Kocabıyık, "Ben bu
Cuma günü bekliyorum." derken, Türköne ise, "Kapatma davası açılırsa
AK Parti daha güçlü gelir." ifadesini kullandı.
Türköne ve Kocabıyık, Ömer
Şahin tarafından hazırlanan
Kanal A'daki Görüş Farkı programında ilginç değerlendirmelerde bulundu.
HİZBU TAHRİRCİYİ MGK'DA GÖRDÜM
28
Şubat sürecinin akılda kalan "irtica" görüntüleri arasında
Fadime Şahin,
Ali Kalkancı, Aczmendiler biliniyor. Hizbul
Tahrir isimli bir örgütte Kocatepe'de
eylem yapmıştı. Eylemde en önde yer alan ve polisle mücadele eden sakallı birisi dikkat çekiyordu. "
İrtica" eyleminin en ön safındaki o isim meğer devletin en kritik birimi olan MGK'da görevliymiş.
Hüseyin Kocabıyık, 2002 yılında bir çalışmasından dolayı Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Or
general Tuncer Kılınç tarafından davet ediliyor. MGK'ya giderek Kılınç ve Başyardımcısı
İlker Başbuğ ile görüşen Kocabıyık, daha sonra öğle yemeğine kalıyor.
Yemek sonrası ise çarpıcı bir sahne yaşanıyor.
Kocabıyık, "Hizbul Tahrirci olarak bilinen o en öndeki göstericiyi MGK koridorlarında gördüm" diyerek o karşılaşmayı anlattı.
BİR GENERAL YÜZBAŞIYI BİZİ ÖLDÜRMEKLE GÖREVLENDİRDİ
28 Şubat'ta
Tansu Çiller'in başdanışmanlığını yapan Mümtaz'er Türköne ve Hüseyin Kocabıyık hakkında dönemin kudretli bir generali
ölüm emri vermiş.
"BÇG içinden bir general" diyerek o ismi açıklamayan Hüseyin Kocabıyık, MHP'li
Meclis Başkanvekili Meral Akşener ve Emniyet
İstihbarat eski Başkanı Bülent Orakoğlu'nun da bildiğini söylediği olayı şöyle anlattı: "BÇG içinde bir general, 'ismini vermeyeyim' diyor ki, Çiller ABD'ye kaçacak ama bu danışmanları moral veriyor, güç veriyor. Bizim
imha edilmemiz talimatını veriyorlar.
Ordu içinden bir subaya bu işi emir olarak veriyorlar. O arada
içişleri bakanı Meral Akşener soluk soluğa büromuza geldi, anlattı. Bize koruma vereceğini söyledi. Önce şaşırdık, üzüldük. 'Özel tim koruma vereyim' diye ısrar etti. Yurt dışına çıkın telkini de oldu. Biz istemedik. Evden Ayetel Kürsü'yü okuyup çıkıyorduk. Yıllar sonra generalin ekibinden bir
kurmay albaydan öğrendim. Emir, özel kuvvetlerden yüzbaşıya verilmiş. O yüzbaşı
hedef araştırması yapınca, "ben bu emri kabul etmiyorum" demiş. Olayın üzerini kapattılar."
TÜRKÖNE BELİNDE SİLAHLA DOLAŞMIŞ
Türköne'nin ölüm tehdidine karşı o dönemde belinde
silahla dolaştığı, atış poligonlarına giderek talim yaptığı da ortaya çıktı.
Türköne, "Evet, 28 Şubat'ta silah taşıdım. 28 Şubat'ın gerginliği sona erince de silahı bıraktım. Bugün de bir ihtiyacım yok. Şu anda bana yönelik suikast tehlikesi anlamsız. Can güvenliği tehlikede olan her zaman laik kesimlerdir, çünkü provokatif nitelikli yapılır bu tür eylemler." diye konuştu. Kocabıyık, Türköne'nin attığını 12'den vurma yeteneği olduğunu söyledi.
ÇİLLER'E ÇEKTİĞİMİZ FAKS GENELKURMAY'DA GÖRÜLÜYORDU
Türköne ve Kocabıyık, o dönemde
Tansu Çiller ile olan görüşme ve yazışmaların
Genelkurmay Başkanlığı'nca izlendiğini de açıkladı.
Bu konuda çarpıcı bir anekdot anlatan Kocabıyık, şunları söyledi: "Bir gün Tansu Hanım Genelkurmay Başkanı'na gitti.
Orgeneral Karadayı, masasının üzerine
faksları dizmiş. Bizim Tansu Hanım'a gönderdiğimiz fakslar aynı anda Genelkurmay'a da gidiyormuş. Paşa, "Bakın, her şeyden haberimiz var" demiş. Tansu Hanım, Genelkurmay merdivenlerinden inerken arayıp söyledi."
(CİHAN)