Hudson Enstitüsü muhafazakâr,
Bush yönetimini destekleyen, bir o kadar da İsrail'e yakın orta halli bir kuruluştur. Şu ana kadar yaptıkları en önemli toplantılardan biri, geçen yıl
Genelkurmay İkinci Başkanı
Org. Ergin Saygun'u ağırlamak olmuştu.
Türkiye masasını yöneten Zeyno Baran da yine geçen yıl
Newsweek dergisinde 2007'de Türkiye'de
darbe olacağını iddia eden yazısıyla dikkat ve tepkileri üzerine çekmişti.
Bu tarz düşünce egzersizleri, düşünce kuruluşlarında zaman zaman yapılabilir. (Keşke Türkiye'de de daha çok yapabilsek) Sonuçta
Muzaffer Tekin'lerin kol gezdiği,
PKK intihar komandolarının cirit attığı,
Kuzey Irak'ın her gün manşetlerde olduğu memleketimizde, söz konusu senaryolar fazla "
uçuk" sayılabilir mi?
Çarşamba günkü toplantıya Washington'da thinktank'leri gezen Genelkurmay Stratejik
Araştırma ve Etüt Merkezi'nin (
SAREM) Başkanı
Tuğgeneral Süha Tanyeri ve Savunma Ataşesi Tuğgeneral Bertan Nogaylaroğlu da katılmış. Askerlerin hiyerarşi ve katı
protokol dışında ortamlara katılmaları, burada rahatça görüş bildirmeleri de beni rahatsız etmiyor; tam tersine düşünce özgürlüğü açısından sevindiriyor.
Ancak Hudson Enstitüsü'ndeki olayı gerçekten vahim kılan bir unsur var. O da, toplantı sırasında bir yetkilinin
"ABD şu anda PKK'ya yönelik bir şey yapmasın, çünkü bu seçim öncesinde AK Parti hükümetine yarar" görüşünü dile getirmesi, iddiaya göre bunun oradakiler tarafından onaylanması...
Türkiye yalnız bu ay 35 şehit verdi. Cenazeler toplumsal bir yaraya, PKK terörü kalıcı bir travmaya dönüşüyor. Bu ortamda kaybedilecek tek bir gün, akıtılacak tek damla şehit kanı yok.
Ben Amerika'nın ciddi bir şey yapacağını sanmıyorum. Ancak teröre karşı atılabilecek tek bir adım bile varsa, bunda seçim hesabı yapmak orada savaşan askerler ve ailelerine hakarettir.
Gerçekten toplantıda bir Türk çıkıp "Bunu şimdi yapmayın" demişse, bunu affetmek mümkün değil...
ASLI AYDINTAŞBAŞ-SABAH