Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 2005 yılında malulen
emekli olduğunu belirten
Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tek başına yaşadığını ve kalacak yerinin olmadığını ifade ederek, 3 ayda bir aldığı maaşıyla kentteki çeşitli mekanlarda barındığını söyledi.
Çalınan
kimlik bilgileriyle 15
Ağustos 2003 yılında
İstanbul Küçükçekmece'de adına kimlik çıkartıldığını ifade eden Atalay, bu tarihten sonra hayatının değiştiğini belirtti.
Çıkarılan kimlik nedeniyle bugüne kadar yüzlerce ceza aldığını, adına şirketler kurulduğunu, zaman zaman da tutuklandığını anlatan Atalay, çalınan kimlik bilgileri nedeniyle şu anda 101 bin lira
vergi borcu göründüğünü, bu yüzden zor günler geçirdiğini söyledi.
Kahramanmaraş,
Muğla,
Konya ve İstanbul gibi illerde adına kurulan şirketlerce çekler verildiğini anlatan Atalay, kimlik bilgileriyle
tekstil fabrikası, ayakkabıcılık gibi sektörlerde iş yerleri açıldığını kaydetti.
Durumu fark ettikten sonra olayı adli makamlara taşıdığını belirten Atalay, Aile Danışma Merkezi'ndeki
gönüllü avukatlardan Zeynep Demir Coşman'ın aracılığıyla bir süredir hakkını aramaya çalıştığını anlattı.
Hakkındaki suçlamalar nedeniyle 17
Mayıs 2007 tarihinde
Beyoğlu 3. Asliye
Ceza Mahkemesi'nin
imza örneklerinden çeklerdeki imzaların kendisine ait olmadığına karar verildiğini de kaydeden Atalay, konuyla ilgili
Adalet Bakanlığı ve
Sivas Valiliği'ne yaşadığı sorunu anlatan dilekçeler gönderdiğini söyledi.
Atalay, ''Her iki kurumda gönderdiğim dilekçeye
cevap olarak 'Anayasa'nın 138. maddesinde kimse mahkemelere ve hakimlere emir veremez' diyor. Mağdur durumdayım. Hakkımda açılan
davaların arkası kesilmiyor. Birinden
beraat ediyorum, bir başka dava açılıyor. Yetkililerin yardımını bekliyorum'' diye konuştu.
Doğan Atalay'ın avukatı Zeynep Demir Coşman ise müvekkilinin
mağdur durumda olduğunu dile getirerek, Atalay'ın kimlik bilgileriyle adına şirketler kurulduğunu, imza atmadığı halde adına birçok ilde karşılıksız çekler verildiğini söyledi.
Müvekkilinin bu nedenle 37 ay
hapiste yattığını vurgulayan Coşman, cezaların gıyabi olarak verildiğini vurgulayarak, şu an üzerinde bulunan vergi borcuyla ilgili davalarının da sürdüğünü kaydetti.