MARDİN'in Mazıdağ İlçesi
Bilge Köyü'nde 44 kişinin katledilmesinin ardından köyde bir yanda yas bir yanda da göç yaşanıyor. Saldırıya gerçekleştirdikleri gerekçesiyle tutuklanan 10 kişinin y
akınları evlerini boşaltıp eşyalarını kamyonlara yükleyip göç ediyorlar. Katliam emrini verdiği iddia edilen Mehmet Çelebi'nin saldırının ardından göz
altına alınıp götürüldüğü karakolda öldürdüğü
aileden olan bir
korucu ile karşılaşınca,
"Babanıza gerekeni yaptık. Şimdi gidin cenezelerinizi toplayın" diye bağırdığı belirtildi.
Mazıdağ'ın Bilge Köyü'nde 44 kişinin katledildiği 3 kişinin de yaralandığı saldırıyı gerçekleştirdikleri gerekçesiyle tutuklanan 10 kişiden 6'sının kardeş, 2'sinin de
baba oğul olduğu belirlendi.
Tutuklananlardan S.Ç, M.Ç, Ö.Ç, A.H.Ç, M.S.Ç. ve M.E.Ç'nin kardeş, 14 yaşındaki M,Ş.Ç'nin ise A.K.Ç'nin oğlu, A.Ç. ile A.Ç'nin de diğer tutukluların kuzenleri olduğu öğrenildi. Katliamla ilgili yürütülen
soruşturma kapsamında köyden 2'si ruhsatsız 27 adet otomotik
silah toplandı. Bu silahların incelenmeye alındığı belirtildi.
GEREKENİ YAPTIK, GİDEN CENAZELERİNİZİ TOPLAYIN
Bilge Köyü katlimamının emrini verdiği gerekçeyle tutuklananlar arasında bulunan 'Şıh Mehmet' lakaplı Mehmet Çelebi'nin
jandarma tarafından yakalandıktan sonra Şeyhan Jandarma Karakolu'na götürüldü. Çelebi, burada öldürdükleri aileye mehsup olan ve karakolda
nöbet tutan bir korucuyu görünce, "Babanıza gerekeni yaptık. Şimde giden cenazelerinizi toplayın" diye bağırdığı ortaya çıktı.
Saldırıda ölen Çelebi ailesinden sağ kalan erkeklerin olayın ardından biraya gelerek bir toplantı gerçekleştirdikleri ortaya çıktı. Toplantıda, "Hiç bir karşı harekette bulunmayalım. Öldürenlerin kim olduğunu biliyoruz. Beklemede kalalım" diye karar aldığı belirtildi.
GÖÇ EDİYORLAR
Katliamı yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan 10 kişinin ailesi ve yakınları yaklaşık 100 kişiden oluşan 13 aile evlerini boşaltıp, eşyalarını kamyonlara yükleyerek göç ediyor. Göç eden ailelerin eşyalarını kamyonlara yüklerden Jandarma
ekiplerinin sıkı güvenlik önlemleri alıp, evlerin yanına kimseyi yaklaştırmıyor. Jandarma ekipleri evlerin damlarında da önlemlerini sürdürürken, sürekli çevreyi dürbünlerle
kontrol ediyor.
Göç eden ailelerin nereye gittikleri güvenlik gerekçesiyle gizli tutuluyor. Katil zanlılarının ailelerin başında olan ve göç etmeye hazırlanan Ahmet Çelebi, medyanın kendileriyle ilgili kulaktan dolma haberler yapmasından yakındı. Ahmet Çelebi, "Bizim için
katiller köyden kaçıyor diyorlar. Konuşulacak çok şey var ama konuşamıyoruz" dedi. Göç edenlerin eşyalarını taşıyan kamyonlar köyden ayrılırken, bazı çocukların akranlarına el sallaması ise dikkat çekti. Bu arada evlerini terk etmek zorunda kalan kadınların bazılarının eşyalarını taşımaları sırasında baygınlık geçirdiği görüldü. Bazı kadınların ise bahçesindeki sebzeleri de toplayıp götürdü. Köyden göç eden çocuklardan 5 yaşındaki Yazgül Çelebi, "Köyden ayrılmamız gerekiyor.
Televizyon ve gazetelerde hep bizim fotoğraflarımız var. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz" dedi. Göç eden ailelerin eşalarını taşıyan bir kamyonun arkasındaki, "Anlamı Kalmadı" şeklindeki yazı dikkat çekti.
KANLI TAKVİM
Katliamın yaşandığı evde kanlı eşyaların en arasında bulunan ve kanla kaplı 4
Mayıs Pazartesi tarihini gösteren takvim görenlerin ilgisini çekti. Katliamın ardından yüzlerce kişi taziye için köye akın ediyor.
Kızılay Ankara ve Elazığ'dan gönderdiği ekiple çadır mutfaklar kurup günde üç öğün sıcak yemek vermeye başladı. Kızılay ekip başkanı
Yaşar Yağırıbay, günde 1500 kişiye yemek verdiklerini belirterek,
"7 afet personeli 3 psikososyal uzmanı ile buraya geldik. Bugün sabah bin kişilik kahvaltı ile 1500 kişiye hergün sıcak yemek veriyoruz" dedi.
Katliama
tanık olan ve öksüz ve yetim kalan çocuklar ile kadınlara
Mardin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri
psikolojik destek veriyor.
Diyarbakır,
Şanlıurfa ve Mardin'den gelen ve aralarında
Kürtçe bilenlerinde bulunduğu psikologlar kadınlarla görüşürken, kurulan çadırda çocukları resimler çizdirip, kanlı geceyi unutturmaya çalışıyor. Köyde Mardin Valiliği irtibat bürosu da kurup, istek ve şikatleri dinliyor.
