CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu,
Türkiye'de
siyaset kurumunun bir ortak payda oluşturamadığını, bu nedenle ülkede yapılan tartışmaların kısır kaldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu,
Almanya Türk Toplumu (TGD) tarafından Berlin'deki Ritz Carlton Hotel'de onuruna verilen
akşam yemeğinde yaptığı konuşmada,
Almanya'da yaşayan yaklaşık 3 buçuk milyon Türk'ün büyük bir topluluk oluşturduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'de siyaset kurumu ortak bir payda oluşturamadı. O yüzden tartışmalar kısır kalıyor. Ancak siz burada ortak bir payda oluşturabilirsiniz. Bu ortak payda güçlü olursa, sesiniz de daha güçlü çıkar" dedi.
Türkiye'deki siyasi koşulların Almanya'da olduğundan çok daha zor olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Burada etik değerler çok yüksek. Bir bakana ceza kesilebiliyor. Buradaki etik değerler, Türkiye'deki ile bir değil" diye konuştu.
"Etik değerlerin yetersiz olduğu bir toplumda yaşıyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de
demokrasinin tam anlamıyla yerleşmesi için
gençlere fırsatlar verilmesi gerektiğini kaydetti.
Avrupa'daki sosyal demokrat partiler ile
işbirliğini geliştirmek istediklerini de yineleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu işbirliği sayesinde sosyal demokrat değerleri TÜrkiye'ye taşımak istediklerini söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Türk basınını da özellikle
yurt dışında hakkında yapılan bazı haberler nedeni ile eleştirdi.
TGD Genel Başkanı Kenan Kolat da Alman hükümetinden 3 önemli isteklerinin bulunduğunu belirterek, öncelikle bir "hoşgeldin
politikasının" yaratılması ve bunun için de özellikle iş adamlarına
vize kolaylığı sağlanması gerektiğini ifade etti.
Türklerin Alman toplumuna uyumu konusunda "uyum" sözcüğünün kullanılmasına da karşı olduklarını kaydeden Kolat, bunun yerine katılımdan söz edilmesi gerektiğini ve Türklerin Alman toplumuna, kültürel, siyasi ve
ekonomik alanda katılımının sağlanması gerektiğini bildirdi.
Kolat, ayrıca bir empati ortamının yaratılmasını istediklerini, insanların birbirini anlayabilmesi için
diyalog eksikliğinin giderilmesi gerektiğini belirtti.
Türklerin bugün her alanda başarılı olduğuna işaret eden Kolat,
büyükelçilik ve başkonsolosluklara Almanya'da yetişmiş Türk gençlerin alınmasını istedi.
TGD Başkan Yardımcısı
Bahattin Kaya da Türkiye'nin AB'ye girmesi durumunda Almanya'dan Türkiye'ye göç eden insanların sayısının daha da artacağına inandığını söyledi.
-KILIÇDAROĞLU'NA SORULAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra yemeğe katılanların sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını isteyip istemedikleri şeklindeki bir soruya karşılık, bunun için toplumsal uzlaşıya dayalı bir anayasal düzenlemenin gerekli olduğunu belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, YÖK'ün kaldırılması, milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması, Atatürk'ün vasiyetinin eski konumuna getirilmesi, bakanların yargılanması gibi bazı konuların yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, 12
Eylül anayasasının 85 maddesinin değiştirildiğini, devlet güvenlik mahkemelerinin ve idamların kaldırıldığını, pek çok düzenlemenin yapıldığını, hak ve özgürlüklerin genişletildiğini, Güneydoğu'da yaşanan sorunun da samimiyet ile çözülmesi için çaba harcadıklarını bildirerek, şöyle dedi:
''Bölgede bir sorun olduğunu her zaman söyledik. Bunu kamuoyuna bir raporla açıklayan bir partiyiz. Anadil yasağı varken bu yasağın kaldırılmasıyla ilgili ilk
kanun teklifini veren partiyiz. Biz çağdaş anlamda sosyal demokrat bir partiyiz. Biz 1989 raporunun son satırına kadar arkasındayız. Bu partimizin bir raporudur. Bu raporun zaten büyük bir kısmı hayata geçti. Biz şimdi yeni bir çalışma başlattık. Bölgeyi gezeceğiz. Biz tavrımızda samimiyiz. Sorunun çözülmesini istiyoruz.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisi ile yaptığı bir görüşme sırasında, "Biz asker ne istediyse verdik. Sorun çözülmüyor" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun da sorunun silahla çözülemediğinin bir göstergesi olduğunu, bu soruna siyaset kurumunun toplumsal uzlaşmayla bir çözüm bulmak zorunda olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin
AB üyeliğine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, CHP'nin Türkiye'ye çifte standart uygulanmasını istemediğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, AB'nin bir çağdaşlaşma projesi olduğunu, Türkiye'nin çağdaşlaşması ve bunun için yüzünü Batı'ya çevirmesi gerektiğini, ancak iş ilişkileri içinde olduğu Uzakdoğu ülkelerini de gözardı edemeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunu, AB'nin kendini
İslam dünyasına da örnek göstermek istemesi durumunda Türkiye'den vazgeçemeyeceğini her vesile ile dile getirdiklerini bildiren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, AB'ye girmese de AB standartlarını alacağını ve Batı uygarlığının bir parçası olmak istediğini belirtti.
