Türkiye Jeofizik Kurumu
Onursal Başkanı Prof. Dr.
Ahmet Ercan, ''Yerin 15 tane jeofizik parametresi, deprem olmadan önce değişir. Bunlardan en az 9 tanesi uyum göstermedikçe deprem uyarısı yapılması bilimsel ahlaka sığmaz'' dedi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan,
Bodrum-
Milas Havalimanı'nda AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Bolu,
Düzce,
Adapazarı, Kocaeli'den sonra kaçınılmaz olarak deprem sırasının
İstanbul'a geldiğini belirterek, ''Ancak depremin yakınlaştığı konusunda son günlerde yapılan açıklamaların yeterli bilimsel dayanağı yok'' diye konuştu.
Kandilli'nin olası deprem odağını saracak bir
deniz dibi jeofizik gözlem ağı kurmasının alkışlanacak bir çalışma olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ercan, şunları söyledi:
''Ancak 'Denizaltına bindim, kırığı gördüm, kabarcıklar çıkıyordu, deprem yakınlaştı' gibi sözde uyarılar, bilim adına bilimi kıymaktır. Her diri kırık, ister karada ister denizde olsun hava kabarcığı çıkarır. Bu, patlak lastiğin suya sokulunca hava kabarcığı çıkarması gibi bir olaydır.''
Prof. Dr. Ercan, 'deprem geliyor' açıklaması yapan bazı ilgililerin deprem haberciliği yapmasının ibret verici olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Yerin 15 tane jeofizik parametresi, deprem olmadan önce değişir. Bunlardan en az 9 tanesi uyum göstermedikçe deprem uyarısı yapılması bilimsel ahlaka sığmaz. Bu durum bugün için gerçekleşmemiştir. Peki neden bu tür açıklamalar yapılıyor.
İstanbul depremini değerlendirmek için
Marmara'yı bir bütün olarak ele almak gerekir. 1999 depreminde Marmara'da boşalan deprem gücü eşik değerin 3 katı olmuştur. Kısacası, Marmara'nın yeniden toparlanarak yeni bir deprem yaratması için daha uzun yıllar beklemesi gerekir. Marmara yorgundur, gerilmektedir, ancak yeterince gergin değildir.
Önemli olan bu tür korkutucu, günübirlik duyurular yaparak yapay
gündem yaratmak değil, bir an önce Türkiye'nin en büyük yerleşim kentindeki kötü yerdeki kötü yapıları mahalle ölçeğinde yıkarak yerine sağlam yerde sağlam konut yapmaktır.''