Erzurum 2. Ağır
Ceza Mahkemesi’nin kararının, Kılıçdaroğlu’nun anlattığı gibi olmadığı ortaya çıkınca gazeteler “dandi”
manşetlerini attı. Kılıçdaroğlu apar topar yanına da CHP’li kurmayları
destek alarak, bir
basın açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu mahçup ve çocukları güldürecek şark kurnazlığından ibaret bir
savunma yaptı.
Kılıçdaroğlu’na göre, isim ve adres bölümü boş olan gerçekten böyle bir karar alınmıştı. Dayandığı nokta ise şu. Başsavcılığın açıkladığı adres ve isim bölümü dolu olan
belge ile, kendi açıkladığı isim ve adres kısmı boş olan belgedeki
mühürlerin ve
imzaların yeri farklıydı.
Gerçekten de mühürlerin yeri milimetreyle biraz daha yanda ve imzalar da aynı elden olmasına rağmen yine milimetreyle farklı yerdeydi.
Gelelim Kılıçdaroğlu’nun bu şark kurnazlığının, “nasıl olsa ne desem
yandaş Hürriyet manşet yapar” mantığının
komik tarafına.
Belgedeki mühürlerin ve imzaların milimi milimine aynı noktada olması için şöyle olması gerekiyor:
- Arama kararı bilgisayarda yazılıp çıktısı alınacak. Mühür ve imzalar tamamlanacak. Sonra bunu usül gereği
Erzincan Garnizonu’na fakslamak için delillerin karartılma ihtimaline karşı daksille adres ve isim yerlerini kapatılacak. Daksille adres yerleri kapatılmış belge fakslanacak. Sonra imza ve mühürün milimi milimine aynı yerde olduğu belgeyle aynı gün
arama yapabilmek için o daksiller silinecek. (
teknik olarak mümkün değil, belge tahriş olur ve resmi belge özelliğini kaybeder) Sonra bu daksili silinmiş ve altındaki yazıların tahriş olduğu yarım yamalak belgeyle Garnizona gidilecek ve bu tahriş olmuş belgeyle aramaya Garnizon Komutanı izin verecek. Sırf belgedeki mühür ve imza milimi milimine aynı yerde olsun da
Kemal Kılıçdaroğlu rahatlasın diye.
Oysa bu prosedür şöyle işliyor:
- Arama kararının bilgisayarda üç adet çıktısı alınıyor. Biri Kararı alan mercide kalıyor. Diğeri arama esnasında götürülmek üzere savcıya veriliyor. Üçüncüsü ise adres ve isim kısımları daksille kapatılarak, aranacak Garnizon’a önceden fakslanıyor. İmza ve mühür elle atıldığı için de
doğal olarak mührün vurulduğu yer ve imzaların atıldığı yerler üç nüshada milimi milimine aynı yerde olmuyor. Teknik olarak da mantık olarak da mümkün değil.
Kemal Kılıçdaroğlu, elime belge geçirdim aceleciliğiyle Garnizondan kendisine
servis edilen bu üçüncü nüshayı tantanalı basın toplantısıyla açıkladı. Erzurum
Cumhuriyet Başsavcısı’nın açıklamasıyla da görülmemiş biçimde açığa düşünce, çocukları güldürecek bu savunmayı yaptı.
Şimdi kamuoyu şunu bekliyor. Kemal Kılıçdaroğlu bir belge alsın, üstüne mühür ve imzasını atsın, sonra üstünü daksillesin, sonra da belgeyi tahriş etmeden, alttaki imzaya ve mühüre zarar vermeden daksili oradan temizlesin.
Ya da üç ayrı kağıdın üçüne de milimi milimine aynı yere mühür ve imza atsın.
AKTİFHABER