Tunceli’de 3
Şubat 1994 tarihinde lojmandaki odasında başına tek kurşun sıkılmış olarak bulunan İl Jandarma
Alay Komutanı Kazım
Çillioğlu’nun olay sırasında kapısının zorlandığı ve
telefon ahizesinin açık olduğu belirlendi.
Albay Çillioğlu’nun ölümü resmî kayıtlara “
intihar” olarak geçti.
Taraf,
otopsi raporu ve
soruşturma dosyasının ardından “Olay Yeri Tutanağı”na ulaştı. Tutanaktaki ifadeler, Albay
Kazım Çillioğlu’na ilişkin suikast iddialarını ciddi bir şekilde güçlendiriyor.
Dış kapı zorlandı
Tutanakta şöyle deniyor: “03.02.1994 tarihinde Tunceli Jandarma Alay Komutanı’nın Jandarma Bölge Komutanlığı içinde bulunan A blok Kat 3 No 6 bulunan ateşli
silah vasıtasıyla ölü bulunduğunun nöbetci savcılığımıza ihbar edilmesi üzerine askerî bir
araç ile
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Taştan ve adlî
personel ile birlikte Kurmay
Binbaşı Mehmet Çörten’den oluşan
heyet ile olayın bulunduğu eve gelindi. Dairenin dış kapı giriş kısmının zorlandığı çerçeve kısmın zorlanmadan mütevellit yaralandığı gözlendi.
Kapının açık olduğu saptandı...
Telefon ahizesi açıktı
Tuvalet aynasının önünde bulunan telefon makinası ahizesinin tam kapatmamış olduğu, ahizenin
makine üzerinde lalettayin (gelişi güzel) bırakılmış olduğu gözlendi.
Çevre koşulları değerlendirilmesi yapmak üzere dairenin diğer odaları ve pencereleri
kontrol edildi.
Bütün odaların son derece düzenli dışa açılan cam ve pencerelerin muntazam ve içten kapalı olduğu gözlendi. Dairenin hiçbir tarafından münakaşadan mütevellit dağınıklılığa ve en
küçük bir düzensizliğe rastlanmadı.”
Ailesinden suç duyurusu
Şaibeli bir
uçak kazasında yaşamını yitiren
Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in sağ kolu olarak bilinen Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Kazım Çillioğlu, Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı’na vekaleten atandıktan bir gün sonra 3 Şubat 1994 tarihinde lojmandaki odasında kafasına tek kurşun sıkılmış halde “ölü bulunmuştu.
Olay kayıtlara “intihar” olarak geçti. Ancak ailesi buna hiçbir zaman inanmadı. 16 yıl sonra Taraf’a konuşan Çillioğlu ailesi, geçen
pazartesi günü olayın yeniden araştırılması için
Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuştu.