Kılıçdaroğlu, "Referanduma meraklı bu hükümet gelin halka soralım bakalım dokunulmazlıklar kaldırılsın mı kaldırılmasın mı? Sayın
Başbakan buna cesaret edemez. Bu ne demektir? Başbakan halka güvenmiyor demektir." dedi.
Partisinin grup toplantısında milletvekillerine hitap eden
CHP lideri Kılıçdaroğlu,
yurt gezilerinde karşılaştığı manzaraları anlattı.
Kemal Kılıçdaroğlu, "
Türkiye'yi gezerken bir vatandaştan not aldım. Notta, 'kardeşim, Başbakan'ın izlediği politikadan dolayı
intihar etti, dilekçesi savcılıkta' yazıyordu. Araştırdık ve o dilekçeyi bulduk. İzlediğiniz politikayla insanları intihar edecek noktaya getirmişseniz birileri de bu tabloyu anlatmalıdır. Biz anlatıyoruz, ama onlar duymuyor. Üç maymunu oynuyorlar. Üç maymunu oynamak Türkiye'nin sorunlarına çözüm getirmiyor." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin işçiyi ve emekçiyi
ihmal ettiğini öne sürdü. 17 Mayıs'ta
Zonguldak'ta bir madende yaşanan patlamayı örnek veren CHP Genel Başkanı, "Tüm Zonguldak ve Türkiye yas ilan ediyor, ailelerinin acısını paylaşıyor. Patlamanın ertesi günü Sayın Başbakan Zonguldak'a gitti ve 'bu mesleğin kaderinde bu var, bu meslekte çalışanlar buna alışık, bu meslekte çalışanlar bunu bilerek çalışıyor' dedi. Bu aslında yapacak bir şey yok demektir. Bu anlayış bizim kabul etmeyeceğimiz bir anlayıştır. Niçin biz iş kazalarında üst sıralardayız?" diye sordu.
Konuşmasında
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu da eleştiren Kılıçdaroğlu, dışişleri bakanlarının kabinede ayrı bir ağırlığının olduğunu, dolayısıyla bu bakanların sözlerini çok iyi seçerek ve milletvekillerine doğru bilgi vererek konuşması gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, "
Dışişleri Bakanı '
Gazze olayında BM
Güvenlik Konseyi
kınama kararı aldı' diyor. Ama biz nedense göremedik. Milletvekillerinin gözünün içine baka baka yalan söylüyor." diye konuştu.
"İKTİDAR KORKUYOR"
CHP lideri, Başbakan'ın kaldıracağına dair söz verdiği halde milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmadığını savundu. Bu durumun,
iktidarın korktuğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: "Sayın Başbakan 2002'de iktidara gelince dokunulmazlıkları kaldıracaklarını söylemişti. Gazeteciler 24
Kasım 2002'de bunu hatırlatıyor. Başbakan 'Bu konuyu ilk 1. yılda düşünüyoruz' diye
cevap veriyor. Bugün ne, 13 Temmuz 2010, kaç yıl geçti, 1 yıl geçti. Eğer çağdaş bir ülkede bir başbakan verdiği sözü tutmazsa seçimlerde o başbakan sandığa gömülür. Aradan bunca yıl geçti, neden bir başbakan dokunulmazlığın arkasına sığınır? Çünkü
hesap vermekten korkuyor demektir. Böyle bir siyasetçinin bu ülkede başbakan olmasına ihtiyaç yoktur. Referanduma meraklı bu hükümet, gelin, halka soralım, bakalım dokunulmazlıklar kaldırılsın mı kaldırılmasın mı? Sayın Başbakan buna cesaret edemez. Bu ne demektir? Başbakan halka güvenmiyor demektir."