Son dönemlerde yaşanan olayları değerlendiren
Baydemir, "Akan kanın durması ve daha fazla acı yaşanmaması için önündeki her türlü engeli aşıp demokratik kanal ve fırsatları iyi kullanmaktan başla hiçbir yolumuzun olmadığı inancındayım.
Türkiye bir kez daha Türküyle Kürdüyle 1990'ları, 92'leri, 93'leri
yaşamaması için hepimizin ortak sorumluluğundadır." diye konuştu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı
Osman Baydemir, seçilmiş bir belediye başkanının yaptığı açıklamadan dolayı tutuklanması, ardından demokratik bir duyarlılığı ortaya koymak için belediyeye ziyarette bulunan, halkın iradesiyle seçilmiş 5 belediye başkanının hiçbir demokratik teamüle sığmayacak şekilde tartaklanarak gözaltına alınmasının kamuoyuna vermiş olduğu duygu kırılmasını ifade etmek üzere burada bulunduklarını söyledi.
Her şeyden önce yaşanan bu durumun kişi güvenliği hakkının ve
adalet duygusunun ihlali olduğunu savunan Baydemir, "Bugün hukukun üstünlüğünü ihlal edenler çok iyi bilsinler ki sadece sizlere değil herkese, ama herkes için mutlaka hukukun üstünlüğüne, adalete, kişi güvenliğine ihtiyaç olacaktır. Bu ihlalleri yapanlar bir kez daha oturup düşünmesi gerekiyor." diye konuştu.
Herkese çağrıda bulunan Baydemir, "Demokrasi ve hukuka herkesin ihtiyacı vardır" dedi. Bugün hukuka dilediği gibi hükmedenlerin yarın hukuka muhtaç duruma düşebileceklerini göz ardı etmemeleri gerektiğini ifade eden Baydemir, şöyle devam etti: "Bunu geçmişte yaşadık ve öyle görünüyor ki gelecekte de yaşama ihtimalimiz çok yüksektir. Ülkenin
demokrasi ve hukuk mücadelesi son derece kritik bir dönemden geçmektedir. Duyguların, duygusallıkların şaha kalktığı, aklın bir nevi rafa kaldırıldığı bir atmosferden geçmekteyiz. Bu durumda olması gereken, yapılması gereken tek şey vardır. Aklı selim, aklın yoluna dayalı bir çıkış yolunu aramaktır. Herkesten önce hak ve hukuk hiçbir zaman
baskı yoluyla göz ardı edilemez. Geçmişte de yapılmaya çalışıldı, ama başarılamadı. Bu itibarla belediye başkanlarımıza, DTP'ye, DTP'li vekillere karşı hasmane, anti demokratik uygulamalara bir an önce son verilmelidir. Akan kanın durması ve daha fazla acı yaşanmaması için önündeki her türlü engeli aşıp demokratik kanal ve fırsatları iyi kullanmaktan başla hiçbir yolumuzun olmadığı inancındayım. Türkiye bir kez daha Türküyle Kürdüyle 1990'ları, 92'leri, 93'leri yaşamaması için hepimizin ortak sorumluluğundadır."
'RAMAZANDA 60 İNSAN YİTİRDİK'
Ramazan ayı boyunca, insanın insana kurşun sıkmaması gerektiği ay boyunca bu coğrafyada, bu
ülke Türküyle Kürdüyle 60'ın üzerinde insanını yitirdiğini söyleyen Baydemir, sözlerini şöyle tamamladı: "60 eve ateş düştü. Bugün kamuoyunda yüksek sesle tartışanlar en fazla 2-3 hafta sonra bu acıyı unutacaklardır. Ama bu acıyı yaşayan anneler, babalar ve onların yakınları ömürleri boyunca bu acıyla yaşamak durumunda kalacaklardır. O halde yol yakınken ikinci çağrımızı yapıyoruz. Çatışma stratejisini önüne çıkış yolu, çözüm yolu olarak koyanlar. Bir kez daha bu stratejinin yaşam bulmayacağı, çözüm getirmeyeceği, bir kez daha irdelenmeye muhtaç olduğunu göz ardı etmemesi gerektiğine inanıyoruz. Toplumun tüm fertlerini diyaloga, uzlaşıya, müzakereye davet ediyoruz."
DTP Diyarbakır
Milletvekili Gülten Kışanak da herkesin 1990'lara geri mi dönüyoruz endişesi yaşadığını belirterek başladığı konuşmasına, "Bu sürecin ülkeye, bizlere, halklarımıza neler kaybettiğini yaşayarak gördük" dedi.