Eski karardan geri dönülerek, TİB'e bu konuda yazılan yazının
cevap verilmeden iade edilmesine hükmedildi.
Kanadoğlu'na ilişkin girişim ilk olarak
tutuklu sanıklardan Levent Göktaş'ın isteği doğrultusunda gerçekleşmişti. Önceki celselerde Kanadoğlu ile arasındaki ilişkinin iddianamede suç olarak gösterildiğini belirten
emekli Albay Levent Göktaş, "
Sabih Kanadoğlu bu davanın şüphelisi midir, değil midir?
İstanbul Cumh uriyet Başsavcılığı'ndan sorulsun." şeklinde talepte bulunmuştu. Mahkeme heyeti bunun üzerine, Göktaş'ın talebi doğrultusunda İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılarak Kanadoğlu'nun soruşturmadaki hukukî durumunun sorulmasına hükmetmişti. Mahkeme aynı zamanda Kanadoğlu'nun tüm
telefon görüşmelerinin TİB'den istenmesine karar vermişti. Bu karar üzerine harekete geçen
Sabih Kanadoğlu'nun avukatı da İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne başvurarak "müvekkilinin bu davada sanık olmadığı ve böyle bir talepte bulunulmadığı" gerekçesiyle karardan geri dönülmesini istemişti. Kanadoğlu'nun bu girişiminin ardından önceki günkü duruşmada söz alan Levent Göktaş, söz konusu taleplerinin yanlış anlaşıldığını savundu. Göktaş'ın bu açıklamasını dikkate alan
mahkeme heyeti, TİB'e yazı yazılması yönündeki önceki ara karardan döndü.