CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi. Başbakan’ın söylemleri yüzünden bir sabah kahvaltısını bile huzurlu yapamadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Öfkeli bir adam var, çıkıp konuşuyor. Terbiye sınırlarını zorluyor. Nasıl yapabiliyor? Kendi ailesini, kendi çocuklarını yolsuzluklarına ortak ediyor. Nasıl bir insan oldu? Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum.” dedi.

Kılıçdaroğlu, Eskişehir'de, CHP'li belediye başkanları ile bir araya geldiği toplantıda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, Başbakan Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi. Başbakan’ın söylemlerinin insanın huzurunu kaçırdığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Emin olun bir sabah kahvaltısını bile huzurla yapamıyoruz. Huzura ihtiyacımız var. Öfkeli bir adam var, çıkıp konuşuyor. Terbiye sınırlarını zorluyor. Nasıl yapabiliyor? Kendi ailesini, kendi çocuklarını yolsuzluklarına ortak ediyor. Nasıl bir insan oldu? Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. Emin olun isyan etmemek için kendimi zor tutuyorum. Nasıl bir insan bu? Yüreği var mı acaba? İnancı var mı acaba bu insanın? Dini, imanı var mı bu insanın acaba, merak ediyorum? Bir insanın ekmeğini elinden almak var mı acaba? Bir yoksulun elinden ekmeğini almak var mı acaba? Nasıl bir insan bu?”

“ÜLKEYİ YÖNETTİĞİNİN FARKINDA BİLE DEĞİL AMA ÇIKIP KAHRAMANLIK EDEBİYATI YAPIYOR”

“Nasıl bir toplumda yaşıyoruz? İsyan etmemek mümkün değil. Bana da sizlere de görev düşüyor.” diyen Kılıçdaroğlu, “Doğu, Batı, Güney, Kuzey ayrımı asla yapmayacağız. Bir ülke düşünün arkadaşlar. Ortadoğu bataklığına sürüklüyorsunuz bu ülkeyi. Bir bataklığa sürüklüyorsunuz. Ve çıkıyorsunuz bir kahramanlık edebiyatı yapıyorsunuz. Sanki Musul'daki Türk bayrağını biz indirmişiz. Ülkeyi yönettiğinin farkında bile değil. Kavgayla bir ülke yönetilmez. Bir ülke sevgiyle, akılla, mantıkla yönetilir. Ortak akılla yönetilir.” diye konuştu.

"ÖZAL’A GECE 02.00'DE 'BU YANLIŞTIR' DİYE İTİRAZ EDERDİK, O DA 'BU BENİM HOŞUMA GİDİYOR' DERDİ"

Bürokraside görev yaptığı yıllarda pek çok başbakanla tartıştığını kaydeden Kılıçdaroğlu, rahmetli Turgut Özal ile ilgili yaşadığı bir anıyı anlattı. Kılıçdaroğlu, “Gece sabaha karşı saat 02.00'de rahmetli Turgut Özal ile dişe diş mücadele ettiğimizi biliyorum. İtiraz ederdik ‘bu yanlıştır’ diye. Ve rahmetli şunu söylerdi; 'Siz itiraz ediyorsunuz, bu benim hoşuma gidiyor." Çünkü biz hep ülkenin çıkarlarını savunduk. Bu ülkenin insanlarının çıkarlarını hep savunduk. Siyaseti de bu anlayışla yapıyoruz. Belediye başkanlığını da bu anlayışla sizler yapıyorsunuz.” şeklinde konuştu.,

“VATANDAŞINI TOKATLAYAN BİRİNDEN CUMHURBAŞKANI OLMAZ, SONRA SİZ NASIL ÜLKESİNİZ DİYE SORARLAR”

Kılıçdaroğlu, büyük bir uzlaşmayı sağlayarak cumhurbaşkanı adayını belirleyeceklerini vurguladı. “Çünkü istiyoruz ki hepimizi temsil eden bir kişi olsun. Seçilecek cumhurbaşkanı adayı kuvvetler birliği ayrılığına ‘ben inanıyorum demesi’ lazım. Yasa ve yargı ‘benim için bir ayak bağıdır’ diyen birisinden cumhurbaşkanı olmaz.” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Vatandaşını tokatlayan birisinden cumhurbaşkanı adayı olur mu? Sormazlar mı, siz nasıl bir ülkesiniz? Gelip senin vatandaşını tokatlıyor, tokatlayan adamı seçiyorsunuz. Öyle birisinden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Kin ve öfkeyi sanata dönüştüren, topluma aşılamaya çalışan, gençleri aşılamaya çalışan bir kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Kin ve öfkeyle değil, sevgi ve hoşgörü ile dünyaya bakacaksınız, böyle pencereleriniz olacak. Milletini ve vatanına, bayrağını sevecek. Öyle birisi anca cumhurbaşkanı olabilir. Ben her türlü milliyetçiliği ayağımın altına alan birisinden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Çünkü milliyetçilik vatan sevgisi, bayrak sevgisi demektir. Kafatası milliyetçiliği 19. yüzyılda kaldı. Biz şimdi 21. yüzyıldayız.” diye ifade etti