Terörle mücadelenin aynı şekilde devam ettiğini aktaran Erdoğan, "Güvenlik güçlerimiz gereğini yapıyor. Hukuk sistemimiz de çalışıyor. Fakat bu mücadelede başka tedbirler de alınması gerekiyor. En modern silahları kullanın ama demokratik standartlar yükseltilemiyorsa, yoksulluk sona erdirilmiyorsa terör belasından kurtulamayız." dedi. Mevlana'nın 736. Vuslat Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında Konya'yı ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, burada 50 tesisin toplu açılışını yapmak için Kültürpark'a geldi. Vatandaşların tezahüratları arasında kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, ülke gündemine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Mevlana'nın ışığı ile yollarına devam ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, derdin insana yol gösterdiğini ifade etti. Hükümet olarak dertli olduklarını aktaran Erdoğan, "Biz bu ülkenin, milletin dertleriyle dertliyiz. İşte tüm bu dertler bizi yollara düşürdü. 7 yıldır ülkemizin her bir köşesine gidiyoruz. Her vatandaşımızın dertlerine çare bulmaya çalışıyoruz. Yılmadan, bıkmadan, usanmadan çalışıyoruz. Taş üstüne taş koymak için çabalıyoruz. Mevlana der ki 'Yoldaki tepecik seni bunaltmasın, zira nice dağlar var önünde' Biz büyük düşünüyor, büyük hedefliyoruz ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Mevlana gibi bir şahsiyete, Mevlana gibi bir ulu insana, Mevlana gibi kutlu birine sahip olanlara küçük düşünmek yakışmaz. İşte onun için büyük düşünüyor, büyük adımlar atıyoruz." diye konuştu. Erdoğan, bazı kesimlerin, çözüm üretmek yerine daha da çözümsüzlüğe gittiğini vurguladı. Erdoğan, "Bu millet her türlü zorluğu aşacak. Her türlü sorunu aşacak iradeye sahiptir. Hiç bir şey bize ayak bağı olamaz. Hiçbir şey bu milleti kutlu yürüyüşünden alı koyamaz. Tarih boyunca nice badireler atlattık. Allahın izniyle hepsini aştık. Bugün de aşarız yarın da aşacağız. Yeter ki bu özgüvene sahip olalım. Yeter ki bir olalım, birlikte olalım, beraber olalım. Yeter ki kardeşliğimiz uhuvvetimizi, dayanışmamızı muhafaza eldim. Bin yıldır sofradaki aşımızı kardeşlerimizle paylaştık. Yeter ki aşımızı derdimizi sevincimizi ve paylaşmaya devam edelim." şeklinde konuştu. TERÖRDEN SİLAH SATANLAR KAZANDI 30 yıldır bu ülkede devam eden terörden Türk'ün de Kürt'ün de kazanmadığını aktaran Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Terör belasından; silah, mayın, uyuşturucu satan kazandı. Gençlerin kanıyla beslenenler kazandı. Askerlerimizi dağa çıkarıp istismar edenler kazandı. Kim kaybetti, sen kaybettin, ben kaybettim gençler kaybetti, gençlerin ailesi kaybetti, ülke kaybetti, millet kaybetti. Akıl sahibi, mantık sahibi, vicdan sahibi bir insan bu toplumun böyle devam etmesine izin verebilir mi? Bu statükoyu bu şekilde sürdürüle bilir mi? Kim fidan gibi delikanlıların düğüne gider gibi askere gidip, bayrakla sarılı tabutla dönmesini kim ister. Tabii ki terörle mücadele edeceğiz. Kimse buradaki sözlerimi yanlış anlam çıkarmasın. Bugün dağlarda jandarma, şehirde polis kahramanca mücadele ediyor. Terörle mücadelede başka tedbirler de alınması gerekiyor. Siz orada en modern silahları kullanın ama demokratik standartlarınız yükseltemiyorsanız insanınıza en geniş manada hak ve özgürlük sunamıyorsanız terörü bitiremezsiniz. Siz orada binlerce değil, milyonlarca Mehmetçik muhafaza edin yoksulluluğu bitiremiyorsanız terörü bitiremezsiniz. Ülkenin tüm kaynaklarını terörle mücadeleye sevk edilse bile gönüller kazanılmıyorsa tek bir bir katre bile yol alamazsınız. Farklı adımlarla farklı yollarla bu işi çözmemiz gerekiyor. Bizim yaptığımız terörle topyekun mücadeledir. Onun için diyoruz ki bu işin diploması boyutu olalım. Uluslararası her platformda terör anlattık. Teröre destek verenleri anlattık ve terör bu girişimlerle oldukça azaldı. 7 yıl boyunca yatırımlar yaptık. Yatırımlarımız, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da 14 katrilyona yaklaştı. Cumhuriyet tarihi boyunca böyle yatırım yapılmadı. Bunu yapıyoruz çünkü terör örgütleri bunu kullanıyorlar. Devlet sana okul yapmadı, su getirmedi diyorlar. İnsanları dağa böyle çıkarıyorlardı. İşte biz bu adımları attık. Bölge insanların taleplerini dinledik, mağduriyetlerini giderdik. Oradaki insanlarımızı kazanmak için 7 yıl boyunca gayret ettik, hazırlıklarımızı yaptık. Çözüm için artık somut adımlar attık." CİHAN