Müzakere sürecinin kolay olmadığını, ancak
Fransa ve Almanya'da olduğu gibi Türkiye'nin AB üyeliği konusunun iç politika malzemesi yapılmasına üzüldüklerini vurgulayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu bağlamda Almanya'da yaşayan
Müslüman göçmenleri eleştiren Almanya
Merkez Bankasının eski
yönetim kurulu üyesi Thilo Sarrazin'i de dolaylı yoldan eleştirdi. Kılıçdaroğlu, SPD üyesi olan Sarrazin'in söylediklerinin sosyal demokrasi anlayışıyla bağdaşmadığını ifade etti.
-TÜRKİYE DIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLERİN OY KULLANMASI-
Türkiye dışında yaşayan Türklerin oy kullanabilmesine ilişkin bir soru üzerine de Kemal Kılıçdaroğlu, zarf ile
seçimin güvenli olmadığını, bu nedenle
Anayasa Mahkemesinde bu uygulamaya karşı
dava açtıklarını ve mahkemenin kendilerini haklı bulduğunu, bunun yerine yurt dışında seçim sandıklarının konulması ve Türkiye dışında yaşayan Türklerin bu sandıklara giderek oy kullanmasını uygun gördüklerini söyledi.
Avrupa'daki sosyal demokrat partiler ile de işbirliği yaparak Türkiye'deki hak ve özgürlükleri geliştirmek istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ayrıca
yoksulluğun sömürü alanı haline getirilmemesi gerektiğini, yoksul insanların da bir onuru olduğunu ve bu insanlara malzeme vererek onurlarının kırıldığını ifade etti.
Türkiye'de reform olarak tanıtılan birçok şeyin gerçekte hak ve özgürlükleri kısıtladığını savunan Kılıçdaroğlu, bunları vatandaşlara ve Avrupa'ya da anlatmak zorunda olduklarını kaydetti.
Türkiye dahil olmak üzere bölgesindeki hiçbir ülkenin nükleer silahlara sahip olmaması gerektiğini, bunun insanları çağdaşlaşmaya götürmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, partisi içinde kadınlara daha fazla yer vermek isteyip istemedikleri şeklindeki bir soruya karşılık da CHP'nin Türkiye'de kadınlar kotasına sahip tek parti olduğunu, ancak bunun da yetersiz olduğunu ve geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de tek partili bir sisteme doğru gidiş olduğunu savunarak, bu durumun değişmesi gerektiğini, kendilerinin de CHP'yi bireysel kavgalardan arındıracağını bildirerek, "Açık söylüyorum. CHP'ye üye olmak isteyenler milletvekili olmak için gelmesinler. Sadece sosyal demokrasiye
hizmet etmek için gelsinler" diye konuştu.
CHP'nin
serbest piyasa ekonomisine inandığını, ekonomi politikalarını tanıtmak amacıyla
Ekim ya da
Kasım ayında bir
basın toplantısı düzenleyeceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu,
faili meçhul cinayetlerin çözülmesi için ne gibi çaba harcayacakları yönündeki bir soru üzerine de faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması talebinde bulunduklarını, ancak hükümetin bunu kabul etmediğini söyledi.