Mahkemenin verdiği ara kararlar, birçok karanlık noktanın aydınlanmasını sağlayacak gibi görünüyor. Aynı
mahkeme daha önce
Danıştay saldırısıyla ilgili
soruşturmayı da derinleştirmiş ve güvenlik
kamerası görüntülerinin silindiğini ortaya çıkarmıştı.
'
İrticayla Mücadele
Eylem Planı'
davasının önceki gün görülen duruşmasında
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi önemli kararlara
imza attı. Araştırmayı derinleştiren mahkeme,
Genelkurmay Başkanlığı'na müzekkere yazılarak,
Dursun Çiçek'in 1 Ocak 2009 ile 4 Haziran 2009 tarihleri arasında kullandığı tüm senelik ve mazeret izin kayıtlarının incelenerek ayrıntılı bilgi verilmesini talep etti. Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nın yapısıyla ilgili 2009 yılında değişiklik yapılıp yapılmadığının sorulması kararlaştırıldı. 2009'un ilk 6 ayı itibarıyla Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nın tüm şubelerinde çalışan askeri ve
sivil personelin kullandıkları bilgisayarlara ait kayıtların, bu bilgisayarları kullanan kişilerin kullanıcı kod ve imzalarının gönderilmesinin istenmesine karar verildi. Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nın hangi şubelerinde 20 Haziran 2009 tarihi itibarıyla hangi emirle, hangi evrakın ve hangi nedenle 'temizleme' işlemine tabi tutulduğunun bildirilmesi talep edildi.
Geçen yıl
Erzincan 3.
Ordu Komutanlığı'nda hangi tarihte iç güvenlik semineri yapıldığı ve bu toplantıya Genelkurmay adına kimlerin katıldığının bildirilmesi istendi. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde kullanılan tüm bilgisayarlara ait hard disklerle Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yapılan bu soruşturma kapsamında bilirkişilere tahsis edilen bilgisayarların gönderilmesi talep edildi.
Mahkeme heyeti, ayrıca Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından el konulan tüm bilgisayarların alınan imajlarının gönderilmesini talep ederek, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ndeki Dursun Çiçek ile ilgili davanın
dosya aslının tüm
delil klasörleriyle birlikte, mümkün değilse onaylı ve okunaklı suretinin incelenmek üzere gönderilmesini talep etti.
KAMERA SKANDALINI MAHKEME ORTAYA ÇIKARDI
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi, daha önce
Ergenekon davası ile birleştirilen Danıştay dava dosyasında da aynı işlemleri yapmış ve skandal ihmalleri ortaya çıkarmıştı. Mahkeme, güvenlik kamera görüntülerini ilgili kurumdan talep etmiş ve incelenmesi için TÜBİTAK'a göndermişti. Sonuçta, kameraların saldırının olduğu tarihte bozuk olmadığı ve bazı görüntülerin silindiği ortaya çıkmıştı. Mahkeme daha sonra Danıştay binasının çevresindeki kurum ve kuruluşlardan temin edilen kamera görüntülerinin de incelenmesini istemişti. Ankara'daki yargılamada araştırılmayan,
Alparslan Arslan'ın Danıştay saldırısından önce kullandığı arabanın köprülerden geçiş saatleri, Arslan'ın kullandığı
telefon hatlarının dökümleri, saldırıdan önce attığı garip mesajlar da yine 13. Ağır Ceza tarafından araştırıldı.
Yine Poyrazköy'de ele geçirilen LAW
silahları ve bombalarla askeri
mühimmatın kaynağının tespiti için yapılan yazışmalardan sonra hangi komutanlıklara ait olduğu ortaya çıkmıştı.
Nisan 2009'da
Beykoz Poyrazköy'de yapılan kazılarda çok sayıda mühimmat bulunmuş, kime ait olduğu çok tartışılan cephaneliğe TSK sahip çıkmamıştı. Fakat Makine Kimya Enstitüsü 2009 Mayıs'ta verdiği bir raporla tartışmaya son noktayı koymuş ve araziden çıkartılan silah ve mühimmatın önemli bölümünün TSK'ya ait olduğu belirlenmişti. Raporda ayrıca silahların bazılarının Hava, Deniz ve Kara Kuvvetleri'ne teslim edildiği bilgisi de yer almıştı.