Kamuoyu şimdi, konuyla ilgili nasıl bir yasal işlem yapıldığını merak ediyor.
Cunta iddialarını gündeme getiren ve görevde olduğu öne sürülen
subay,
Albay Dursun Çiçek imzalı belgenin orijinalinden sonra ikinci ihbar mektubunu yollamıştı... Mektup, internet üzerinden yürütülen kara ve gri propagandayı haber veriyordu... İddiaya göre, bilgi
destek komutanlığınca, özel kişi ve kuruluşlara ait internet sitelerinin fişlenmişti... İddialar sadece bununla sınırlı değildi.
İhbarı yapan subay, toplumu yönlendirmek için, bilgi destek komutanlığınca, internet siteleri inşa edildiğini öne sürmüştü... Sayısı 40'tan fazlaydı. Ancak mektubu diğerlerinden ayıran en önemli özellikse ekrandaki bu belgeydi... Orijinal olduğu öne sürülen belgenin, sözkonusu internet
andıcının emir komuta zincirini gösterdiği iddia edildi. Orada,
Genelkurmay Başkanlığı
Adli Müşaviri Hıfzı
Çubuklu'nun adı vardı... İhbar mektubundan sonra kameraların karşısına geçen, Çubuklu, "internet siteleri kuruldu" diyordu.
Çubuklu, internet sitelerini geçmiş tarihli, plan ve direktiflere bağlayınca
Başbakanlık devreye girmişti... Yapılan inceleme, Çubuklu'nun dayanak gösterdiği yönetmeliğin kayıtlarda bulunmadığını gösteriyordu. Üstelik konuyla ilgili çok dikkat
çekici bir ayrıntı ortaya çıkmıştı... O ayrıntı da, Ergenekon'dan tutuklanan müstafi
deniz yüzbaşı Hasan Ataman'ın hazırladığı öne sürülen
internet sitesi isimleriyle, andıçta adı geçen internet sitelerinin aynı olmasıydı... "
İrtica.net", "irtica.org" isimli siteler bunlardan sadece ikisiydi...
"İrtica. org" karalama kampanyasının
sanal adı olarak tarihe geçti. İrtica paranoyası bu siteden körükleniyor, birçok kişi ve kurum
akıl almaz iftiraların hedefi haline getiriliyordu.
İddialar üzerine, andıçta geçen bazı internet sitelerinin sahipleri yargıya başvurdular... Andıcın ortaya çıkmasının üzerinden yaklaşık bir buçuk ay geçti... Şimdi kamuoyu, konuyla ilgili
soruşturma başlatılıp başlatılmadığını merak ediyor.