Tartışma,
Kanaltürk’ün 12
Eylül 2005 ve 21 Eylül 2005 tarihleri arasında yaptığı yayınlarla başladı. TV, bu yayınlarda “Usülsüz krediler açan, değeri 1 trilyon lira olan bir şirkete 100 trilyon lira değer biçen, iştiraklerinde hayali işlemler yapan..” gibi ifadelerle
İş Bankası’na ağır suçlamalar yöneltti.
İstanbul 3.
Asliye Hukuk Mahkemesi, bu yayınlar hakkında ihtiyati
tedbir koydu. Ancak Kanaltürk bu kararı hiçe sayarak suçlamalarını sürdürdü. Bunun üzerine İş Bankası, aralarında
Tuncay Özkan’ın da bulunduğu Kanaltürk yetkilisi 5 kişi hakkında Şişli
Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘ihtiyati tedbir kararına muhalefet ve adli mercilere yalan beyan’dan suç duyurusunda bulundu.
İş Bankası’nın avukatları aracılığıyla yaptığı suç duyurusunda, Kanaltürk’ün şirket aleyhine yaptığı yayınlar nedeniyle açılan
dava sonucu verilen ihtiyati tedbir kararına uymadığı belirtilerek şöyle denildi: “Sanıklar tarafından, bankacılık itibarı, servet ve şöhretine zarar vermek amacıyla kasten, süreklilik arzeden tahkir niteliğinde yayınlar yapılarak, İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.09.2005 tarih 2005/47 sayılı ilamı ile düzenlenen ihtiyati tedbir kararına muhalefet edilmiştir.” Savcılıkça hazırlanan suç duyurusunda
sanık olarak
Tuncay Özkan, Genel Müdür Kerimcan Kamal,
Mali İşler Müdürü
Erdem Çelik, Haber Müdürü Adnan Bulut ile Yayın ve İçerik Müdürü Emre Eren’in isimleri yer alıyor. Soruşturmada ifade veren sanıklardan Tuncay Özkan’ın sözleri ise Kanaltürk televizyonu ile değişik alanlarda ticari ilişkiye giren kişi veya kurumların iddialarını destekliyor. Kanaltürk’le iş yapan şirketler, Özkan’ın görüşmelerde söz sahibi olmasına rağmen resmi belgelere farklı kişilerin
imza atması nedeniyle herhangi bir olay nedeniyle hukuk karşısına çıkması durumunda, kanalın sahibi olmadığını belirterek yargıdan kurtulduğunu belirtiyor