Türkiye, yeni yıla
kapıcı polemiği ile girdi. Ancak bu kez tartışmalar, kapıcıların dizilerdeki ya da filmlerdeki
imajıyla ilgili değil. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer’in,
TRT Genel Müdürlüğü’ne ataması için kararnamesi
Başbakanlık tarafından kendisine gönderilen Ruhi Özbilgiç’i, kapıcı İdris Çiftçi’ye sorması, devletin zirvesini karşı karşıya getirdi.
Başbakan Erdoğan, Sezer’in Özbilgiç hakkında kapıcıdan istihbarat toplamasına tepki gösterdi. Dizilerdeki imajlarından rahatsız olan kapıcılar, şimdi de ‘ispiyoncu’ olarak anılmaktan şikayetçi. Zaman’a konuşan İdris Çiftçi, “İşin bu kadar büyüyeceğini beklemiyordum.
İstihbaratçılar bizi
muhbir sanıyor.” diyor.
Türkiye, yine bir kapıcı polemiği ile çalkalanıyor. Ancak bu kez tartışmalar, kapıcıların dizilerdeki ya da filmlerdeki imajıyla ilgi değil. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in TRT Genel Müdürlüğü’ne ataması için kararnamesi
Başbakanlık tarafından kendisine gönderilen Ruhi Özbilgiç’i oturduğu binanın kapıcısı İdris Çiftçi’ye sorması, devletin zirvesinde kapıcı polemiğine dönüştü. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Sezer’in halen Başbakanlık
Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapan Özbilgiç hakkında kapıcıdan istihbarat toplamasına sert tepki gösterdi.
Sinema filmleri ve televizyonlardaki imajlarından rahatsız olan kapıcılar, şimdi de ‘ispiyoncu’ olarak anılmaya başlandı. Olayın odağındaki isim İdris Çiftçi, 11 yıldır Oran’daki
Anadolu Sitesi B Blok’ta kapıcılık yapıyor. Bir istihbaratçının yanına gelerek Ruhi Özbilgiç’in eşinin başörtülü olup olmadığı, çocuklarının hangi okula gittiği sorularını sorduklarını söyleyen Çiftçi, bir anda kendisini atama krizinin ortasında buldu. Oldukça endişeli görünen İdris Çiftçi, “Bu işin bu kadar büyüyeceğini hiç sanmamıştım. Ufacık bir iş büyüdü büyüdü nereye gitti.” diyor.
Apartman sakinlerinin evlerinin anahtarını bıraktığı, kimi zaman malını ve çocuklarını, en değerli eşyalarını emanet ettiği kapıcılar, istihbarat servisleri tarafından ispiyoncu yerine konmaktan rahatsızlıklarını dile getiriyor. Türkiye’de şu anda kapıcı sorunları ile ilgilenen herhangi bir
vakıf,
dernek,
sendika yok. Ama Hizmet-İş Sendikası bünyesinde oluşturulan
Konut İşçileri şubesi kapıcıları kapsıyor. Sendikanın Genel Başkanı Mahmut
Arslan, bu olayda kapıcının bilgileri gayet safiyane bir şekilde verdiğini belirterek onların böyle bir olaya alet olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Arslan, “Kapıcının görevi konutun ortak alanlarının temizliğini sağlamak, çöpünü almak, kaloriferi
yakmak ve binanın güvenliğini sağlamaktır. Bunların ötesindeki talepleri reddetmesi gerekiyor.” dedi. Ayrıca Arslan, “Kapıcının, yanına gelen devletin memuru da olsa, polisi de olsa, askeri de olsa kimsenin özel hayatı ile ilgili bilgi vermesi doğru değildir. Zorlayıcı bir hüküm söz konusu bile olamaz.” yorumunu yaptı.
