Bu yüzden ABD'nin
terörle mücadele için Ak
deniz'de bulundurduğu "
Aktif Çaba" adlı deniz gücü operasyonunu
Karadeniz'i de kapsayacak şekilde genişletmesine karşı çıkıyor.
Dışişleri yetkilileri bu tür operasyonların Karadeniz
ülkelerinin üyesi bulunduğu Karadeniz Gücü (Blackseafor) tarafından yapılabileceğini belirtiyor.
Ankara'ya göre ayrıca bir NATO girişimine gerek yok.
Bulgaristan ve Romanya'nın açıkça
destek verdiği,
Gürcistan ve Ukrayna'nın yeşil ışık yaktığı bu operasyona bölgedeki en eski NATO üyesi
Türkiye'nin karşı çıkması ve
Rusya ile uyumlu bir
politika izlemesi ABD'yi şaşırtıyor.
Ancak burada şüphesiz bazı gelişmelerden kaynaklanan kaygılar var. Gürcistan ve Ukrayna'daki 'Kadife Devrimler'in
Amerikan askerî gücü şemsiyesi altına alınması gibi. Bir de enerji nakil hatlarının güvenliğini sağlamaya yönelik bu hamlenin Karadeniz'de sıcak çatışmaya sebep olmasından da endişe ediliyor. Bu noktadan hareket eden NATO üyesi Türkiye'nin, kuşatılma korkusu yaşayan Rusya ile
işbirliği yapması
Washington'da dikkatle izleniyor.
ABD'nin nabzını tutan önemli bir ismin vurguladığı gibi Türkiye'nin Amerikan stratejisini Rusya ile bozma hamlesi 1 Mart'ta tezkerenin reddedilmesin sonra iki ülke arasındaki ikinci kırılma noktası olabilir.
Tezkere karşıtlarının "ABD neden
Samsun ve
Trabzon limanlarını istiyor?" sorusuna tutarlı bir açıklama yapamayan Washington yönetimi aynı hataları tekrarlarsa benzer bir şokun yaşanması kuvvetle muhtemel.
AKSİYON