Ergenekon iddianamesinin satır araları
Türkiye üzerinde oynanan karanlık oyunları bir bir deşifre ediyor. Savcıya ifade veren gizli
tanıklar, devlet içindeki derin yapının hem sağ hem de sol kesimi kullandığını açık şekilde gösteriyor. 12 eylül dönemini birebir yaşayan dönemin tanıkları ülkücülere ve ‘’dev sol’’a aynı kaynaktan
silah geldiğini hatta
seri numaralarının da birbirini takip ettiğini anlatıyor.
Mahkemece kabul edilen Ergenekon iddianamesi, 12
Eylül öncesi yaşanan
kaos günlerine ilişkin önemli ipuçları veriyor. İddianamede yer alan
gizli tanıklar, o dönemde yaşanan karanlık olayların arkasında aslında devlet içinde yapılanmış derin devletin olduğunu gösteriyor.
İddianamenin satır araları, bu gizli yapılanmanın hem sol hem de sağ kesimin nasıl birbiriyle çatıştırıldığını gözler önüne seriyor.
ERGENEKON soruşturması kapsamında yakalanarak tutuklanan Hikmet Çiçek'den ele geçirilen datalar üzerinde yapılan incelemede;
Abdullah Çatlı ile DHKPC'nin kurucularından Dursun Karataş'ın birbirleriyle yüzyüze görüştüğü belirtiliyor.
İddianamede
Dilovası ve İsmet kod adlı gizli tanıklar,
terör örgütü DHKPC'nin istihbarat çalışması olmadığı bir dönemde, çok ciddi ve gizli nokta
eylem istihbaratlarının örgütün merkezi tarafından ekiplere ulaştırıldığını ve bunda da derin bağlantıların önemli rolü olduğunu vurguluyor.
Gizli Tanık DİLOVASI yine verdiği ifadede o dönemde yaşanan karanlık günlerdeki eylemleri ve sonuçlarını şu çarpıcı cümlelerle anlatıyor.