Kapıcı İdris: Kapıcılar asla ispiyoncu değil
Zaman’a konuşan İdris Çiftçi, kapıcılar için hiç kimsenin ‘ispiyoncu’ benzetmesi yapmaması gerektiğini söylüyor. Devlet görevlilerine iyi niyetle yardımcı olduklarını belirten Çiftçi, kendisine sık sık
sivil giyimli polislerin gelip kimlik göstererek bazı bilgileri sorduğunu aktarıyor: “Çoğunlukla biri işe girmişse onun
apartmanda oturup oturmadığını soruyorlar.” Kapıcılar hakkında, ‘her sorana apartmandakilerin özel hayatına ilişkin bilgi veriyorlar’ gibi bir imaj oluşmasından büyük rahatsızlık duyduğunu dile getiren İdris Çiftçi, “Öyle şey olur mu? Hiç kimse her sorulanı söylemez. Biz görev yaptığımız apartmanların ekmeğini yiyoruz. Gelen görevliler de zaten kimliklerini gösterip bilgi istiyor.” ifadelerini kullanıyor. Bu soruların çoğunun özel hayata ilişkin olmadığını anlatıyor.
Kapıcıların apartmanların demirbaşı gibi olduğunu dile getiren kapıcı İdris, “Kimsenin özel hayatına karışmayız. İnsanın eşi açık da olur kapalı. Biz ne karışırız. Gelenine gidenine biz ne karışırız. Böyle bir şey yapmışız gibi anlaşılmaktan rencide oldum. Benim çocuklarım okula gidiyor. Böyle bir imajdan onlar da rahatsız.” diyor. Kendisinin asla ispiyonculuk yapmadığını, yapanların olup olmadığını ise bilmediğini aktaran Çiftçi, sorulan sorulara da ne biliyorsa, doğru olan neyse o şekilde
cevap verdiğini belirtiyor. Çiftçi, apartmanda yaşayanların özel hayatlarına ilişkin olan ve aleyhine kullanılabilecek bilgileri ise asla vermeyeceğini dile getiriyor: Hiçbir kapıcı ispiyonculuk yapmaz diye bir şey yok. Herkes kendinden sorumlu. Bilemiyorum kim ne söyler.”
Polislerin gelip kendisinden bilgi aldığını aynı gün Ruhi Özbilgiç’e anlattığını söyleyen Çitfçi, “Yaptığımda bir kötülük yok. Bana ve eşime Ruhi Bey’in eşinin başörtülü olup olmadığını sordular. Sivil giyimli bir polisti. Kimliğini gösterdi. Zaten gelenler hep sivil giyimli oluyor. Ama polis olduklarını anlıyoruz. Ben de kendisine Ruhi Bey’in eşinin başörtülü olmadığını söyledim. Akşam da bu olayı Ruhi Bey’e anlattım. ‘Abi geldiler, seni sordular dedim.’ O da “tamam” dedi.” diye konuşuyor. Birisinin eşinin başörtülü olup olmadığı ile ilgili ilk kez kendisine soru sorulduğunu dile getiriyor. Bu olayla gündeme gelmiş olmaktan rahatsızlık duyduğunu aktaran kapıcı İdris, “Gazetelerde görünmekten rahatsızım. Çocuklarım liseye, dershaneye gidiyor. Biri 15, biri 17 yaşında. Çocuklar rencide oluyorlar. Bu haberleri manşetten vermenin ne anlamı var. Bir günlük iş. Yetkili birisi bulamıyorum ki bu rahatsızlığımı söyleyeyim.” diye konuşuyor.
Avrupa Yakası’nın ünlü kapıcı tiplemesi Gaffur ile ilgili sorulara ise içtenlikle cevap veriyor. Gaffur tiplemesinin kendisini rahatsız etmediğini söyleyen İdris Çiftçi, “Kimse bir şey diyemez. Tiyatrocu işini yapıyor. Herkesin giyimi kuşamı ayrıdır. Hiçbir rahatsızlık duymadım. Gaffur tiplemesi çıkmış sinemada oynuyor. Kimse bir şey diyemez ona. Onun ekmek kapısı da o.” diyor.
