İddianamelerde
Kandil'den gelen sanıklar hakkında 'yasadışı
terör örgütü üyesi olmak ve örgüt propagandası yapmak' suçundan 20 yıla kadar
hapis cezası istendi.
Mahmur'dan gelen 22 kişi için ise 'yasadışı
terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve örgüt propagandası yapmak' suçlarından 15 yıla kadar ceza talep edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
PKK kampı Kandil ve Mahmur
Mülteci Kampı'nda gelerek tarafından 19
Ekim 2009 tarihinde Türkiye'ye giriş yapan 30 kişi hakkında ayrı ayrı
iddianame hazırlandı. İddianameler özel yetkili Ağır
Ceza Mahkemeleri tarafından kabul edildi. Gruptaki yaşı
küçük 4 kişi hakkında ise herhangi bir
soruşturma yapılmadı.
Sanıkların
Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptıktan sonraki işlemler ve eylemleri ile ilgili detaylı bir şekilde anlatılan iddianamede Abdullah Öcalan'ın muhatap alınması için hükümetin başlattığı '
Demokratik Açılım'ın tıkandığı illeri sürülerek şahısların teslim olduğu belirtildi. İddianamede şöyle denildi: "Alınan istihbari bilgilere göre söz konusu şahısların adli işlemler için Diyarbakır'a getirilmeleri ve işlemlerinin burada yapılmasının güvenlik ve
asayiş konusunda bir
takım sıkıntılar doğuracağına yönündeki değerlendirmeler çerçevesinde
Cumhuriyet Başsavcılığımız soruşturmayı yürütmek üzere 4 özel yetkili cumhuriyet savcısını görevlendirdiği ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne ait helikopterle
Silopi ilçesine gönderildi."
Soruşturma sonucunda 5 şahsın tutuklama talebiyle Silopi Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildiği, 25'inin de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı hatırlatıldı. İddianamede tutuklama talebiyle sevk edilen şüphelilerle ilgili
mahkeme tutanağındaki "teslim olan terör örgütü mensupları nedeniyle Silopi ile
Habur Sınır Kapısı istikameti yönünde binlerce kişi tarafından karşılama amaçlı toplanarak trafiğe kapatılması, Silopi
Adliyesi'nde toplanmaya başlaması, ilçe merkezinde provokatif eylemlerin olabileceği hususunda güvenlik birimlerinin uyarıları üzerine, sevk edilen 5 örgüt mensubunun sorgularının gerçekleştirilememesi nedeniyle
jandarma komutanlığının tahsis ettiği zırhlı araçla güvenlik bölgesi içerisindeki şose yoldan Habur
Gümrük Sahası'ndan soruşturma işlemlerinin yapıldığı alana getirilmek suretiyle sorguların yapıldı. Yapılan sorgulamanın ardından şahısların tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verilmiştir." ifadeler de yer aldı.
İddianamede, gruptakilerin Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra gerçekleştirilen etkinliklerde
Kürt sorunu ile ilgili başlatılan 'demokratik
açılım' sürecinde terör örgütü PKK ve Abdullah Öcalan'ın muhatap alınması yönünde beyanlarda bulunduğu hatılatıldı. Şüphelilerin bu şekilde Türk yetkilileri üzerinde
baskı oluşturmaya çalıştıkları vurgulanan iddianamede "Aynı zamanda örgütün ve elebaşısının Kürt halkı tarafından sahiplenilmesi ve süreçte belirleyici rol üstlenmesini sağlamaya yönelik toplumsal baskı oluşturmayı amaçlamışlardır." tespitinin yapıldığına dikkat çekildi.
İddianamede Mahmur kampından gelen şüphelilerle ilgili PKK terör örgütü üyesi olduğu yönünde herhangi bir bilginin elde edilemediği kaydedildi. Mahmur'dan gelen 22 kişi hakkında 'örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' ve 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçlarından 15 yıla kadar
hapis cezası istendi. Kandil dağından gelen Hamiyet
Dinçer, Elif
Uludağ, Hüseyin İpek, Mehmet Şerif Gençdal, Mustafa Ayhan, Vilayet Yakut, Lütfü Taş ve Gülbahar Çiçekçi hakkında da 'Yasadışı silahlı PKK terör örgütü üyesi olmak' ve 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından 20 yıl hapis talep edildi. Yargılama önümüzdeki günlerde Diyarbakır
Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayacak.
Irak'ın Kandil ve Mahmur kamplarından 19 Ekimde gelen 4'ü çocuk 34 kişiden 29'u
savcılık, 5'i Silopi Sulh Ceza Mahkemesi'nce serbest bırakılmıştı. Cumhuriyet savcıları daha öncede Öcalan'ın sağlık koşulları ile ilgili yaptıkları basın açıklamasından dolayı 17 PKK'lıya başka bir
dava açmıştı. (CİHAN)