2.
iddianamedeki belgelere göre,
sanık generaller,
darbe için ordudan
destek görmedi. Ancak
yalan haberler ve sahte
mektuplarla zeminin darbeye uygun,
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de darbe yapmaya hevesli olduğu izlenimi verdi. İşte
Ergenekon'un darbe yapabilmek için uyguladığı
manipülasyon ve kışkırtma teknikleri.
Ergenekon Terör Örgütü'nün hedefi netti. Provokasyonlara gelmeyen, kirli hesaplara ve çıkar amaçlı yönlendirmelere alet olmayan
halkı yeniden hizaya sokmak, yani millet iradesine bir kere daha balyoz indirip darbe yapmaktı.
28 Şubat'ın tecrübesini de kullanarak
Ayışığı,
Sarıkız ve Yakamoz gibi
darbe planları hazırlandı.
Medya,
iş dünyası,
sivil toplum örgütleri, hatta
mafya-çete ve
terör örgütlerine bir kere daha göz kırpılıp
darbe planı uygulamaya başlandı.
Ancak, planın en önemli ayağı, ordunun başındaki komutanla alt kademeyi darbe yapmaya ikna etmekti. Her dönemde olduğu gibi yine cuntanın medya ve sivil toplum ayağı "irtica aldı başını gidiyor, siyasiler vatanı satıyor" gibi hamasi yaygaralara başladı. 28 Şubat'a kadar sokaklardan ayrılmayan, ondan sonra da ortalıkta görünmeyen kukla örgütler de yine sokağa fırladı.
Bir yandan da
darbeci generaller ve adamları kışla kışla dolaşıp alt kademeyi darbeye ikna etmeye uğraşıyordu. Ancak sonuç bekledikleri gibi çıkmadı.
Genelkurmay Başkanı Özkök, darbe istemiyordu. Dahası 2. İddianameye giren bir mektup, ordunun alt kademesinin de darbeye karşı olduğunu gösteriyordu.
Bu mektup "demokrat generaller" imzasıyla dönemin
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e yazılmıştı. Ancak ETÖ sanığı Orgeneral Hurşit Tolon'un eline de geçti ve mektup tam anlamıyla darbecilere "
kral çıplak" diyordu.
"HEPİMİZ AYDINLIK BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ. AMA, MAKAM HIRSIYLA HAREKET EDEN İNSANLARIN OYUNUNA DA GELMEMELİYİZ. TSK'NİN HIZLA YIPRANAN İTİBARINI YENİDEN KAZANMAK İÇİN YAPILMASI GEREKEN ASKER VE HALK KAYNAŞMASINI SAĞLAMAKTIR. BUNU YAPACAK OLAN GÜÇ İSE ŞÜPHESİZ TSK'DIR.
İddianame TSK'dan destek bulamayan darbe yanlılarının bu defa yalan haberler ve provokasyonlarla, zeminin darbeye hazır, ordunun da darbeye hevesli olduğu izlenimi vermeye çalıştığını ortaya koyuyor. Şener Eruygur'un Mustafa Balbay'a attırdığı "Genç Subaylar tedirgin"
manşetinin de ETÖ'nün orduyu provoke etme çabalarından biri olduğu anlaşılıyordu.
Özkök'e bir
muhtıra görüntüsü veren bu manşet de Demokrat Generaller tarafından deşifre ediliyor ve cunta anlayışına direnen Özkök'e tam destek veriyorlardı.
LÜTFEN BU SÖZLERE ALDANMAYINIZ. DESTEK ALABİLDİKLERİ GENERAL SAYISI BİR DÜZİNEYİ BİLE BULMAMIŞTIR. LÜTFEN TÜM FAALİYETLERİ DEŞİFRE OLAN VE YETKİLİLERCE BİLİNEN BU KİŞİLERİN YALANLARINA KANARAK HEM DEVLETİMİZİN VE HEM DE ŞAHSINIZIN İSTİKBALİNİ KARARTMAYINIZ.
İddianame, ordunun Özkök'e ve demokrasiye bağlılığını aşamayan darbeci generallerin, sahte imzalı halk mektuplarına başvurarak destek bulmaya çalıştıklarını da ortaya koyuyor. ETÖ sanıkları vatandaşlarca yazıldığı izlenimi verilen mektuplarla o dönem Özkök'ü ve alt kademedeki komutanları mektup yağmuruna tuttu. Ancak manipülasyonlar sonuç vermedi ve bugün darbeci generaller yaptıkları oyunların hesabını veriyor.