Kan donduran vahşeti böyle anlattı

Bursa'da annesi Asiye F.'yi (46) öldürdükten sonra cesedini satırla 13 parçaya ayıran M.F. (17) ilk kez hakim karşısına çıkarıldı.

Kan donduran vahşeti böyle anlattı

Bursa'da internette 'Annemi nasıl öldüreyim?' diye anket düzenledikten sonra annesini öldürüp cesedini 13 parçaya ayıran genç, ilk kez çıkarıldığı hakim karşısında suçunu kabul ederek, annesini ortadan kaldırmak kolay olsun diye parçalara ayırdığını anlattı. Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava 4 Aralık 2008'e ertelendi. Yapılan ilk duruşmasında cinayetin perde arkasını anlatan M.F.'nin ifadesine göre, cinayetin temelinde parçalanmış bir aile dramı yatıyor. Anne ve babasının ayrılmasından sonra ailede birbirine karşı suçlama ve kötü muamelenin başgösterdiğini küçüklüğünden beri yaşadığı kötü anılarını anlatarak gözler önüne seren M.F., olaydan dolayı pişman olduğunu söyledi. Gizli olarak gerçekleştirilen davada sanık M.F.; küçüklüğünden beri annesinden şiddet gördüğü, bundan ablalarının da nasibini aldığını söyledi. Anne ve babasının 3 yıldır ayrı yaşadığını anlatan M.F., "Özellikle babamdan ayrıldıktan sonra annemin genel tavırlarında değişiklik oldu. Ablamlara ve bana karşı şiddete varan kötü davranışları oluyordu. Hatta bir aylığına izne gelen ablamlar annemden dolayı bir hafta içinde evi terk etmek zorunda kaldı. Ben ise annemle sürekli tartışıyorduk ve birbirimize karşı 'seni öldüreceğim' şeklinde sözler kullanmaya başlıyorduk. Bu tür düşüncenin ikimiz arasında normal karşılandığını fark ettim. Küçüklüğümden beri annemden şiddet görüyordum." dedi. İNTERNETTE ANKET YAPTIM Annesine karşı duyduğu öfkeden dolayı ıÜüinternette 'Annemi nasıl öldüreyim?' konulu bir anket yaptığını kabul eden M.F. sözlerini şöyle sürdürdü: "Anneme karşı öfkemi belirtmek amacıyla internette annemi öldürmem konusunda anket dahi düzenledim, ancak bunun öldürme olayı ile bir ilişkisi yoktur. Olay günü her zamanki gibi annemle tartışmaya başladık. Buna kuzenim Sezgin de şahit oldu. Sezgin beni sakinleştirip evden ayrıldıktan sonra da annemle tartışmamız devam etti. Son olarak odamdaki televizyonun alınması konusunda tartışmaya başladık. Odadan çıkarken sert bir cisimle arkadan başıma vurulduğunu hissettim, yeniden döndüm ve tartışmaya ve boğuşmaya başladık. Bundan sonrasını ise net olarak hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde ise annemin öldüğünü fark ettim. Bir müddet odamda olanları analiz ettikten sonra internetten arkadaşlarım G.S. ve E'ye annemi öldürdüğümü bildirdim. Önce inanmadılar, sabaha kadar düşündüm, cesedi nasıl ortadan kaldırırım diye. Bunun planlarını yapıyordum. Sabahleyin ise Şehreküstü'ne giderek iki ayrı dükkandan bıçak ve satır aldım, en iyi yolun cesedin ağır olması nedeniyle parçalara ayırmak olduğunu düşündüm. Daha sonra ise annemi banyoya sürükleyerek burada bıçak ve satırlarla parçalara ayırıp aldığım çöp poşetlerine koydum. Bunları Mudanya'da denize atmayı düşünüyordum. Durumu arkadaşım S.E'ye anlattım." Daha sonra arkadaşları S.E. ve S.B.'nin eve gelip cesedi gördükten sonra yapılan ihbar sonrasında polis tarafından yakalandığını anlatan M.F. ifadesini şöyle sürdürdü: "Annemi saat 21.00'da öldürdürmüştüm. Annemin bana