Belediye
Meclis Salonu'nda
basın açıklaması yapan Başkan
Mehmet Özhaseki,
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı
suçlamaların gerçeği yansıtmadığını ve söylediği bilgileri de çarpıtarak telaffuz ettiğini savundu. Özhaseki, "Kılıçdaroğlu'nun kendi söylemi olduğu gibi Hodri Meydan. Her şeyi bir televizyon programında konuşmaya hazırım. Kendisi bu suçlamaları ispat ederse
istifa ederim. Edemezse, bir genel başkanından istifa beklenmez ama
Kayseri halkından özür dilemelidir. Kayseri'den özer dilemelidir" şeklinde konuştu.
Özhaseki,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki
bütçe görüşmelerinde dile getirdiği suçlamaların gerçeği yansıtmadığını ve Kılıçdaroğlu'nun eksik, olayı başka boyuta çekecek şekilde suçlamalarda bulunduğunu söyledi. Özhaseki, 10 başlıkta Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı suçlamalara tek tek
cevap verdi. Tamamen olayın çarpıtıldığını anlatan Özhaseki, masum gibi gösterilen şahısla ilgili olayın 4 yıl öncesine dayandığını belirtti. Özhaseki,
Hacı Ali Hamurcu'nun, hinterlant yasası sonrasında
büyükşehir belediyesi sınırlarına dahil edilerek belediyeliği düşen Gesi'den kendi kadrolarına geçtiğini aktardı. Yapılan tasnif sonrasında bu şahsın Makine İkmal Daire Başkanlığı'nda görevlendirildiğini söyledi.
Başkan Özhaseki, 26 sayfalık şahsın ifadesindeki 10 sayfanın çıkartıldığı yönündeki iddiaların da gerçek olmadığını anlatarak, "Doğrudur. Hacı Ali Hamurcu 26 sayfalık ifade vermiştir. Bu ifadesi ile ilgili hem
savcılıkta hem de poliste tutanaklar mevcuttur. Ancak bu ifadenin 10 sayfalık kısmı memuriyetle ilgilidir.
Kayıp olan herhangi bir ifade belgesi söz konusu değildir. Hepsi
dosyasının içerisinde mevcuttur. Burada Kılıçdaroğlu samimi değil ve doğru olmayan beyanatla davayı çarpıtarak kişileri suçlama girişiminde bulunmuştur." dedi.
Vali Yardımcısı İbrahim Yurdakul'un olayı açığa çıkarmasıyla
tayin edildiği iddialarını da cevaplayan Özhaseki, "Vali yardımcısı kendisine gelen dosya ile ilgili yapılması gerekeni yapıyor. Çünkü suçun içeriği zaten teftiş kurulumuzun da belirlediği gibi rüşvet. Burada herhangi bir değişiklik söz konusu değil. O dönemde vali yardımcımızın tayin dönemi olması hasebiyle tayini çıkmıştır. Bunu bu olayla ilişkilendirmek doğru değil." diye konuştu.
Hacı Ali Hamurcu'nun belediyenin Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nde memur olarak çalıştığını ve kendisini hiç görmediğini hatırlatan Özhaseki, savcılığın
soruşturmaya gerek duymamasını ise şöyle açıkladı: "Şahıs verdiği ifadelerde, kendisine bilgi veren üst amirinin söylemlerini yapmış. 'Belediyede üst düzeydeki kişilerin isimlerini telaffuz edersen onlar seni kurtarmak için çalışır' ibaresiyle kendi yaptığı suçlarla ilgili belediyedeki üst düzey yöneticiler, MHP'nin eski il başkanı ve birçok kişi ile ilgili suçlamalarda bulunmuş. Savcılık, bu suçlamalarla ilgili yaptığı bütün araştırma sonrasında beyanların doğru olmadığına karar veriyor. Ki, emniyette başka, savcılıkta başka ifade veren şahıs, bu bilgilerin yanlış olduğunun sorulmasında durumu
itiraf ediyor. Verdiği ifadesinde, kendisinin kurtulması için belediyedeki üst düzey yöneticilerin isimlerini karıştırdığı beyan etmiştir."
Başkan Mehmet Özhaseki, yargılamanın 5 ayda değil suç duyurusunda bulunulan Haziran 2007 tarihinden 2 yıl sonra sonuçlandığını hatırlattı. Savcılığın, şahsın belediye yöneticileri ile ilgili suçlamaları hakkında da 9 aylık inceleme sonrasında kararını açıkladığını belirtti.