Ekrandaki kapıcılar çok abartılı tipler
Doç. Dr. Kemal Sayar: Bütün bu karakterler
toplum tarafından büyük bir ilgiyle seyredilse de aslında bütün bu karakterlerin sadece bir filmden ibaret olduğunu herkes biliyor. Hangi apartman sakini Cafer, Seyid ya da Gafur gibi bir kapıcı karakteriyle çalışır ki?
Bakırköy Ruh ve
Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Sayar’a göre ekrandaki kapıcılar çok abartılı tipler. Toplumda nasıl farklı karakterler varsa kapıcılar da o kadar farklı karakterlerde; ancak televizyondaki kapıcı tipleri karikatürize edilmiş karakterler. Gerçek hayatta bunların benzeri yok denecek kadar az.
‘Pire için yorgan yakmayız’
39 yaşında
Etiler’de kapıcılık yapan
Bayram Çelik asgari ücretle 10 dairenin bütün
hizmetine koşuyor. “Apartman sakinleriyle aranız nasıl?” sorumuza “Aramız iyi, biz iyi olursak onlar da iyi oluyor.” cevabını veriyor. “Apartmanda oturanlarla ilgili kimseye bilgi vermem, zaten kimse de gelip bana sormaz. Biz binada oturanların nasıl olduğunu biliriz ama evin içinde yaşananları bilmeyiz.” açıklamasını yapıyor. Nişantaşı’nda kapıcılık yapan 32 yaşındaki İbrahim Görgün “24 saat apartman sakinleri için koşuşturuyorum. İki göz odada bırakın güneşi ışık bile görmeyen bir mekanda yıllardır çocuklarımla yaşıyorum. Kimse bunları konuşmuyor.” diyerek dert yanıyor.
Ümraniye’de kapıcılık yapan Ahmet Uzun “Apartman sakinleriyle adeta
aile gibiyiz, bir yere gidecekleri zaman çocukları bize emanet eder, anahtarı bize bırakırlar. Hal böyle iken hiç onların aleyhine konuşur muyum? Pire için yorgan yakmasınlar.” diyor.
MEŞHUR KAPICI TİPLERİ
Kurnaz Seyid: Akıllarda kalan en önemli kapıcı tiplemesi
Kemal Sunal’ın oynadığı roller oldu. “Kapıcılar Kralı”nın Seyid’i, saf görünüşlü ancak cin gibi de kurnaz olan kapıcı. Seyid,
yönetici ile arasını iyi tutup, bütün apartmanı resmen parmağında oynattı. Filmin sonunda kapıcılıktan kazandıkları ile köşeyi dönerek bütün apartmanı satın aldı.
Bahşişçi Cafer: Kapıcı karakterinin değişmez ismi “
Bizimkiler” dizisinin Cafer’i oldu. Kapıcılığı
küçük avantalarla besliyor ve çeşitli dalaverelerle köşeyi dönmeyi amaçlıyordu. Bahşiş alarak apartman sakinlerinin her dediğini yapıyordu. TV dizisi bu
model kapıcılardan epey tepki aldı.
Filozof İdris: Filmlerdeki en iyi kapıcı tiplemesi “Ayrılsak da Beraberiz”in kapıcı idris’i.“Şüphe bizi doğru siparişe götürecektir” anlayışında hem
komik hem egzantirik bir kapıcı. Laz olması bir yana patavatsızlığı ve ummadık anlardaki pot kırmaları ile de meşhur. Felsefeye ve İngilizceye olan merakı seyirciyi şaşırttı.
Psikopat Gafur: Avrupa Yakası’na
renk kattığı düşünülen çubuklu pijamalı ve eli bıçaklı kapıcısı Gafur, hem eleştirildi hem de müthiş bir ilgi gördü. “Beni beğenmiyor musun” ve ”Ölümüne kankayız” replikleri günlerdir küçükten büyüğe herkesin dilinde. Karşısında apartman sakinlerinin tir tir titrediği psikopat bir karakter.
DİLEK CİHAN - İSA YAZAR - Zaman