Kanadoğlu'yla fena dalga geçti!

"Ortalıkta hukuk profesörü diye kelle gezdiriyorsun ama hukuktan haberin yok. Şimdi, kendince çok uyanıksın ya, aklın sıra yeni anayasayı yokuşa sürüyorsun..."

Kanadoğlu'yla fena dalga geçti!

Hayda yörü, yörü! Bunlar "kurucu meclis" severler... Kurucu meclis kurmak kolaydır, bir emir verirsin, bütün amigoların koşarlar esas duruş göstermeye. İçine el kararı iki tutam gazeteci, göz kararı bir avuç bürokrat, üç ölçek hukukçu, başlarına bir de Türkçe bilmeyen moruk koy, çalkala... İş biter. Lakin bunun için önce darbe yapmış olman gerekmektedir, o her zaman yapılamıyor. "İhtilal kendi meşruiyetini kendisi getirir" de, ortada ihtilal yok. "Sandık ihtilali" var, o da senin işine gelmiyor. Dolayısıyla, ortalıkta hukuk profesörü diye kelle gezdiriyorsun ama hukuktan haberin yok. Şimdi, kendince çok uyanıksın ya, aklın sıra yeni anayasayı yokuşa sürüyorsun, TBMM anayasayı değiştiremezmiş, kurucu meclis şartmış... Bu akılları sana veren de üç-beş postal gazetesi leşkeri... Anayasanın nasıl ve kimin tarafından değiştirilip değiştirilemeyeceği anayasanın kendisinde yazılı ama okumuyorsun. Desene, koskoca hukuk profesörü, başka işi yok da oturup yasa mı okuyacak? Bu iş 1960 yılında yaptığınız gibi "geriye dönük ceza icat etmeye" benzemez oğlum... Bu TBMM anayasa yapamazmış... Çünkü "seninkiler" orada azınlıktalar, ondan mı? Kazansaydınız kardeşim seçimi, biz ne yapalım? Dağdaki çobanla göbeğini kaşıyan ayı kime oy vereceğini bilmiyormuş... "Eğitseydiniz" kardeşim, ne yapalım? Kurucu meclis kuralım... İyi ama ayıların oy vermelerini nasıl engelleyeceksin? ("Atamayla" iş bitseydi ne güzel olurdu da, yıl 1936 değil.) Bu kurucu meclis kimlerden oluşacak? İçinde "kontenjandan" adam bulunacak mı? Kimin kontenjanından? Daha da önemlisi, bu kurucu meclisin toplanmasına kim, hangi merci karar verecek? Hükümet mi? Böyle bir yetkisi yok. İpe giderler. TBMM üyeleri mi, kendilerinin dışında ikinci bir meclisin oluşmasına el kaldıracaklar? Onların da böyle bir yetkileri yok. "Paşa baban" bu işi emirle yapardı ama o da artık politikanın dışında. Eee? Kim topluyor kurucu meclisi, nasıl topluyor, nerede topluyor? İşin formalitesini bir yana bırak yahu, "hangi binada" topluyorsun kurucu meclisi, spor salonunda mı, halkevinde mi, kız muallim mektebinin yatakhanesinde mi? İstersen TBMM genel kurul salonunu ödünç versin, öğleden sonra üçte asıl meclis toplansın, sabah dokuzda da kurucu meclis! "Münavebeyle" çalışsınlar! İstersen Weimar benzeri bir şehir bulalım, örneğin kurucu meclis Elazığ'da toplansın, yeni rejimin adı da "Elazığ rejimi" olsun, Alman modeli uyarınca... İstersen Erzurum ve Sivas'a gidelim, oradan da Ankara'ya geliriz, seymenler falan karşılarlar! İstersen İngilizler TBMM'yi kapatsınlar, kaçabilenler Elazığ'da toplansın, TBKM olsun adı, Türkiye Büyük Kurucu Meclisi, heyecanlı olur, kendini TRT yapımı bir belgeselde oynamış gibi hissedersin... Yeni bir Misak-ı Milli yapar, bu sefer enayilik etmeden içine Kıbrıs'ı da katarsın. Sonra da doğruca İran ordusuyla savaşa, hep Yunanistan mı olacak? Gel erkekçe şuna "yeni bir anayasa istemiyoruz" de de rahatla şeker kardeşim. Ama olacak... Bu sefer bürokratlar değil, Haso'lar Memo'lar yapacaklar. Halk yapacak. Beğenmiyorsan referandumda hayır oyu verirsin, elini tutan mı var? Belki de siz kazanırsınız canım... Korkma, "bunlar" hayır propagandasını yasaklayacak, parti kapatacak, oy zarflarını içi görünsün diye saydam yapacak, sandık başlarına jandarma dikecek kadar alçak değiller. , Engin Ardıç/ Sabah
<< Önceki Haber Kanadoğlu'yla fena dalga geçti! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER