Dünkü MYK toplantısında ele alınan olayla ilgili Kılıçdaroğlu, ‘provokasyon amaçlı’ yorumunu yaptı. Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, saldırgana sorgusunda yöneltilen soruların yetersiz olduğunu belirtti. Annesinin ‘Çocuğumu kullandılar’ ifadesine yönelik bir soru dahi sorulmadığına işaret eden Tekin, “‘Bir gün önce kimlerle görüştün’, ‘Tanıdığın, görüştüğün bir siyasetçi var mı, yok mu?’ soruları ile esrarı kimden nasıl temin ettiği sorulmamış.” dedi. Ayrıca ilk kez Meclis’e gelen bir şahsın her yeri biliyormuş gibi hareket ettiğine dikkat çekerek, “Arkasında birilerinin olduğunu düşünüyoruz. Profesyonel, planlanmış bir olay.” diye konuştu.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Meclis’in güvenliği sık sık gündeme gelen bir konu. Zafiyete ise bir türlü çözüm bulunamıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, milletvekillerinin kendi seçmenlerini Meclis’e en kolay şekilde sokabilme ısrarı. Milletvekili araçlarıyla Meclis’e giren vatandaşlar, vekillerin tepkisi nedeniyle aranamazken, yine vekillerin talepleri doğrultusunda isteyen vatandaşlar istedikleri saatte Meclis’e giriş yapabiliyor. Son dönemde grup toplantılarının ‘parti mitingi’ havasında yapılması ısrarı da güvenlik zafiyetinin önemli nedenlerinden biri. Her partinin binlerce davetli kabul ettiği toplantıların yapıldığı salı günü, yoğunluk nedeniyle ‘randevu’ sistemi işletilemiyor. Meclis Başkanı Çiçek, sıkça dile getirdiği bu tablonun istenmeyen olaylara neden olabileceğini uzun süredir dillendiriyor. Ancak parti gruplarının ve milletvekillerinin gerekli hassasiyeti göstermemesi nedeniyle, bu konuda herhangi bir düzenleme yapılamadı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, son olarak geçen yıl kasım ayındaki bütçe görüşmelerinde konuyu gündeme getirmiş ve şunları söylemişti: “Bütün ricalarımıza rağmen bazı milletvekillerinin güvenlik kontrolünden geçirmeden ve yaka kartı almadan ziyaretçilerini içeri aldıkları, Genel Kurul çalışırken gecenin geç saatine kadar kulislerde ve bahçelerde ziyaretçilerin kabul edildiği görülmektedir. İçinden geçmekte olduğumuz sürecin hassasiyetleri dikkate alınarak Meclis’te üzücü bir olay yaşanmaması için güvenlik önlemleri konusunda hepimizin gerekli hassasiyeti göstermesi gerekiyor.”
TBMM İDARE AMİRİ: GRUP TOPLANTISI GÜNLERİNDE 12 BİN KİŞİ GELİYOR!
TBMM İdare Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu da TBMM’deki güvenlik zafiyetini doğruladı. Uslu, “Ama buradaki güvenlik bürokrasisinden kaynaklı değil. Randevu sistemine mutlaka geçilmeli. Grup toplantısı günlerinde 12 bin kişi geliyor. Bunun 4 bini randevusuz olarak giriş yapıyor. Ayrıca milletvekillerinin bazı ziyaretçileri aracında içeri sokması da bir zafiyet.” diye konuştu. Zafiyetin temelinde milletvekillerinin güvenlik önlemlerine yönelik direnç sergilemesinden kaynaklandığını ifade etti. AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş da, güvenlik zafiyetini doğruladı. Elitaş, “Milletvekillerinden kaynaklanan bir güvenlik zafiyeti var. Milletvekillerini arayacak hiçbir mekanizma yok.” ifadelerini kullandı.
CHP’nin dünkü Merkez Yönetim Kurulu toplantısında da Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı ayrıntılı şekilde değerlendirildi. Kılıçdaroğlu, saldırının provokasyon amaçlı olduğuna inandığını, olayın takipçisi olacaklarını belirtti. Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, toplantı devam ederken yaptığı açıklamada polis ifadesinde saldırgana yönelik soruların çok yetersiz olduğunu belirtti. Saldırganın annesinin “Çocuğumu kullandılar.” ifadesine yönelik dahi bir soru sorulmadığına işaret eden Tekin, “Gayri ciddi bir ifade alınmış. Şaşkınlık içindeyiz. Soruları eksik. ‘Bir gün önce kimlerle görüştün?’ sorusu yok. Esrarı kimden nasıl temin ettiği sorulmamış. Anamuhalefet liderine saldırmış bir sanıkla ilgili ‘Tanıdığın, görüştüğün bir siyasetçi var mı yok mu?’ sorusu yok.” dedi.
CHP’li Tekin: Sıradan bir saldırı değil, elimizde belgeler var
Gürsel Tekin ayrıca, şahsın Parlamento’ya gelirken telefonunu yanına almamasının ilginç olduğuna işaret etti. Ayrıca hayatında ilk kez Meclis’e gelen bir şahsın her yeri biliyormuşçasına nasıl hareket ettiği sorusunu gündeme getirdi: “Saldırgan en stratejik yerde, BDP Grup Toplantı Salonu önünde ve tam da BDP toplantısı bitmek üzereyken kuruyor. Kazaen bizler, BDP milletvekilleri orda olmasa, BDP ve CHP’liler arasında bir çatışma kaçınılmaz olurdu. Bu böyle sıradan, münferit bir olay değil. Önümüzde çok önemli belge ve bilgiler var. Bunların ne kadar sağlıklı olup olmadığını ileriki süreçte paylaşacağız. Bize göre sıradan bir insan değil; arkasında birilerinin olduğunu, profesyonel olduğunu düşünüyoruz. Planlanmış, stratejik bir olaydır.”
Bu arada, Meclis kameralarına göre saldırgan 10.31’de Meclis ziyaretçi kabul noktasından giriş yapıyor. Burada x-ray cihazından geçen Övet, ardından ziyaretçi kabul çıkışından bahçeye giriyor. 3 No’lu kapıda ikinci kez x-ray cihazından geçiyor. Polis üzerini arıyor. Bir süre polisle konuşan Övet’in ardından grup toplantı salonuna giriyor ve saat 13.30’da başlayacak olan CHP grup toplantısına kadar TBMM içinde geziyor.
Saldırgan, vekillerden şikâyetçi oldu!
Başbakan’ın aleyhinde konuştuğu için saldırdım
Saldırgan Orhan Övet’in, kendisine tokat atan vekillerden şikâyetçi olduğu ortaya çıktı. Övet’in, emniyetteki ifadesinde, ‘Kılıçdaroğlu’na görüşlerini beğenmediği için saldırdığını’ söylediği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Övet’e ‘ev hapsi’ uygulanmasına karar verildi ancak öncesinde şartlı tahliye kuralını ihlal eden zanlı, cezaevine gönderildi. Edinilen bilgiye göre, Övet polise verdiği ifadesinde eylemi gerçekleştirmesinin sebebini, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşlerini beğenmediğim için, Başbakan ve hükümet aleyhinde yapmış olduğu açıklamaların ülke menfaatlerine ters düştüğünü düşündüğüm için bu eylemi gerçekleştirdim.” diyerek açıkladı. Meclis’e 10.45 sıralarında geldiğini anlatan Övet, müracaatta ise CHP grup toplantısına katılacağını söyleyerek içeriye girdiğini anlatıyor. Övet, “Her hafta salı günleri halka açık grup toplantısının olduğunu açık kaynaklardan ve kendisini CHP’li olarak bildiğim bir yakınımdan öğrendim.” diyor. Olay günü alkol ya da uyuşturucu almadığını, 4 gün önce esrar kullandığını belirtiyor. Savcılık ifadesinde ise kimseden talimat almadığını, hiçbir örgütle ilişki ve irtibatının olmadığını söylüyor. Yaklaşık 1 aydır Kılıçdaroğlu’na eylem yapmak istediğini anlatıyor. Öte yandan Övet’in ev sahibi Ahmet Erat, saldırganın eylemi para için yapmış olabileceğini savundu.
CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay, Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırının planlı olduğunu savundu. Altay, “Adam çok aklı başında, çok kurnaz. Uyanık. Önce ‘Babamın ölümüne dikkat çekmek için yaptım.’ dedi, sonra ‘Gıcık oluyorum.’ dedi. Saptırıyor. Türkiye’deki siyasi atmosferin geriliminden medet umanlar olabilir. Kesinlikle burada bir tertip var. Hangi odak tarafından yapıldığıyla ilgili bir hüküm vermek istemem. Bu tertibi çözmek hükümetin işidir. Bunun önceden bir yerlerde planlanmış kurgulanmış ve Orhan Övet denen zata bu görev verilmiş, bu adam tetikçi olarak kullanılmış.” dedi. Hükümetin olayı bütün yönleriyle aydınlatması gerektiğini belirten Altay, “Eğer hükümet bunu aydınlığa kavuşturmazsa kendisi altında kalır. Yürütmenin bu saldırganı buraya gönderip bu eylemi yaptıranları koruduğunu düşünürüz. Bu aslında Emniyet teşkilatının elindeki imkanlarla teknolojik imkanlarla bunun bulunmaması mümkün değil. 3 günde çıkar ortaya.” ifadelerini kullandı.
Saldırgan, AK Parti üyesi çıktı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na önceki gün Meclis’te yumruk atan Orhan Övet, AK Parti üyesi çıktı. 2012 yılında Ankara Elmadağ teşkilatına üye olan Övet, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kayıtlarına göre, saldırının yapıldığı 8 Nisan tarihinde halen aktif olarak üye görünüyordu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, dün attığı tweet’lerle bu durumu kabul etti. Ancak olayın ardından kendisini ihraç ettiklerini açıkladı. Çelik, şahsi Twitter hesabından şunları yazdı: “Sn. Kılıçdaroğlu’na saldıran Orhan Övet’in 2012’de Elmadağ’da partimize kaydolduğu tespit edilmiş ve olay sonrası derhal ihraç edilmiştir. 9 milyon küsûr üyemiz vardır. Onlarca sabıkası olan birinin partimize üye kabul edilmesini, ciddi bir özensizlik olarak değerlendiriyoruz. Bu vesileyle Sn. Kılıçdaroğlu’na bir kez daha ‘geçmiş olsun’ dileklerimizi bildiriyoruz.” ZAMAN
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Saldırgan TBMM’ye neden cep telefonunu getirmedi?
İlk kez gelen biri, karmaşık Meclis binasında nasıl rahatça hareket etti?
Saldırganın annesinin ‘Çocuğumu kullandılar.’ ifadesi ne anlama geliyor?
Saldırı, neden CHP ile BDP’nin grup salonlarının kesiştiği noktada yapıldı?
Saldırgan TBMM’ye gelmeden önceki gün kimlerle görüştü?
Saldırgan 4 gün önce kullandığını belirttiği esrarı nasıl ve kimden temin etti?
Saldırganın tanıdığı veya görüştüğü siyasetçiler var mı?
Saldırganın Facebook hesabında, farklı ideolojilerin önemli isimlerine yer vermesi ne anlama geliyor?
Saldırgan, ilk ifadesinde neden ‘Alperenim’ dedi ve Alperen Ocakları’yla ilgiliymiş gibi bir görüntü verdi?
Olayın, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgisi var mı?
Saldırganın ‘milliyetçi’ görüntüsü vermesi, Köşk seçimleri öncesi CHP ile MHP tabanı arasındaki bir çatışmayı mı hedefliyor?