Ülkenin ulusal güvenliği için hazırlanacak bir metinde, ortak aklın hakim olması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, ‘Kırmızı Kitap’ olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin bir partinin tavır ve görüşleri doğrultusunda değişemeyeceğini ifade etti. İktidar partisinin yargıdaki tabloyu kendi lehine çevirme girişimlerini de vahim bir durum olarak niteledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının 10,5 saat sürmesinin, demokrasinin sağlıklı işlememesinin bir sonucu olduğunu söyledi. Ülkenin ulusal güvenliği için hazırlanacak bir metinde ortak aklın hakim olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ‘Kırmızı Kitap’ olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin bir partinin tavır ve görüşleri doğrultusunda değişemeyeceğini belirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya’daki çalışma kampında gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, son MGK toplantısıyla ilgili tartışmaları değerlendirirken, “Toplantının çok uzun sürmesi Türkiye’de iktidarın görevini yapmadığı, ülke yönetiminde ciddi bir kaosun, boşluğun olduğu anlamına gelir. Sağlıklı işleyen bir demokraside MGK toplantısı bu kadar uzun sürmez. Bir ülkenin ulusal güvenliği açısından belli kararların alındığı metinleri olabilir. Ama bunlar ortak akılla üretilebilecek metinler olabilir. Türkiye’de buna Kırmızı Kitap diyorlar. Bu düşüncelerin sık değişmesi doğru olmaz. Bu metin, bir iktidar partisinin Türkiye’nin geleceğiyle ilgili tavır ve görüşlerine göre değişemez.” dedi.
KÜRT SORUNUNU ÖCALAN’LA ÇÖZEMEZSİNİZ
CHP lideri, siyaset kulislerinde CHP ile HDP’nin yeni dönemde ‘partner’ olacağı iddialarına ilişkin bir soruyu, “CHP’nin partner olmasını beklemek doğru değil, böyle bir niyetimiz yok.” diyerek cevapladı. Kürt sorununun çözüm yerinin Meclis olduğunu tekrarladı. Kılıçdaroğlu, “Şu ana kadar ortaya çıkan tablo iç açıcı bir tablo değil. Karşılıklı güvensizlik üzerine inşa edilmiş.” diye konuştu. “Sürecin bittiğini mi düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Başladığını görmedik ki bittiğini görelim.” karşılığını veren Kılıçdaroğlu, hükümetin Doğu ve Güneydoğu’da ulusal güvenlik açısından ciddi bir zaaf penceresi açtığını kaydetti: “Bu sorunu bütün boyutlarıyla ele alıp masaya yatırmanız lazım. Kiminle masaya yatıracaksınız, Öcalan ile masaya yatırırsanız bu çözümsüz bir süreçtir. Meşru organlarla bir araya gelir, oturulup çözülür. Herhangi bir partnerliğe gerek yok.”
YARGI BÖLÜNDÜ, TABLO VAHİM
Bir soru üzerine, TBMM’ye gelen son yargı paketini değerlendiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, Yargıtay’daki kompozisyonun siyasal iktidar lehine değiştirilmek istendiğini vurguladı. CHP lideri, “Yargıda siyasi otoritenin verdiği kararların kabul edileceği bir düzeni yaratmak istiyorlar. Yargıcın sırtındaki cübbeyi çıkardılar, ona siyasî bir cübbe giydirdiler. Ülkenin hakimi, savcısı bölündü. Türkiye’yi bu duruma kim getirdi? Toplumu etnik kimlik, inanç temelli böldük, yargıyı da siyasî temelli bölüyoruz. Bu tablo vahim bir tablo.”
'SENDİKA ZORUNLULUĞUNA DESTEK VERİYORUZ'
Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun işçi güvenliğine tedbir amacıyla kuracaklarını açıkladığı ‘ihbar hattı’na da tepki gösterdi: “Alo Fatih’in çok fazla etkisinde kalmışlar! Hangi işçi kendi işverenini ihbar edebilir? Ertesi gün işine son verirler. İşçi ölümlerine karşı ürettiği çareye bakın; muhbir vatandaş yetiştireceksin. İhbar edip ne olacak? Araya yine 50 kişi girecek. Sözde akademisyen; dünya gerçeklerinden kopuk. Sendika zorunluluğu getirin diye önerdim. Demokrasiye daha uygun. Getirsin, hemen kabul edelim. Açık çek veriyoruz.”
SEÇİM SLOGANI: UMUDA YOLCULUK
CHP’nin üç günlük 5. Çalışma ve Değerlendirme toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu’ndan milletvekillerine ‘partiyi çok eleştiriyorsunuz’ sitemi geldi. Basına kapalı toplantıda önce milletvekillerini dinleyen Kılıçdaroğlu ardından uyarılarda bulundu. CHP lideri, “Bir milletvekili, partinin militanıdır. Kendi içimizde eleştiri yapabiliriz, ancak üçüncü kişilerin yanında parti politikalarını eleştirmeyin. Kendi partimizden şikayetçi olmayacağız. Birlik olacağız. Yoksa halk bize niye güvensin. Kendi kendimizi eleştirirsek iktidar olamayız. Tersini yaparsak ise umuda yürürüz.” dedi. Vekillerden daha çok sahaya inmelerini, milletin derdini dinlemelerini istedi. Afyon milletvekili Ahmet Toptaş, “Seçim sloganımız ‘Mutlu Türkiye için umuda yolculuk’ olmalı.” önerisinde bulundu. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “Bu sloganı beğendim. Türkiye’yi bir umut yolculuğuna çıkarmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Zaman