CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, 9 yıl önce hazırladığı bir
rapor ile bugünkü yol haritasını da ortaya koydu.
Kılıçdaroğlu, “Kayıtdışı Ekonomi Özel İhtisas Komisyonu Başkanı” sıfatıyla DPT için hazırladığı raporda, Başbakan Erdoğan’ın ‘’En az 3 çocuk’’ isteğine, ‘’Nüfus artış hızı mutlaka düşürülmelidir’’ görüşüyle cevap veriyor.
8. Beş Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde hazırlanan raporda, Kılıçdaroğlu’nun bugün vurguladığı “Kayıtdışı ekonomi, yolsuzluklarla mücadele ve sosyal devlet” konularında önemli mesajlar yer aldı. Kılıçdaroğlu raporunda şu görüşleri savundu:
NUFUS ARTIŞI VE GÖÇ: Gelir dağılımındaki bozukluğun düzeltilmesi, nüfus artış hızının mutlaka düşürülmesi gerekmektedir. Büyük kentlere göçü engellemek üzere ülkenin az gelişmiş yörelerinde istihdam imkanlarının artırılması, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve kalitenin iyileştirilmesi, işteki performans ile
ücret ilişkisinin kurulması ve çalışanların iyi bir
yaşam standardı sağlayabilecek düzeyde gelir elde etmeleri gibi öncelikli tedbirler alınması gerekmektedir.
VERGİ NEREYE GİDİYOR: Vergiye karşı dirençte etkili faktörlerden biri de vatandaşların devlet harcamalarına bakış açısıdır. Vergi ödeyen mükelleflerin üzerinde durdukları konu, toplanan
vergilerin nerelere ve nasıl harcandığıdır. Eğer
toplumda toplanan vergilerin kötü harcandığına ilişkin genel bir kanı oluşmuşsa, mükellefin vergiye karşı direnci artmaktadır.
Kamu ihalelerinde yolsuzluk, hayali ihracat, örtülü
ödenek tartışmaları vatandaşların ödedikleri vergilerin harcandığı yerler konusundaki kuşkularını artırmaktadır.
BÜROKRASİ RÜŞVETİ GETİRİYOR: Bürokratik işlemlerdeki yoğunluk, yolsuzluk ve rüşvete neden olabilmektedir. Bürokrasi yaşamımızda en önemli sorun, denetim açısından yaşanmaktadır. Denetim kavramı
kontrol etme, yolsuzlukları önleme, işlerin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının araştırılmasıdır. Ülkemizde yerindelik ve gereklilik denetimi yapılmamakta, denetim sadece
yasallık şeklinde gerçekleşmektedir.
RÜŞVET VE YOLSUZLUK: Kamu yönetiminde maaşların düşüklüğü ve dengesizliği, performansa göre ödüllendirmenin olmaması, istihdamın sağlıksız olması ve kişisel sorumluluk anlayışındaki eksiklik yolsuzluğun nedenleri arasında sayılabilir. Karmaşık
bürokrasinin olduğu ülkelerde, bireyler engelleri aşabilmek için
araç olarak rüşvete başvurabilmektedir. Genel olarak yolsuzluk ve rüşvetin hakim olduğu ekonomilerde, girişimciler öncelikle belirli bedellerin ödenmesi için kendilerini mecbur hissetmektedirler.
NEDEN ARTIYOR ?: Yapılan araştırmalar, kamu sektörünün büyüklüğü ve buna bağlı olarak
kurallar ve kısıtlamalar arttıkça rüşvetin de arttığını göstermektedir. Faktörlerin başında, eğitim yetersizliği gelmektedir. Yoksulluk, caydırıcı cezaların eksikliği, toplumsal baskının yetersizliği, ahlak anlayışının zayıflığı rüşvetin artmasında önemli olan diğer faktörlerdir.
SADECE YASA YETMEZ: Yolsuzluğa karşı mücadelede sadece kanunların uygulanması ya da yeni yasalar yeterli olmayacaktır. Mevcut yasalardaki yetersizlik ve isteksizlik bu yapılanmaya yol açmıştır. Demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işlediği bir toplum modeli ve bunun için gereken şeffaflığın sağlanması mücadeleyi mümkün kılacaktır. Yapılanlar ve yapılmayanlar tüm kesimlere sunulduğunda, toplum birbirini denetler hale gelecek, rüşvetle bir bütün halinde mücadele edilmiş olacaktır.(Gazeteport)