17 Aralık’tan sonraki tüm yasal düzenlemelerin yolsuzluk dosyalarını kapatmak için çıkarıldığını ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Neyi kapatırsanız kapatın, bu dosyalar kapanmaz. Bu dosyaların hesabını gün gelecek vereceksiniz.” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, takipsizlik kararı veren savcı için de “Düşüncesini satan, vicdanını satan, adaleti satan adama savcı denmez. Kimse kusura bakmasın.” ifadelerini kullandı. 

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.  21 Ekim’in, ‘yürekli bir aydın’ diye nitelendirdiği merhum Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm yıl dönümü olduğunu hatırlatan, Umut davasında terör örgütü Selam Tevhit Kudüs Ordusu’nun cinayetin ardındaki örgüt olduğunun ifade edildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu dosyanın üstünün AK Parti tarafından kapatıldığını söyledi. Türkiye’nin canilerin elini kolunu sallayarak serbestçe dolaştıkları bir ülke olmaması için CHP olarak söz verdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, sözü 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarına getirdi. 17 ve 25 Aralık soruşturmalarında takipsizlik kararının arkasında AK Parti'nin olduğunu vurgulayan CHP Genel Başkanı, “Eğer bu dosyada rüşvet ve yolsuzluk dolayısıyla bir delil yoksa emin olun dünyada hiçbir yolsuzluk davasında bir delil yoktur. Her türlü delil her taraftan fışkırıyor. Paralar, makineler, dolarlar, Türk liraları, ses kayıtları, mahkeme kararı ile tespitler, fotoğraflar, filmler bunların hepsi var. Ama savcıya göre hiçbir şey yok.” diye konuştu.  

247 milyar liralık bir yolsuzluk olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bu savcı, hiçbir delili görmüyor.” dedi. İstifa sürecinde, eski AK Partili bakanlarından Erdoğan Bayraktar’a deklarasyon yayınlaması için baskı yapıldığını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “17 Aralık’tan sonra yapılan bütün yasal düzenlemelerin tek amacı vardı; yolsuzluk dosyalarını kapatmak. HSYK ile oynandı. Tek bir amacı vardı; yolsuzluk dosyalarını kapatmak. Davutoğlu’nun başbakan yapılmasının tek amacı; yolsuzluk dosyalarını kapatmak.” 

AK Parti'nin Türkiye’yi bir hortumcular ülkesi haline getirdiğini savunan Kemal Kılıçdaroğlu, kapatılan soruşturma dosyaları için “Neyi kapatırsanız kapatın bu dosyalar kapanmaz. Bu dosyaların hesabını gün gelecek vereceksiniz. Bunun arkasının sonuna kadar duracağız.” şeklinde konuştu. “Ey hırsızlar, rantçılar.” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “Sakın devleti de satın aldık, hukuku da satın aldık diye düşünmeyin. Satın aldığınız şey Türkiye değil, şerefini satılığa çıkarmış adamların kendisidir.”  diye devam etti. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri, salondan alkış aldı. 

 Ara dönemin mutlaka biteceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bazı suçların zaman aşımı yoktur. Halka karşı suç işleyip kimse elini kolunu sallayarak gezemez. Pinoche nasıl yargılandıysa siz de aynı şekilde yargılanacaksınız.” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık soruşturmaları için takipsizlik kararı veren savcı için şu ifadeleri kullandı: “Tabii bu kararı alan savcıya da sözümüz var. Ona savcı diyorlar. Resmi adı savcı. Gerçek adı; Rıza Sarraf’ın avukatı.” 

Rıza Sarraf’ın kendisine avukat yerine bir savcı bulduğunu ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, savcının, 'benim yerimde Erdoğan olsaydı nasıl karar verdirdi' yönünde karar verdiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, söz konusu savcının, adalet sarayında diğer savcıların yüzüne ya da evine gittiğinde eşi ve çocuklarının yüzüne nasıl baktığını çok merak ettiğini söyledi. 

“Düşüncesini satan, vicdanını satan, adaleti satan adama savcı denmez. Kimse kusura bakmasın.” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, hükümetin Meclis’e sunduğu yeni yargı paketinin daha baskıcı bir Türkiye amacı  taşıdığını vurguladı. Türkiye’nin bir provokasyonla karşı karşıya olduğunu sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye yarı açık bir cezaevine döndürmek istiyorlar.” şeklinde konuştu. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’ne seçilememesini ‘tam bir yüz karası’ diye değerlendirdi.  Kılıçdaroğlu, 2015 seçimlerinin Türkiye için bir dönüm noktası olacağının altını çizdi, CHP’ye destek verilmesini istedi.