Kirli Propaganda'ya karşı gerçeğin ta kendisi!

Yeni Şafak yazarı Tamer Kormaz ikinci yazısında Türkiye'de oluşturulmak istenen kamuoyunu analiz ediyor.

Kirli Propaganda'ya   karşı gerçeğin ta kendisi!

Kormaz'a göre yalan haber ve yanlış yorumlarla Türkiye kamuoyu yanıltılıyor. Farklı düşündürlmeye çalışılıyor. İşte Kormaz'ın analizi Kısa bir süre önce, İngiliz The Economist dergisi Ankara'nın Washington'ın desteğini alabilmek için "Barzani'nin tanınması" ve "PKK için liberal bir affın çıkarılması" gibi tavizler verdiğini iddia etmişti… Dergi, 5 Kasım'da Beyaz Saray'da gerçekleşen Bush-Erdoğan zirvesinin perde arkası hakkında tümüyle "buyur buradan uydur" formatında bir yazı döşenmişti… Economist'in yayını bir kirli propaganda idi. Nitekim, derginin Türkiye temsilcisi Amberin Zaman da özeleştiri yaptı; dile getirdikleri iddianın dayanıksızlığını vurguladı… Sözkonusu kirli propaganda elbette Economist'in yayını ile sınırlı değil. Türkiye'de bunun kralı yapılıyor. "ABD Kürt devleti kurulması karşılığında bize destek veriyor" gibi tamamen gerçek dışı bir fikir kamuoyunu yanıltmak maksadıyla tedavüle sokulmuş durumda. "ABD'siz hiçbir şey yapılamaz" sabit fikrine sahip olanların bu zokayı yutması işten bile değil… Bakınız, ABD Irak'ta perişan oldu. 1 milyon sivilin hayatını kaybettiği bu işgal ABD için dönüşü olmayan ağır bir yenilgiyi beraberinde getirdi. Washington, en başta Türkiye'deki "gizli iktidarını" yitirdi. Ortadoğu'nun büyük kısmında prestijini ve nüfuzunu kaybetti… Washington'ın PKK'ya karşı -nihayet- bir NATO müttefiki gibi davranır hale gelmesi Ankara ile ilişkilerinde çaresiz kalmasındandır! 24 yıllık süreçte "PKK'nın imal edildiği" gerçeğini temel alıp; 2007'de yaşadığımız bütün provokasyonları da onun üzerine eklersek -Sam Amca'nın neticede neden duvara dayanmış olduğunu pekala algılayabiliriz. * * * Son iki yıldır Türkiye'de ve haliyle bölgede yaşanan büyük kırılmayı ıskaladığımız taktirde -Kuzey Irak'ın geleceğini ve Barzani'nin farklılaşan pozisyonunu tümüyle yanlış yorumlamış oluruz… Barzani de ABD'nin kaybettiğini, hatta gizlice çekilmeye başladığını biliyor: Artık bölgede Türkiye'siz hiçbir adım atılamayacağını görmüş bulunuyor. Barzani'nin geçen yılın başındaki Baker-Hamilton Raporu'na nasıl öfkelendiğini hatırlayınız. Artık sırtını sıvazlayacak bir Sam Amca'sının kalmadığını o vakit anlamıştı… Barzani'nin arada bir nükseden Türkiye'ye yönelik agresif çıkışları "tribünlere oynamakla" ilgili: Kürt liderden, sınır ötesine yönelik nokta operasyonlarımıza "Bombalayın, daha çok vurun!" diye açıklama yapmasını mı bekliyoruz? Barzani'nin Bugün'e verdiği "Asil Türk milleti ile kardeş olmak istiyoruz" şeklindeki beyanatını doğru okumak yani önemsemek gerekiyor. Barzani Kuzey Irak'ın Türkiye'siz ayakta kalamayacağını (ekonomik, sosyal ve siyasal olarak) görmüş durumda: Kürt liderin Ankara'ya karşı yeni konumunu "Ben sana mecburum" diye özetleyebiliriz… Unutmuş olamazsınız: Barzani bir süre önce üç hafta kadar ortadan kayboluvermişti! Selahattin Duman'ın imzasıyla çıkan muhteşem asparagas şaheserine göre "Barzani Milano'da o vitrin senin bu mağaza benim dolaşıp kravat-ceket beğeniyordu…" (Aslında Vatan yazarının İtalya'lara falan gitmesine gerek yoktu ya, neyse!) Şayet sizler de "Selahattin Paşa'mızın Milano derbisinde Barzani ile burun buruna geldiği" yolundaki harikulade numarasını yutmuşsanız; "Kuzey Irak'ta mutlaka Kürt devleti kurulacak" yorumlarına inanmanız tabiatıyla çok kolay olacaktır! Final: Kürt devleti kurulmayacak. Çünkü ABD Türkiye'de ve bölgede kaybetti. Tam tersine, Türkiye'nin Kuzey Irak'a yerleşmeye başlayacağı bir döneme giriyoruz.
<< Önceki Haber Kirli Propaganda'ya karşı gerçeğin ta kendisi! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER