Akça,''Kızartma yağlarını lavaboya dökmeyin. Bu yağlar şehrin kanalizasyonunu tıkayabiliyor.'' dedi. Vatandaşları çevreye karşı duyarlı olmaları konusunda uyaran Müsteşar Akça, her şehre ''katı atık tesisi'' kurulması için adeta bir seferberlik başlattıklarını söyledi. Akça, ''Katı atık merkezlerini vatandaşlarımızı çöplük olarak algılamasın. Bunlar çevre kirliliğiyle, çöple mücadele için kurulan tesislerdir. Bu konuda belediyelerin de öncülük etmesini bekliyoruz.'' açıklamasını yaptı. Cihan TV Network tarafından hazırlanan Anadolu'da Sabah programının canlı yayın konuğu olan Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Akça, özellikle ev hanımlarına yönelik uyarıda bulundu. ''Nasıl olsa kanalizasyona karışıp gidiyor'' düşüncesiyle kızartma yağların lavaboya boşaltılmasına karşı çıkan Akça, "Evlerde lavaboya kızartma yağı dökülmemeli. Bu durum hem şehirlerdeki kanalizasyon tıkanmalarına hem de deniz, göl gibi durgun su kaynaklarında ciddi kirlenmelere yol açıyor." diye konuştu. AB'ye üyelik sürecinde ''Çevre Faslı Müzakere Süreci''nin başladığını ve bunun da kendilere bazı yükümlülükler getirdiğinin altını çizen Akça, özellikle çevre kirliliği konusunda yapmaları gereken bazı ödevler olduğunu, fakat bunları sadece AB istediği için değil kendi menfaatimize de olduğu için yapmamız gerektiğini bildirdi. Türkiye'nin, Avrupa Birliği Çevre Uyumu sürecini 2004 yılında başlattığını hatırlatan Akça, 2009 Aralık ayı itibariyle çevre faslı müzakere sürecini başlattıklarını söyledi. Avrupa Birliği sürecinde 6 ana sektörde düzenleme olması gerektiğini söyleyen Akça bunları, ''atık yönetimi, hava kalitesi yönetimi, gürültü, kimyasalların yönetimi, su kalitesi yönetimi, doğa koruma'' olarak sıraladı. Akça, pek çok sahada AB yönetmeliklerini kendi iç mevzuatlarına aktardıklarını dile getrirken atık yönetimi konusunda farklı projeler ürettiklerini kaydetti. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfü Akça, belediyelerin katı atıklarının çevreye zarar vermemesi için bir takım tesislerin kurulması gerektiğini ve bu anlamda 'düzenli depolama' denen yöntemle katı atıkların yer altı sularına kirlilik vermeyecek şekilde uygulanan sistemin en uygun olduğunu belirtti. Şu anda Türkiye genelinde 751 belediyede toplam 55 civarında katı atık düzenli depolama tesisinin olduğunu dile getiren Akça, ilerleyen dönemlerde bu tesislerin artacağını ve son yıllarda hazırladıkları 'atık yönetimi eylem planıyla' da tesislerin yapımına dair planlamalarının hazır olduğunu vurguladı. Belediyelerin tek başına değil de birlik halinde katı atık tesislerini yaptıklarını hatırlatan Akça, 2012 yılı sonunda toplam 1130 belediyede 57 buçuk nüfusun katı atığının düzenli bir şekilde bertaraf edilmesi planlandığını söyledi. Akça bunların esasen belediyelerin görevi olduğunu ifade ederken şunları söyledi: "Biz, bunu koordine ediyoruz. Proje kriterlerini ve proje onaylarını yapıyoruz. Fakat, herhangi bir yükümlülüğümüz olmamasına rağmen maddi destek de veriyoruz. Şuanda önceliğimiz, katı atık bertarafının desteklenmesidir. Bu konuda belediyelerimzden proje bekliyoruz." Katı atık bertarafı için kurulmak istenen tesisler için yer sıkıntısı yaşandığını ve bu konuda insanların kamet ettikleri yerlere yakın yerlerde bunun gibi tesislerin olmasını istemediğini söyleyen Akça, bu durumdan rahatsız olmalarının sebebini bu tesislerin bir çöplük ortamı gibi algılanıyor olması ve alışılagelen çöplüklerle karıştırılması olduğunu söyledi ve yanlış algılanma sebiyle tesislerin projelerini istenen hızda devreye sokamadıklarını ifade etti. Ömrünü tamamlayan tesislerin üzerine sızdırmaz bir izolasyon yapıldığına dikkat çeken Akça, "Bu tesisler için proje bekliyoruz. Destek vermek istiyoruz ama istediğimiz ölçüde proje bulamıyoruz." açıklamasında bulundu. Akça, atık yönetimi konusnda bireysel sorumluluk gerektiğini ve bu konuda evlerde kızartma yağlarının lavaboya dökülmemesi konusunda dikkatli olunmasını ifade etti. Bu durumun, hem şehirlerdeki kanalizasyon tıkanmalarına hem de deniz, göl gibi durgun su kaynaklarında ciddi kirlenmelere yol açtığını söyleyen Akça; "Vatandaşlarımızdan bu konuda hassasiyet bekliyoruz." dedi. Bu konuda bakanlık olarak yetki verdikleri birçok firmanın olduğunu hatırlatan Akça, ülke genelinde bir çağrı merkezi oluşturmak için projeleri olduğunu sözlerine ekledi.