Bir internet sitesinde yayınlanan ve
Genelkurmay eski Başkanı
emekli Org.neral İsmail Hakkı
Karadayı’ya ait olduğu öne sürülen ses bandı tartışmaya yol açtı.
Söz konusu bantta Karadayı olduğu iddia edilen kişi, biriyle konuşuyor ve
cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında
Erkan Mumcu’ya
Meclis’e girmemesi gerektiğini, girse bile çekimser oy kullanmasını söylediğini ifade ediyor. Ayrıca bazı
bakanlarla da konuştuğunu, onların da milletvekilleriyle konuşacağını belirtiyor. 367 nedeniyle Ana
yasa Mahkemesi’nin
iptal kararı vermesi ve yeniden seçime gidilmesi veya
cumhurbaşkanını halkın seçmesi olasılığı üzerinde duruyor. Seçimlerde yeniden iktidarın kazanması ve cumhurbaşkanını halkın seçmesi halinde ise Genelkurmay’ın devreye girmesinden söz ederek, “TSK’nın bu işi halletmesi lazım, temizlemesi lazım” diyor.
Ses kaydında
Erkan Mumcu’yla ilgili olarak küfürlü bir ifade de yer alıyor.
Karadayı: Montajlamışlar
Ses bandının internet sitesinde yayımlanmasından sonra Karadayı ile konuştum. Karadayı, sorularıma şu yanıtları verdi:
İnternet sitesinde yayımlanan ses bandını dinlediniz mi? Banttaki ses size mi ait?
- Dinledim. Tam anlaşılmıyor. Başka sesler var. Biri daha konuşuyor. Bence bazı yerleri montaj yapmışlar.
AKP’nin seçimi yeniden kazanması, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi halini kastederek, ‘o durumda TSK’nın müdahale etmesi lazım’ biçimindeki konuşmanın size ait olduğu iddia ediliyor?
-
Hayır. Bu sözler bana ait değil. Ben tam aksine, toplantılarımızda askerin tümüyle
siyaset dışında kalması gerektiğini savunmuşumdur.
Bu sohbet toplantılarının birinde cumhurbaşkanlığı seçimleri konuşuluyordu. O günlerde herkes bu konuyu konuşuyordu. Ben tam aksine, askerin siyasete karışmaması gerektiğini her zaman savunuyordum. ‘Ben 27
Mayıs’ı gördüm, 12
Eylül’ü gördüm, askerin siyasete müdahale etmesine karşıyım’ dedim. O zaman Prof. Dr. Memduh Yaşa, o yaşında, kalktı yanıma geldi ve ‘Paşam sizi
tebrik ediyorum. Bir asker olarak bunları sizin ağzından duymak bizi çok memnun etti’ dedi.
Bu konuşmaya şahit olan birçok kimse de gösterebilirim. Halen de bu görüşü savunuyorum. Ordumuz güçlü olmalı ama siyasetin dışında kalmalı. 13 ülkenin bizden
toprak talebi var. Bu nedenle güçlü bir ordumuz olmalı fakat siyasetin dışında bulunmalı görüşünü savunuyorum. Bu bakımdan o sözler bana ait değil. Dediğim gibi, bazı yerleri montajlamışlar.
Dönemin ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu’ya, küfürlü bir ifadeyle, Meclis’e girse bile çekimser oy kullanmasını istediğiniz iddiası da var? Erkan Mumcu’yla konuşmuş muydunuz?
- Erkan Mumcu Bey’i eskiden beri tanırım. Bakan olduğu dönemden tanırım. Parti kurduğunda arayıp tebrik etmiştim. O da beni aradı. Çok memnun olduğunu söyledi. Eşlerimiz de konuştular. Sonra
Bodrum’da da bir arada olduk. Erkan Mumcu’yla bu konuları konuşmuş olabilirim. Erkan Mumcu’ya
hakaret edecek bir ifadem, saygısız bir sözüm olmaz. Küfürlü ifadeler de bana ait değil. Ben küfürlü ifadeler kullanmam. Bu mümkün değil.
Mumcu’yla ne konuştuğunuzu hatırlıyor musunuz? DP-ANAP birleşmesiyle ilgili konuşmuş muydunuz?
- Ben sade bir vatandaş olarak görüşlerimi söyledim. Birçok kişiyle de konuştum. Benim söylediğim, DP-ANAP birleşmesinin siyasetteki denge bakımından yararlı olacağıdır. Hâlâ da aynı fikirdeyim. Sade bir vatandaş olarak bunda fayda görüyordum ve savunuyordum.
Birçok kişi de savunuyordu. Basında da savunan çoktu. Siyasette merkez sağ ve merkez sol dengesi olmasını faydalı buluyordum. Eski DP zamanında bu denge yoktu ve birçok sorun doğdu.
Bu görüşleri cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında mı savunuyordunuz?
- Bunlar her zaman savunduğum görüşlerdir. Ben merkez sağ, merkez sol dengesine sahip 3-5 partili bir tablonun istikrar açısından yararlı olduğu görüşündeydim. Ama askerin siyasete karışmasına karşıydım, bugün de karşıyım. O dönemde beni de siyasete davet edenler oldu. Reddettim.
Ben siyasetin dışında kalmayı
tercih ettim, ancak her vatandaş gibi fikrimi söylerim. Bunda ne mahzur var?
FİKRET BİLA - MİLLİYET