ÇOCUKLARI YURDA VERMEK İSTEMİYORLAR
Bölge Köyü'ndeki
katliamın en büyük mağdurları yine çoçuklar oldu. 70 çocuk öksüz ve yetim kalırken, Valiliği'nin annesiz ve babasız kalan çocukları yurda yerleştirme girişimleri sürüyor, Ancak yakınlarının çocukları vermek istemediklerini dile getiriyor. Saldırıda yaşamını
Salih-Yıldız Çelebi'nin 9 çocuğuna yakınları sahip çıktı. Ailenin e küçüğü 1 yaşındaki Ali Çelebi'yi alan dayı Habib Çelebi, "Biz bu çocukları çocuk yuvasına vermeyi düşünmüyoruz. 8 kardeşiz, her birimiz bir çocuğu yanımıza alacağız. Ancak çocukların psikolojilerinin düzelmesi için buraya gönderilecek görevlilere vereceğiz. Ancak çocukları kesinlikle yurtlara vermeyeceğiz. Öyle bir niyetimizde yok" dedi. Dayısının sahip çıktığı Ali Çelebi, herşeyden habersiz beşikte uyudu.
İMAMLAR KAN DAVASINA KARŞI VAAZ VERİYOR
Mardin Müftülüğü köye gönderdiği 20 imam ve 3 vaiz ile vatandaşlara
dini bilgiler aktarıyor. Köy meydanında bulunan taziye çadırında imamlar özellikle insan öldürmenin, törenin,
kan davası gütmenin
İslam ile bir ilgisinin bulunmadığını,
bölgede artık töreye son verilmesi gerektiği ve kan davasına kesinlikle başvurulmamasını istedi.
İmamlar çadırlarda gün boyu Mazıdağ Kaymakamlığı da saldırıda hayatını kaybedenlerin arasında Muhtar
Hacı Halim Çelebi'nin bulunması nedeniyle köydeki vatandaşların sıkıntı yaşamaması amacıyla köylülerden
Abdurrahman Çelebi'yi, geçici olarak Bilge köyü
muhtarlığına atadı.
KATLİAMA TOPRAK KAVGASA NEDEN OLDU
Bilge Köyü'nde yaşanan katliamın nedenleri arasında gösterilen
toprak kavgasının 1989 yılına dayandığı ortaya çıktı. İddiaya göre, o dönemde köyde yaşayan Akyüz, Akbaş, Acar ve Altaş aileleri, köye yerleşen Çelebi ailesi ile aralarında kan davası çıkınca köyü terk etmek zorunda kaldı. Ailelerin köyü terk etmesinin ardından Çelebi ailesi arasında toprak paylaşımı yüzünden husumet başladığı ve bu günlere kadar geldiği belirtildi. Köye terk eden ve
Bursa'da yaşayan Akyüz ailesinden Ercan Akyüz, Bilge Köyü'nden 1989 yılında akrabaları olan 4 aile ile birlikte ayrılmak zorunda kaldıklarını belirterek şunları anlattı:
"Bilge Köyü'nde yaşarken Akyüz, Akbaş, Acar, Alkış ve Altaş ailelerinin Çelebi ailesi ile kan davası vardı. Kan davası nedeniyle köyde huzursuzluk yaşanıyordu. O dönemin Mazıdağ Kaymakamı dayım Masa Acar'ı çağırarak korucu olmalarını istedi. Ancak, dayım Çelebi ailesi ile aralarında kan davası bulunduğundan, 'Eğer korucu olup devletten silah alırsam bu silahı kan davalılarımız olan Çelebilere karşı kullanırım' diyerek korucu olmayı kabul etmedi. Ardından koruculuk teklifi Çelebi ailesine götürüldü ve onlar korucu olmayı kabul etti. Çelebi ailesinin korucu olması ile zaten kan davası nedeniyle sorunlar yaşayan 5 aile köyden göç etmek zorunda kaldı. Göç ederken geride topraklarımızı, evlerimizi ve şu anda ala
balık tesisleri bulunan yerleri terk etmek zorunda kaldık. Topraklarımızın büyük kısmınını tapusu olmadığından defalarca dilekçe vermemize rağmen bir sonuç alamadık."
100 DÖNEM ARAZİ PAYLAŞILAMADI
Ercan Akyüz, köyden göç etmek zorunda kalan Akyüz, Akbaş, Acar,Alkış ve Altaş ailelerinden 45-50 ailenin halen Diyarbakır,
İstanbul, Merbin, Bursa ve İzmir'de yaşadıklarınıda söyledi. Akyüz, "Katliamı duyduğumuzda şok olduk. Televizyonlarda terk etmek zorunda kaldığımız evlerin yıkıldığını gördük. Bize göre bu katliamın sebebi ne kız ne de başka bir şeydir. Bütün sebebi köyden kan davası nedeniyle göç etmek zorunda kalan 5 ailenin geride bıraktığı yaklaşık 100 dönümlük
arazinin paylaşımından kaynaklandı. Çünkü köyün arazileri ve balık tesisleri altın değerinde ve büyük bir
rant idi. Biz geride bıraktığımız toprakların geri alınması için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
Köydeki Çelebi ailesi ile akrabalık bağlarının bulunmasına rağmen, ailenin korucu olup devletin verdiği silahı tehdit olarak kullanmasından dolayı göç etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Ercan Akyüz, "Çelebi ailesi başka bir köyden 2 aile olarak Bilge köyüne geldiler. Ama zamanla oraya büyüyerek ve yayılarak köy üzerinde hakimiyet kurdular. Sonra kendi aralırında rant paylaşımı çıkınca böyle bir katliam gerçekleştirildi diye düşünüyorum" dedi.
DHA
YÜREK BURKAN FOTOĞRAFLAR