Bu kararla birlikte darbeciliğin ve darbeci zihniyetin artık tarih olduğuna dikkat çeken Kapusuz, böylece halkın sivil ve yeni bir anayasa arzusunun çok net olarak ortaya çıktığını kaydetti. TBMM'de referandum sonuçlarını değerlendiren Kapusuz, sandıktan Türk milletinin temenni ettiği bir sonucun çıktığını kaydetti. "Referandumda Türk halkı ve demokrasimiz kazanmıştır." diyen Kapusuz, "Özellikle milletimizin geleceğiyle ilgili, milletimizin kaderi mesabesindeki bu dönüm noktasında artık otobana çıkılmıştır. Bundan sonra hem parlamentonun hem siyasetin hem de iktidarın üzerinde büyük sorumluluklar ve yükler vardır. Milletin verdiği görevler çerçevesinde elbirliğiyle milletimizin arzusu istikametinde taşımalıyız. Çünkü çağdaş dünyada birinci sınıf demokrasiye birinci sınıf ülkeye devlete ulaşmanın yolu da buradan geçmektedir." dedi. Kapusuz şöyle konuştu: "Parlamento açıldıktan sonra yapılan bu değişikliğin uzantısı olarak uyum yasaları çıkacaktır. Bu uyum yasalarıyla ilgili biz çalışmalarımızı oldukça hızlı bir şekilde parlamentoya taşıyıp yasalaştırmak durumundayız. Aynı şekilde milletin iradesinde nihai sonuç olarak sivil ve yeni bir anayasa arzusu var, bu net olarak ortaya çıkmıştır. Bu arzuyu tahakkuk ettirmek için yol haritası belirleyip zemini, alt yapıyı ona göre oluşturarak herkesin katkısı ve katılımıyla ne yapmalıyız? Yeni bir anayasa yapıp bugün iktidar veya muhalefet ayrımı yapılmaksızın tüm siyasi partilerimizin, sivil toplum örgütlerinin, kanaat önderlerinin ülkenin birikimlerini taşıyacak bütün kesimlerle bunu gerçekleştirmeliyiz diye düşünüyoruz. Milletimizin bu kararı hakikaten tarihi bir karar olmuştur. Darbeciliğin, darbeci zihniyetin, darbeci uygulamalarının artık tarih olduğu, artık bunlara kimsenin sığınması, bu arayışlar içinde olmaması için her türlü dikkati itinayı göstermek mecburiyetinde kaldığı, darbenin izlerinin artık anayasamız içerisinde yer alan metinler Çağdaş bir anayasanın Türkiye için artık bir zaruret halini aldığı bir gerçektir." Kapusuz, MHP'nin referandum sonrası gelecek değişikliklerle ilgili, yarı başkanlık, başkanlık sistemine doğru gidildiğine dair eleştirilerin hatırlatılması üzerine, "Doğrusu ben bazı değerlendirmeleri zamanlama olarak ve açıklama olarak yersiz buldum. Hem diyeceksiniz ki herkes bu iradeye saygı duysun, hem de bu iradenin getirdiği sonuçları karanlığa çıkış olarak, bir adım olarak değerlendirirseniz bu bir tutarsızlık olur. Zaten milletimiz de bunu tasvip etmemiştir, doğru bulmamıştır. Biz geleceğe bakmalıyız, umutla bakmalıyız. İyi şeyle düşünmeli, iyi şeyler yapmalıyız. Onun karamsarlık, itham, yanlış değerlendirmeler kimseye bir şey kazandırmaz. Zaten uzun süren bir kampanya, bir süreç sonrasında bir sürü şey söylendi, söylenmedik bir şey kalmadı, yazılmadık bir şey kalmadı ama nihayetinde millet de bir karar verdi. Bu karar razı iseniz bu tip değerlendirmeler yapmamalısınız diye düşünüyorum. Bundan sonrası için, yapılacak bir sivil anayasa olmadan ne başkanlık, ne yarı başkanlık ne de başka şeyle konuşulabilir." cevabını verdi.