Ersoy'unki provokasyon, Kanadoğlu'nunki ne?
Bülent Ersoy, 'Çocuğum olsa askere göndermem' dediği için 9 aydan 2.5 yıla kadar hapisle yargılanıp,
beraat etti. Ama dur bakalım, burası
Türkiye... Her şey kolay olmaz öyle! Ersoy'un beraatini
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı temyiz etti.
Peki neden? Efendim, Ersoy'un sözleri Roj TV'de yer almış... Kadıköy'de
destek mitingi düzenlenmiş... Üstelik DTP'liler bazı sokaklara adını vermeye kalkmış! Yani Ersoy'un söyledikleri değil, yankıları rahatsız etmiş... Bu mantıkla bakarsak mesela Başbakan'ın sözlerinin de alıntılanması ya da miting düzenlenmesi başlı başına birer suç olmalı!
Savcı, çocuğuna 'Bülent' adını verenleri tespit edebilseymiş, onu da dilekçesine koyacakmış herhalde...
Asıl
komik olan, savcının Bülent Ersoy'un 'çocuk doğurma yeteneği olmadığı halde Türk annelerini provoke ettiği'ni iddia etmesi... Şimdi Ersoy'un tıbben çocuk doğuramayacak olması, annelikle ilgili hiçbir şey söyleyemeyeceği anlamına mı geliyor? Öyleyse, bir erkek olan başsavcının da Türk anneleri ile ilgili çıkarım yapmaya hiç hakkı yok. Tıbben o da doğuramaz çünkü! Ayrıca bu sözlerden provoke olan bir anne varsa, kalkıp açsın davayı Ersoy'a!
BÜLENT ABLAMA YOK MU?
Savcının temyizinde yer alan en komik cümle ne biliyor musunuz? Ersoy 'yayınlanan programın formatına uygun olmadığı halde düşüncesini sebepsiz yere ifade etmiş!'
Sanki bu ülkede herkes çok sebepli yere düşüncesini ifade ediyor da! Benim bildiğim,
futbol programında aşk konuşulduğu gibi ekonomi programında
siyaset konuşuluyor. Onlara var da Bülent ablama yok mu? Galiba asıl rahatsız eden şu: Magazin figürü 'kadın'ların, düşüncelerini eğlence programlarında ifade etmesi. Onlar
geyik yapsın,
şarkı söylesin, aptal aptal konuşsun. Böylesi isteniyor.
Hem 'düşünceyi sebepsiz yere ifade etmek' ne demek kuzum? Ya düşünceni ifade edersin ya da etmezsin... Sebeplisi-sebepsizi mi var ifade özgürlüğünün? İfade platformu, eğlence programı olduğu için mi bütün bu yaygara? O zaman McCarthy dönemindeki gibi sansürlü konuları, kelimeleri liste halinde belirtin... Nerede sebepli, nerede sebepsiz yere düşüncemizi ifade edeceğimizi bilelim!
Düşünce ifadesi demişken...
Yargıtay Onursal Başsavcısı
Sabih Kanadoğlu, bir panelde hem
iktidar hakkında hem de
CHP hakkında konuştu. Türkiye'nin laik cumhuriyet ilkelerine aykırı hareket ettiği
Anayasa Mahkemesince tespit ve
tescil edilen bir siyasi iktidar tarafından yönetildiğini hatırlattı, CHP'nin 'açılım'larını kastederek 'tarih affetmeyecek' dedi.
TRT Şeş de
eleştiri tufanından nasibini aldı: ''
Ulus devlette bir devlet televizyonu 24 saat başka bir dilde yayın yapamaz'' diyen Kanadoğlu, bunu ulus devleti kaldırma çabaları olarak yorumladı.
Bu sözler kimseyi provoke etmedi mi şimdi?
MEHVEŞ EVİN - AKŞAM