kızmasında ve bana kötü muamelede bulunmasında benim ne tür bir kusurum olduğunu bilmiyorum. Sadece sigara ve alkol alıyordum. Ben annemi bıçaklamadım, boğarak öldürdüm. Bıçakla parçalara ayırmam ise cesedi ortadan kaldırmak amacına yönelikti." Onu öldürmesinin uzun bir süre aralarında var olan ve sürekli derinleşen anlaşmazlıktan meydana geldiğini ifade eden M.F., sözlerine şöyle devam etti: "Sorunları başka türlü çözme imkanım kalmadığını düşünmüştüm. Annem babamla da iyi geçinmiyordu, ancak babamın evden uzaklaşması ve gerekse boşanma davası açmasında herhangi bir şekilde kendisini sorumlu tutarak husumet beslemiş değilim. Ancak annemin babamı eve dönmesi için beni ve kardeşlerimi kullanmış olduğunu düşünüyordum. Pişmanım, annem bizi sadece dövmüyor, aynı zamanda bazen bağladığı oluyordu. Hatta annemle benim kavgalarım sırasında dayılarım Bahtiyar Karaböcek ve Sabri Ardalı eve gelerek beni bağlıyorlar ve annem tarafından dövülüyordum. Ben annemin boynunu sıkarak öldürdüm ve bu 5- 10 dakika sürdü. İddia edildiği gibi uzunca süre boynunu sıkarak işkence etmedim. Ayrıca bir defasında annem tarafından omzumdan bıçaklanmıştım." BABA, CİNAYET KÖTÜ MUAMELEDEN İŞLENDİ M.F.'nin babası Halil Fandoğlu ise katıldığı ilk duruşmada müşteki avukatlarına itirazdan dolayı salondan çıkarıldı. Ölen eşi Asiye F. ile aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu belirten Halil Fandoğlu, bu nedenle 6 yıldır yurt dışında çalıştığını belirterek, "Eşim ve oğlumu bir yıl önce görmüştüm. Eşim, oğlum ve kızlarım arasında geçimsizlik oduğunu biliyordum. Bu huzursuzluğun da eşim tarafından çocuklarıma fena muamele aşamasına geldiğini biliyordum. Hatta bir defasında eşimin oğluma bıçakla saldırdığını kızlarımdan duydum. Ancak bu görüşmelerimde eşimle arasında ölmdürmeyi gerektirecek bir husumeti sezinlememiştim." şeklinde konuştu. Fandoğulu, daha sonra eşinin avukatına yaptığı itirazları sonrasında salondan çıkarıldığı öğrenildi. ANNENİN KIZ KARDEŞİ G. K. SANIKTAN ŞİKAYETÇİYİM Öldürülen Asiye F.'nin (46) kız kardeşi G.K.(41) şikayetçi olarak katıldığı duruşmada, ablası ile eniştesi arasında evlendiklerinden beri sorunlar bulunduğunu, son 3 yılda eniştesinin evi terk etmesinden sonra çocukları arasında sorunlar başladığını anlattı. Sanık M.F'nin bu olaylardan sonra sigara ve alkole başladığnı anlatan G.K. ifadesinde; "M.F. okula devamsızlığı nedeniyle kalırken ablam bu sorunlarla baş etmeye çalışıyordu. Ancak babasız kalan sanığın ablama karşı tutum ve davranışları değişti. Aralarında çıkan olumsuzlukları biz önlemeye çalışıyorduk. Ancak sanıkla ablam arasında öldürmeyi gerektirecek kavga olduğunu düşünmüyorduk. Sanıktan şikayetziyim davaya katılmak istiyorum." dedi. M.F.'nin arkadaşları S.E, S.B ve S.K ise, ifadelerinde olay günü sanığın kendilerini arayarak annesini öldürdüğünü söylemesine rağmen inanmadıklarını, eve gidip torbaları görünce sanığı kandırıp durumu polise bildirdiklerini anlattılar. Mahkeme üyeleri, oy birliği ile sanığın tutukluluk haline kara vererek, duruşmayı 4 Aralık 2008 günü saat 10.00'a erteledi. (CİHAN)

NASIL YAŞADI, KENDİNE KİMİ ÖRNEK ALDI ?

<< Önceki Haber Kan donduran vahşeti böyle anlattı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER