalya,
Karadağ,
Hırvatistan,
Bosna Hersek,
Arnavutluk ve Mısır'a liman ziyaretleri gerçekleştirmişti.
Karadeniz görev alanları
KARADENİZ DENİZ İŞBİRLİĞİ GÖREV GRUBU (BLACKSEAFOR)
Karadeniz'de, barış ve istikrarı korumak, bölgesel
işbirliği faaliyetlerini artırmak maksadıyla sahildar devletlerin
katılımı ile oluşturuldu. 2001 yılında uygulamaya konulan harekat her yıl kademeli olarak genişletildi.
Türkiye'nin yanısıra
Rusya,
Romanya,
Ukrayna ve Bulgaristan'ın katılım sağladığı görev grubunda komuta dönüşümlü olarak sağlanıyor. İlgili ülkelerin komutanları son olarak 19
Ağustos 2011 tarihinde Trabzon'da bir araya geldi.
KARADENİZ UYUMU HAREKÂTI
10
Ekim 2005 tarihinde uygulamaya kondu. Komuta merkezi Karadeniz Ereğli'de olan harekatta fırkateynler, hücümbotlar, denizaltılar, helikopterler, deniz karakol uçakları ile sahil güvenlik botları da görev yapıyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, harekatın tek taraflı bir statüden çıkarılarak Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin de katılımını sağlamak için girişimler başlatıldı ve olumlu sonuçlar alındı.
Rum ve Yunan'da panik
Türkiye'nin Akdenize donanma çıkartacağı ve İsrail desteğindeki Kıbrıs Rum kesiminin adanın güneyinde petrol ve
doğal gaz aramalarına karşı yaptığı sert açıklamalar gerek Atina'da gerekse Kıbrıs Rum kesiminde tedirginlik yarattı.
Yunan
Savunma Bakanı Panos Beglitis "
Yunanistan ekonomik durumu ne olursa olsun, egemenlik haklarını
savunmakta kararlıdır" derken Rum
Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanou, "Türkiye yine tehdit ediyor" ifadesini kullandı. Rum Simerini gazetesi ise Yunanistan'ın her ihtimale karşı "donanmasını hazır tuttuğunu" öne sürdü.
Türkiye'nin yer aldığı uluslararası harekâtlar
BM GÖREV KUVVETİ (LÜBNAN)
Lübnan- İsrail arasında 2006'da başlayan çatışmalar sonrasında BM Güvenlik Konseyi'nin kararı sonrasında oluşturulan BM Geçici Görev Gücü'ne katkı sağlamayı sürdürüyor. Lübnan açıklarında bu ülke deniz kuvvetlerine destek olmak amacıyla görevini sürdüren kuvvette bugüne kadar 6 fırkateyn, 2 lojistik gemisi ve 2 korvet ile katılım sağlandı.
BİRLEŞİK GÖREV KUVVETİ (SOMALİ)
Somali'de devam eden istikrarsızlık nedeniyle Türk ticaret gemilerinin de yoğun bir şekilde seyir yaptığı Aden Körfezi'nde ticaret gemilerine yönelik deniz haydutluğu faaliyetlerini engellemeye yönelik oluşturuldu. Türk Deniz Kuvvetleri unsurlarından bir fırkateynin Aden Körfezi, Arap Denizi, Somali açıkları ve mücavir bölgelerde görev yapan oluşturulan görev kuvvetinde 1 fırkateyn 2 adet AB-212 helikopteri, 1 Sualtı Taarruz Timi ve 1 Sualtı Görev Timi görevlendirildi.
LİBYA GÜVENLİK HAREKÂTI
Libya'daki gelişmeler sonrasında BM ve NATO'nun kararları doğrultusunda Akdeniz'deki güvenliğin sağlanması amacıyla Türkiye deniz unsurları ile hava unsurlarını görevlendirdi.
Bu çerçevede TCG
Gaziantep, TCG Gemlik, TCG
Yıldırım ve TCG
Yavuz firkateynleri ile bir denizaltı ve TCG Akar lojistik gemisi kademeli olarak görev yapıyor.
ETKİN ÇABA HAREKÂTI
NATO'nun Akdeniz'deki varlığına destek sağlamak amacıyla oluşturulan harekata Türkiye, 2001 yılından bu yana Aksaz Deniz Üssü ile
Mersin Deniz Üssü'nden lojistik destek sağlıyor.