Mağdur olduklarını belirten yolcular,
pilotun büyütülecek bir şey olmamasına rağmen kasıtlı olarak
acil iniş yaptığı iddiasında bulundu.
THY'nin TK 1038 sefer sayılı
Airbus 320
tipi uçağının
kaptan pilotu, 21 Aralık'ta Köln
Havalimanı'ndan sabaha karşı 03.00 sularında 156 kişilik yolcusuyla yaklaşık 2 saatlik gecikmeyle havalandı.
İstanbul Sabiha Gökçen seferini yapan
uçakta bulunan
şeker hastası Raziye Al isimli gurbetçi, bir saat geçtikten sonra fenalaştığı için hosteslerden su istedi. Hostesler, gurbetçi kadınla ilgilenirken kokpit ekibi de, 'hasta yolcu var. Belgrat'a ineceğiz' diye diğer yolcuları uyardı.
Uçak, saat 05.00 civarında Belgrat Havalimanı'na indi.
Şeker hastası kadın uçağın bulunduğu yere gelen ambulansta yarım saat süren bir
kontrolden geçirildi. Yolcular ile birlikte uçakta bekleyen kokpit ve kabin ekibi, iki saat kadar sonra,
sivil havacılık kuralları gereği uçuş için üst limit olan 8 saatlik süre dolduğu için havalanamayacaklarını bildirdi. Ekip dinlenmek üzere, bagajlarını alarak uçaktan indi. Yaklaşık 10 saat havalimanı
transit salonda mahsur kalan 156 kişi, İstanbul'dan gönderilen TK 1542 sefer sayılı başka bir uçakla İstanbul'a getirildi. Sabiha Gökçen'e inmesi gereken uçak, elverişsiz hava şartlarından
Atatürk Havalimanı'na inmek zorunda kaldı.
YOLCULAR PİLOTLARI SUÇLADI
Yaşananlara tepki gösteren yolcular, pilotların uçmamak için rahatsızlanan yolcuyu bahane edip acil iniş yaptığı iddiasında bulundu. THY, Kaptan pilotu M.K idaresindeki uçağın ciddi rahatsızlığı olan bir hasta nedeniyle Belgrat'a inmesini kurallara göre gerçekleştiğini bildirdi. Yolcuların bu kuralları bilmediği için, pilotların hasta yolcu bahanesiyle indiği fikrine kapıldığı kaydedildi. Uçağın kabin ekibi de, şeker hastası Raziye Al (55) isimli gurbetçinin kendilerine, ''Uzun süredir insülün almadım, yanımda insülün yok. Rahatsızlığım ciddi.'' diye müracaat ettiğine dikkat çekti. Hostesler, uçakta 'doktor'
anonsu yapıldığı halde olmadığı anlaşılınca kurallar gereği kaptan pilotun uçağı Belgrat'a indirdiğini belirtti.
İsmail Karaçelik isimli
Elektrik Mühendisi, pilotun önce 'rahatsızlık geçiren yolcudan dolayı Belgrat'a zorunlu niş yapmamız gerekiyor', indikten sonra da '
sivil havacılık kuralları gereği görev süremiz 8 saati geçtiği için kalkamayacağız' diye anons yaptığına işaret etti. Rahatsızlanan kadının hastaneye götürülmeden ambulansın içinde kontrol edildiğini anlatan Karaçelik, 'Düşük şeker varmış' dedi.
Gurbetçi Sevim Türker de, kadının, 'ben iyiyim yolculuğuma devam edebilirim' dediği halde Belgrat'a inildiğine işaret etti. Türker, ''Bir pilot kurallar gereği 8 saatten fazla uçamazmış. Uçağı terk ettiler. Hiçbir görevli bize yardımcı olmadı. Rahatsız dedikleri kadın sapa sağlamdı. Rahatsız olsaydı niye o bayanı yalnız bıraktılar.'' diye konuştu.
İsmini vermek istemeyen bir yolcu, kaptanın çok fazla
mesai yapması gerekçesiyle uçmamasını sorumsuzluk olarak yorumladı. Kayınpederi öldüğü için eşiyle Türkiye'ye gelen Recep Sıkıoğlu ise, cenazeye yetişemeyecekleri için morallerinin bozuk olduğunu söyledi.
RAZİYE AL: "ZATEN İNECEKMİŞ BENİ BAHANE ETTİLER"
Kendisi bahane edilerek uçağın indirildiğini ileri süren Raziye Al, İstanbul'da gelince gazetecilere yaptığı açıklamada, 'Başım döndü, su istedim. Hosteslere de iyi olduğumu söyledim. Ama pilotun uçağı indirdiğini nereden bileyim.'' dedi.
Raziye Al yaşananları şöyle anlattı: ''Uçakta başım döndü. Hosteslerden 'fenalaşıyorum' diye su istedim. Elime yüzüme su vurdular. İyi oldu. İndikten sonra ambulansın içinde yarım saat kontrol ettiler. Şeker,
tansiyon hepsi güzel dediler. Sonra uçağa geri döndüm. Pilot 15 dakika sonra 'işlemler olsun gedeceğiz' dedi. Uçağın içinde otururken 'Bizim mesaimiz burada bitti' dediler. Hosteslere 'ben iyiyim' dedim. Ama ben pilotun uçağı indirdiğini nereden bileyim. Zaten ineceklermiş, beni bahane etmişler. İşte ben buradayım sağlamım.''
(CİHAN)