Söylediği hiçbir şeyin doğru olmadığı anlaşılan LeWinter’ın ne iş yaptığı, kim olduğu muamma olarak kaldı.
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’nin 2010 yılı için
Avrupa Kültür Başkenti seçilen
İstanbul’u, uluslararası entelektüel çevrelerde bir kültür odağı olarak tanıtmak için düzenlediği ’Arzın Merkezinde Buluşmalar’ konferansına çağrılan Albert
Einstein’in torunu olduğu söylenen ve ’Şairlerin
şairi’ olarak nitelendirilen Oswald LeWinter, yaptığı inanılmaz açıklamalarla kafaları karıştırdı.
Dünkü konferans öncesi birçok basın kuruluşuna
röportaj veren LeWinter, Einstein’ın torunu olduğunu ama ondan nefret ettiğini, CIA
ajanıyken Che Guevara’yı kendisinin yakaladığını, hatta onunla öldürülmeden önce konuştuğunu, Prenses
Diana ve Dodi El Fayed’in ölümünün ardındaki sırrı
Muhammed El Fayed ile paylaşırken oyuna getirilip hapse atıldığını, Pulitzer ödülüne
aday gösterildiğini ve 1956 Melburn Olimpiyatları’nda
Amerika’yı 4x100 yarışında temsil edip
altın madalya aldığını söyledi.
LeWinter buna benzer açıklamaları birçok medya kuruluşuna yaptı, canlı yayınlara katıldı ve üstüne önemli bir konferansta konuşma yaptı. Tüm
Türkiye onu dahi
Albert Einstein’ın ajan ve Pulitzer adayı şair torunu olarak tanıdı. Ancak LeWinter’ın bu şaşırtıcı açıklamalarının, detaylı bir araştırmanın sonucunda gerçeklerden çok uzak olduğu anlaşıldı. İşte LeWinter’in anlattıkları:
HİÇBİR KAYITTA EINSTEIN’IN İZİ YOK
LeWinter, "Einstein büyük bir tarihi figür olabilir ama insan olarak aşağılık birisiydi. Büyükanneme çok çektirdi. Mezarının üzerine işeyeceğim" dedi.
LeWinter’in Einstein’ın torunu olduğu hiçbir kayıtta geçmiyor. Bazı iddialara göre LeWinter’ın Einstein’ın gayri meşru bir ilişkiden doğan kızının çocuğu olduğu yönünde ama bu bilgi de doğrulanamadı. Einstein’ın hem yaşadığı dönemde, hem de öldükten sonra torunu olduğunu iddia eden birçok insan ortaya çıktığı biliniyor.
PULİTZER ÖDÜLÜ’NE ADAY GÖSTERİLMEDİ
Oswald LeWinter, hiçbir zaman Pulitzer ödülüne aday gösterilmedi. Birçok basın kuruluşunun bahsettiği 1959’da aldığı Coolbright ve 1997 yılındaki Rilke ödüllerini alıp almadığı ise doğrulanamadı.
EN SIRADIŞI ÖYKÜSÜ CHE’NİN YAKALANIŞI
LeWinter’in en sıra dışı açıklaması
Bolivya’da Che’yi yakalayış öyküsüydü. O anı adeta yaşarcasına anlatan LeWinter, Che’yi Bolivya’da yakalayan ekibin içinde olduğunu şu sözlerle anlatıyor: "Doğruyu söylemek gerekirse Che’yi biz bulmadık. Tania adındaki sevgilisi yerini bize söyledi. Öleceğini biliyordu ve çok sakindi. Öldürülmeden 10 dakika önce onunla konuştuk. Bana ’Sen Gringo’sun neden Bolivya askeri elbisesi giydin’ dedi."
LeWinter’in bu tarihi açıklamayı 75 yaşına kadar bekleyip İstanbul’da yapması Türklere olan sevgisinin bir işareti olsa gerek.
LeWinter, Amerika adına 1956 Melburn Olimpiyatları’nda 4x100
bayrak yarışında
altın madalya kazandığını anlatıyor. Olimpiyat resmi sitesinde LeWinter
seyirci olarak bile geçmiyor. LeWinter’in hayatındaki en büyük
spor etkinliği lisenin
futbol takımında oynamaktı.
HAYAL ALEMİNDE BİR CIA AJANI
LeWinter’in çoğu hayal ürünü açıklamasını, yanında getirdiği
Avusturyalı gazeteci Dr. Senta
Ziegler de doğrulayamadı. Ziegler, bir meslektaşlık dayanışması gösterip LeWinter’in biyografisini yazmak istediğini ama hayal aleminde yaşadığını fark edince bu işten vazgeçtiğini açıkladı. Ziegler, şöyle konuştu:
"LeWinter ile Avusturya’da
hapis yatarken tanıştım. Diana’nın ölümüyle ilgili elinde belgelerin olduğunu söylemesinin ardından kendisiyle irtibata geçtim. Biyografisini yazmak istiyordum ama anlattığı hiçbir şeyi kanıtlayamayınca bundan vazgeçtim. Einstein’ın torunu olduğunu kanıtlayamadım. Che hakkında anladıklarına kimsenin inanmayacağı bir gerçek. Pulitzer ödülü kazanmadı. CIA ajanı olduğu doğru, ancak doğrusu bu konuda da tam emin değilim. CIA hakkında bu kadar atıp tutan birisi nasıl rahat dolaşır diye düşünüyordum, kendisine sordum o da bana, ’Elimde belgeler var bana bir şey yapamazlar’ dedi. Ben ona inanmıyorum..."
Şair buluşması
LEWINTER, konferansta şair
İlhan Berk ile buluştu. LeWinter, dünyada insanları gerçeğe çağıran iki unsur bulunduğunu, bunlardan birinin şiir, diğerinin ise sevgi olduğunu söyledi. Berk de şiiri "Gaipten gelen bir ses" olarak nitelendirdi. LeWinter,
Orhan Pamuk’un
Nobel’i almasına çok sevindiğini de belirterek, "Türk edebiyatı bu onuru hak etmişti" dedi.
HÜRRİYET