Tarhan, "Adam gevezelik yapıyor orada. Bunu ben niye meşrulaştırayım bir
yargıç olarak." dedi.
Yargıçlar olarak kimsenin arka bahçesi olmadıklarını, kimsenin de paspası olmayı düşünmediklerini kaydeden Tarhan, cübbelerini de çıkarmayacaklarını başka cübbelerle de değiştirmeyeceklerini söyledi.
Aynı zamanda
YARSAV Başkanı Emine
Ülker Tarhan'ın eşi olan Tarhan,
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı
Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Yargı Açısından
Anayasa Paketi' konulu panelde yargıçların ve savcıların bu toplumun insanları olduğunu belirtti.
Yüksek yargı üyeleri arasında geçen ortam dinleme konusunda değinen Tarhan, konuşmayı yapanları eleştirmek yerine dinlemeyi yapanlara sert çıktı. Tarhan,
yüksek yargı üyeleri arasında geçen ve internet sitelerine düşen konuşmaları gevezelik olarak değerlendirdi.
"Bir ortam dinleniyor. Adam gevezelik yapıyor orada." diye konuşan Tarhan, şöyle dedi:
"Bu konuşmayı ben niye meşrulaştırayım bir yargıç olarak. Bu konuşmayı kamuoyu önünde tartışmayacağız. Kafa yönünden çok tartışırız. Ne konuşmayı, ne de yapanları meşrulaştıralım. Benim de başıma gelse, rahatsız olduğum insanların başına da gelse tartışmam. Dönüp de bakarsam namerdim."
"CÜBBELERİMİZİ ÇIKARMAYIZ, BAŞKA CÜBBELERLEDE DEĞİŞTİRMEYİZ"
Yargının hiçbir zaman (oraya git, buraya geç, hizaya dur) şeklinde yöntemlerle hareket edecek bir
organ olmadığını dile getiren Tarhan, "Biz kimseden takdir beklemiyoruz. Biz bu ülkeye borçluyuz ve bunu ödemeye çalışıyoruz. Biz takdire de gelemeyiz. Takdire geldin miydi, ben bayramlık ağzımı açarım. Yok, öyle şey. Şimdi diyorlar ki, (böyle yaptın cübbeni çıkar siyasete gel) Siyasetçi falan değiliz, siyasette yapmıyoruz. Sen bana vuruyorsun, ben cevabını veriyorum. Biz
savunma pozisyonundayız. Doğruları söylüyoruz. Cübbelerimizi falan çıkarmayacağız, başka cübbelerle de değiştirmeye hiç niyetimiz yok." diye konuştu.
"MİLLETİN DE OLSA PASPASI OLAMAYIZ"
Yargının
yandaş yapılmak istendiğini vurgulayan Tarhan, şöyle devam etti:
"Biz yargı mensupları hiçbir siyasi iktidarın adamı olmak istemiyoruz. Benim için en büyük zulüm (falanca partinin adamıdır) denmesidir. Bir partinin adamıdır denmesi beni bitirir. Biz kimsenin arka bahçesi falan değiliz. Ama kimsenin de paspası olmaya da niyetimiz yok. Ön bahçesi olacaksınız falan filan diyorlar. Biz milletinde olsa paspas etmesine izin vermeyiz ve vermeyin. Yargınıza sahip çıkın. Bizler millet adına karar veriyoruz."
"KİMSEDEN KORKMAYIZ DEMEK İSTERDİM"
Tarhan, "Şimdi televizyonlarda bir grup diyor ki, (yargıçlar Adalet Bakanı'ndan korkar.) Öbürü diyor ki, (gidin bakın yargıçlara HSYK'dan mı korkar?) Şunu söylemeyi çok isterdim. Bunu size samimiyetle söylüyorum. Yargıçlar hiçbir şeyden korkmaz demeyi çok isterdim. Ancak öyle değil." dedi.
"SARIKAYA İÇİN ALINAN KARAR ÇOK AĞIRDI"
Ferhat
Sarıkaya'nın meslekten men edilmesi konusuna da değinen Tarhan, şöyle konuştu:
"Bu can yakıcı soruşturmalar için düğmeye
Adalet Bakanlığı bastı. Bunu kim soruşturdu? Adalet Bakanlığı'na bağlı müfettişler. Kim raporlardı? Hangi Genel Müdür gönderildi? Adalet Bakanlığı
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü. Ne diyordu o raporlarda? İhraç diyordu. Öbürüne ne diyordu? Kınama cezası verilsin. Bu işi kim yaptı. İşte onlar. Biz çok üzüldük o işe. Taraflı, tarafsız bütün meslektaşlarımız ağır bir karar olduğunu düşündük. Ve rahatsız edici sonuçları vardı. Onun için Yüksek Kurulun bütün kararları istisnasız yargı denetimine açılmaladır. Gitseydi yargıya hakkını alacaktı."