Amerikan Türk Konseyi'nin (ATC) 27'nci yıllık konferansında ''
Türkiye, AB ve ABD: 2009'daki zorluklar'' konulu bir panelde konuşan Lagendijk, ''belki ağır bir ifade olacak ama, yapılan, yargısal
darbe yaparak partinin kapatılmaya çalışılması. Dava belki yasal ama hükümet partisine karşı hayli siyasi bir
dava olduğunu söylemek mümkün'' dedi.
Lagendijk, 2003-2004 yıllarında
AB üyeliği yolunda Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformlar için, ''reformların
altın yılları'' ifadesini kullanırken, Brüksel'de ve AB ülkelerinde iyi bir izlenim bulunduğunu, ancak reformların
Aralık 2004'ten sonra yavaşlamasının Brüksel'de ''hayal kırıklığı'' yarattığını vurguladı. Daha sonra seçimlere konsantre olan hükümetin dikkatini reformlara veremediğini belirten Lagendijk, seçimde kazanılan başarının ardından, reformlar konusunda umutların yeniden yükseldiğini anlattı.
''2008 KAYIP YIL OLACAK''
Reform sürecinin, verilen sözlere rağmen başlatılmadığı ve
Avrupa'da yine hayal kırıklığı yaşandığını savunan Lagendijk, Türk hükümetinin bazı ''stratejik hatalar'' yaptığını da ileri sürdü.
Lagendijk, Türkiye'nin kuzey Irak'a
operasyonuna Avrupa'dan karşı ses çıkmadığını belirtirken, bunun nedeninin, ''çözümün askeri kısmının tamamlanmasının ardından,
sivil kısmına geçilmesi beklentisi'' olduğunu ancak ''sivil operasyonun gelmediğini'' söyledi.
Lagendijk, ikinci stratejik hata olarak ise, ''içerik olarak değil ancak zamanlama ve yöntem bakımından''
türban yasağının kaldırılması önerisini saydı. Lagendijk, şimdi
kapatma davasıyla birlikte, reformlardaki yavaşlamanın devam etmesinin beklendiğini savundu. Lagendijk, AB'ye üyelik kapsamında, ''2008 başka bir kayıp yıl olacak'' ifadesini kullandı.
301'inci maddenin tamamen silinmesini
tercih etmekle birlikte, mevcut koşullarda yapılan değişikliklerden memnuniyetini dile getiren Lagendijk, hükümetin, sivil demokratik anayasayı çıkarması gerektiğini kaydetti.
''PARTİNİN KAPATILMAYACAĞINI UMUYORUM''
Lagendijk, ''reformlarda belki yavaşlama var ama
AB süreci engellenmemeli. Diğer taraftan, siyasetten uzaklaştırılma tehlikesi bulunan bir Baş
bakan'ın partisiyle nasıl üyelik müzakereleri yürütebilirsiniz? Ben samimiyetle partinin kapatılmayacağını umuyorum. Aksi takdirde bu durum müzakerelerin durdurulmasına doğru gidecek'' dedi.
BRYZA: ''REFORMLARA TÜRK HALKI KARAR VERİR''
ABD'nin Avrupa ve
Avrasya işlerinden sorumlu
Dışişleri Bakan yardımcılığı üst düzey yetkilisi Matt Bryza, Türkiye'nin AB sürecinin devam etmesinin ABD'nin stratejik çıkarına olduğunu vurguladı.
Kıbrıs meselesinde gelişme olmamasının, belki doğrudan görüşmelerin kopmasına neden olmayacağını, ancak sıkıntı yaratacağını belirten Bryza, Türk halkının, AB üyeliğine yönelik istekliliğini yitirmesi riskine de işaret etti.
Bryza, Türkiye'nin tarihinde bin yıldır Avrupa yönünde ilerlediğini belirtirken, ''belki reformlar bakımından kaçırılan fırsatlar var, ancak sonuç olarak ne tür reformların gerçekleştirileceğine Türk halkı, siyasi sistemi karar verecektir'' dedi.
Güneydoğuda hep daha fazla şey yapılması ihtiyacına işaret ettiklerini belirten Bryza, ''yalnız şunu da aklımızda tutmalıyız. Muhtemelen, PKK'ya karşı
askeri operasyon kısmı sona ermedi'' dedi. Askeri operasyon kısmının bitmesinin ardından, bunu kültürel hakları kuvvetlendiren başka bazı adımların takip etmesinin önemli olduğunu savunan Bryza, ''bu bizim söylediğimiz bir şey değil, Türk hükümetinin kendisi dile getiriyor'' dedi.
AKP'nin ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve
Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, reformlarda yavaşlama iddialarını reddederken, ''biz yavaşlamadık ancak algılama farklı olabilir'' dedi.
Merkez Bankası eski başkanı
Süreyya Serdengeçti ise, Türkiye'nin geçirdiği yapısal reform süreciyle ilgili ayrıntılı bilgi verdi ve ardından AB'nin, reformların sürmesi için önemine işaret etti. Serdengeçti, ''üyelik sürecinin devam etmesi, bu sürecin sonunda çıkacak neticeden daha önemli'' değerlendirmesini yaptı.