Risale-i Nur'ların basımının önce durdurulması, ardından da devlet tekeline alınarak Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesi konusunda tartışmalar devam ediyor. Bazı gazetelere verilen tebrik ve teşekkür ilanının arka planında yaşananları değerlendiren Kazım Güleçyüz, ortada teşekkür edilecek bir durum olmadığına dikkat çekti. Güleçyüz, “Risale-i Nur 265 gündür basılamıyor Türkiye’de. Bir kararname çıkarıldı Risaleleri neşretme yetkisi Diyanet’e aktarıldı. Şu anda böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bunun nesine teşekkür edildiğini anlamak mümkün değil.” diye konuştu.
Bu süreci başından beri takip ettiklerini ve itirazlarını dile getirdiklerini ifade eden Güleçyüz, şöyle devam etti: “Her aşamada ilgilileri uyardık. Bu ilanda isimleri olan abilerimizi de ziyaret ederek düşüncelerimizi aktardık. Bunun çok sakıncalı bir noktaya doğru gittiğini, Risalelerin neşri açısından çok sıkıntı oluşacağını ifade etmeye çalıştık. Buna rağmen, ‘Devlet Risaleleri koruma altına alacak, daha ne istiyorsunuz?’ gibi cevaplar vererek bu uyarılarımıza itibar etmediler. Bu ilanda imzası olanlar dahil halihazırda hiç kimse Risale-i Nur basamıyor. Dolayısıyla neye teşekkür ettiklerini onlara sormak lazım.”
‘SAYI 7 İDİ, 3’E DÜŞTÜ’
İlan metninde teşekkür edilecek kişilerin kimler olması hususunda ihtilaf yaşandığına dikkat çeken Güleçyüz, “İlanın ilk şekliyle yayınlanan arasında farklılıklar gözüküyor. İlkinde Üstad’ın hayattaki talebelerinden Ahmet Aytimur’un ismi var Said Özdemir yok ama yayınlananda Ahmet Aytimur yok, Said Özdemir var. Bunların arka planına ilişkin bir takım bilgiler var. Bu süreç başladığında ismi kullanılanlardan Mehmet Fırıncı, Abdulkadir Badıllı, Ahmet Aytimur, Salih Özcan da vardı. Bazı ağabeyler rahatsız oldukları için mi yoksa başka sebepler mi var bilmiyoruz ama Üstad’ın hayattaki talebelerinden 7 kişiyle başlanan süreçte teşekkür ilanıyla bu sayının 3’e düştüğünü görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mevcut durumdan Bediüzzaman’ın birçok talebesinin rahatsızlık duyduğunu dile getiren Güleçyüz, “ ‘Biz böyle bir şey istemiyorduk, düşündüğümüz şey bu değildi’ tarzında itirazların yapıldığını da duyuyoruz. Bunu fark ettilerse eğer çok geç fark ettiler. Bu ilanda imzası olanlar maalesef hala fark etmemiş gözüküyorlar.” dedi.
CİHAN