Bilirkişi
raporu ile ilgili suçlamaların gerçek dışı olduğunu aktaran Özhaseki, "Olayla ilgili olarak 30
Kasım 2007 tarihinde Melikgazi ve
Kocasinan Belediyelerinden, suçlarla ilgili bilirkişi görevlendirilip rapor hazırlanması isteniyor. Bilirkişi 5 günlük çalışma yaparak, 3
Aralık 2007 tarihinde mahkemeye göndermiş. Belediye, mahkemeden gelen yazıya cevabı geç verdiği için bilirkişi talebi ile ilgili yazı da 4 Aralık 2007 tarihinde gitmiştir. Burada bilirkişi raporunun geç gelmesi yada geciktirilmesi söz konusu değil. Bilirkişilerin de verdikleri rapordan isimleri bellidir. İmzaları da bulunmaktadır."
Özhaseki, olayın patlak vermesinden sonra Hacı Ali Hamurcu'nun bir ay kayıplara karıştığını ve Tekirdağ'da bir inşaat şantiyesinde yakalandığını anlattı.
O dönemde Kayseri Valisi olan
İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman
Güneş'in atama kararının 30 Kasım 2007 tarihli olduğunu hatırlatan Özhaseki, "Osman Bey, 4 Aralık 2007 tarihinde Kayseri'deki görevinden ayrıldı. Olayın oluş, soruşturma ve davanın açılma süreçlerini takip ederseniz
Osman Güneş halen Kayseri'dedir. İçişleri Bakanlığı müsteşarı olması bu olayla ilişkilendirilemez ve bu olaya müdahalesinin söz konusu olacağını söylemek bile yanlıştır." dedi.
Mehmet Özhaseki, Kemal Kılıçdaroğlu'nun
avukat Yakup
Erikel'in ismini gündeme getirirken ağabeyi
Yusuf Erikel'in ismini gündeme getirmediğinin sorulmasını isteyerek, "Yakup Erikel, birkaç kez
Bülent Arınç beyin avukatlık görevini yapmıştır. Bu şahısta kendisine avukat ararken Yakup Erikel ile görüşmüş. Sonrasında ise Yusuf Erikel ile görüştürülmüştür. Yusuf Erikel ise bugün
tutuklu ve cezaevinde bulunmaktadır." dedi.
SAHTE SENET DÜZENLENMİŞ VE İMZAM ATILMIŞ
Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nden 10 trilyon liralık alacakla ilgili
senet hakkında da bilgi veren Özhaseki, senedin sahte olduğunun
Adli Tıp Kurumu tarafından ortaya çıkartıldığını anlattı. Özhaseki şöyle konuştu: "Hacı Ali Hamurcu, kendisinin de ifadesine göre, Yusuf Erikel sahte senet düzenlemiştir. Senette borçlu olan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, kefili Genel Sekreter Mustafa Yalçın. Yusuf Erikel yakalandığında bu senette polis tarafından ortaya çıkarıldı. Senetteki
imza sahte idi. Oradaki
mühür ise Hacı Ali Hamurcu'nun Makine İkmal Daire Başkanlığı'ndan çaldığı 13 numaralı mühürdü. Oysa ben 1 numaralı mührü kullanıyorum. Ki bu senedin sahte olduğu, savcılık tarafından alınan 100 ayrı imza örneğimin
Adli Tıp Kurumu'nda incelenmesiyle sonuçlandı. Kurumun raporunda imzanın Yusuf Erikel'e ait olduğu ortaya çıktı. Senedin de Hurşit Tolon'un talimatıyla hazırlandığı ifadelerde yer almaktadır."
Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin Makine İkmal Daire Başkanlığı'nda
işçi olarak çalışan Hacı Ali Hamurcu'nun belediyedeki görevi tahsil edilen paraların vezneye yatırılması, vezne alındı makbuzunun öz hazırlığını yapmaktı. Belediye teftiş kurulu, vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine şahıs hakkında inceleme başlattı.
Teftiş kurulu şahsın belediyeye ait tahsilat fişleri ile resmi mührü çalarak ve fişlerin benzerini matbaada izinsiz bastırarak belediye adına, vaatlerde bulunup, kendisi için para tahsil ettiğini belirledi. Bunun üzerine Kayseri Büyükşehir Belediyesi, şahıs hakkında idari soruşturma başlatırken, 25 Haziran 2007 tarihinde Kayseri
Cumhuriyet Başsavcılığı'na da suç duyurusunda bulundu. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde 2009 yılında sonuçlanan davada Hamurcu, 6 yıl
hapis cezası aldı.
Kılıçdaroğlu'nun iddialarına
Başbakan Erdoğan, Meclis kürsüsünden cevap vermişti: